Erdoğan'ın attığı her top gol oluyor
Abone olThe Guardian gazetesi, eski bir futbolcu olduğunu hatırlattığı Erdoğan'ın, AB'ye karşı yaptığı presi ve girdiği pozisyonları şu sözlerle anlattı: "O şut attığında gol oluy
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eski bir futbolcu olduğu
anımsatılarak, AB defansının artık "o şut çektiğinde genellikle gol
olduğunu" öğrenmeleri gerektiği yorumu yapıldı. İngiltere Başbakanı
Tony Blair'in de müzakerelerin başarısızlıkla bitmesini de kapsayan
öneri paketiyle AB liderlerini Türkiye'nin üyeliği konusunda ikna
etmeye çalışacağı ifade edildi. "40 YILDIR KİMSE AB YOLUNDA BU
KADAR BAŞARILI OLMAMIŞTI" İngiltere'nin The Guardian gazetesi, iki
ayrı yazıyla Türkiye'nin AB üyeliğini ele aldı. Simon Tisdall
imzasıyla yer alan haberde, Başbakan Erdoğan'ın eskiden futbol
oynadığı hatırlatıldı ancak profesyonel olmak yerine siyaseti
tercih ettiği belirtildi. Bu hafta yapılacak Brüksel Zirvesi'nde,
AB liderlerinin, Erdoğan'ın futbola devam etmiş olmasını
dileyecekleri yorumu dikkat çekti. Gazetede, 40 yıldan uzun süredir
devam eden denemelerde, AB yolunda daha önce hiçbir Türk liderin
başarıya bu kadar yaklaşmadığı ifade edildi. Haberde, "Ankara'nın
talebini teoride kabul eden bazı Avrupa hükümetleri blöflerinin en
sonunda görülmüş olmasından dolayı açıkça rahatsızlar" denildi.
Haberde, Fransa milli takımının golcü oyuncusuna gönderme
yapılarak, "Erdoğan Zinedine Zidane olmayabilir ama onda siyasi
yıldız kalitesi var. AB defansının da öğrendiği gibi, o şut çektiği
zaman çoğunlukla gol oluyor" denildi. Erdoğan'ın, imkansız diye
düşünüleni gerçekleştirerek, Türkiye'deki dini, laik ve ordu
geleneklerini demokratik modernleşme peşinde bir araya getirdiği de
ifade edildi. BLAIR'İN "LOKUMLARI" Gazetede, Nicholas Watt
imzasıyla yer alan bir diğer haberde ise, İngiltere Başbakanı Tony
Blair'in, Paris ve Berlin'in Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ikna
etmek için üç "Türk lokumu" önereceği öne sürüldü. Buna göre,
Blair, Türkiye ile müzakerelerin Fransa'nın da istediği gibi, 2005
yılının ikinci yarısında başlamasını isteyecek. Blair ayrıca,
müzakerelere, bir "dışarıda bırakma" ifadesi konulması ile,
Türkiye'nin, AB kurumları üzerinde kontrol sağlamasını engelleyici
bir biçimde AB'nin kurallarını yeniden yazılmasını isteyecek.
Haberde, daha önceki başka ülkelerle yapılan müzakerelerin, tüm
adayların eninde sonunda kriterleri karşılaması üzerine kurulduğu,
dışarıda bırakma koşulunun, daha önce hiçbir müzakere sürecinde
uygulanmadığı da vurgulandı ve asıl tartışmanın bu konu üzerinde
yaşanacağı ifade edildi. Türkiye'nin nüfusu nedeniyle elde edeceği
geniş oy kullanma hakkının, AB kurumlarında denetimi sağlamak için
kullanmaması konusunun da özellikle Almanya'nın kaygılarını
gidermek için ortaya atıldığı belirtildi.