Erdoğanı güldüren pankart
Abone olAğız tadıyla küfredemeyen Baykal'a Erdoğan'dan cevap geldi. Erdoğan mitingde Baykal için açılan pankartı okudu.
Başbakan Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ın, 'Telefonda
rahat küfür edemiyoruz' sözlerini eleştirerek, "Milletim bu ülkede
küfürbazdan başbakan yapmaz" dedi.
Erdoğan mitingte konuşurken Baykal ile ilgili açılan
pankartı seçmenlere gülerek okudu. Küçük Emrah'a benzetilen Baykal
için "edebi muhalefet açıların çocuğu küçük Baykal. Ben hiç iktidar
olamadım anne" yazıyor.
Başbakan Erdoğan, partisinin Hatay mitinginde yaptığı konuşmasına
Hataylılar'ı selamlayarak başladı.
Başbakan Erdoğan, Medeniyetler İttifakı konusunda Hatay'ın
önemli bir yeri bulunduğunu belirterek, "BM çatısı altında İspanya
ile birlikte bu projeyi Türkiye yürütüyor. 81 ülke, 14 ululuslarası
örgüt çağrımıza cevap verdi. 6-7 Nisan'da İstanbul'da ittifakın 2.
forumunu yapıyoruz. İstanbul'dan dünyaya çağrıda bulunacağız.
Medeniyetler, kültürler çatışmasın, diller, dinler, mezhepler
çatışmasın diyeceğiz.
Gelin birbirimizi anlayalım, birbirimizi dinleyelim. Dünyada
yeniden Kerbelalar, Bosna Hersekler, Kosavalar yaşanmasın,
Halepçeler, Beyrutlar Gazzeler yaşanmasın, Türkiye'den, Hatay'dan
bütün dünyayla Mevlana'nın diliyle, Yunus'un diliyle sesleniyorum
gelin barış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim, bu dünya
kimseye kalmaz." dedi.
Hizmet üretirken ve hizmet götürürken asla ve asla ayrımcılık
içinde olmadıklarının altını çizen Erdoğan, "Çağdışı, insanlık dışı
uygulamaları elimizin tersiyle ittik. Önce insan dedik. Hangi etnik
kökenden olursa olsun hangi mezhepten olursa olsun önce insan
dedik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Ayrım gözetmeden tüm
insanlara hizmet götürmenin gayreti içerisinde olduk. Bütün
illerimizi adil biçimde kalkındırmanın içerisinde olduk, yine aynı
gayretle yola devam edeceğiz.
EDEBİ MUHALEFET ACILARIN ÇOCUĞU
Hatay'a Başbakan olarak 5. gelişim. Şimdi size soruyorum. Ben
buraya 5 kez geldim. Peki Baykal kaç kere geldi. Buranın yolunu
bilmiyor mu, hiç uğramadı mı, yolu düşmedi mi buraya. Daha ne deyim
bir şey anlatmaya gerek var mı? Benim vatandaşım diyor zaten edebi
muhalefet açıların çocuğu küçük Baykal diyor. Sayın Bahçeli hiç
Hatay'a geldi mi? O da bilmiyor mu yolunu. Niye gelmezler. Bu
kardeşinizden işleri daha mı yoğun biz hem memleketimizi hem
partimizi yönetiyoruz. Hem dünyayı dolaşıyoruz hem de ülkemizi
dolaşıyoruz. Bu Başbakanızın gitmediği bir il yok. En az gittiğim
ile 3 kez gittim. Gideceksin yerinde göreceksin, ne var yerinde
göreceksin. Biraz gecikmeli geldim. Sebebi bugün ABD Dışişleri
Bakanı ile görüşmem vardı. Görüşmemiz biraz uzadı bundan dolayı
biraz gecikmeli gledim.
Yoksa başka bir konu değil. Sevmem gecikmeyi, hepsini birlikte
götürüyoruz. Sizler bizi biliyorsunuz anlıyorsunuz boşa vakit
geçirmeyi sevmeyiz. Vaktimiz bu millete feda olsun. 29 Mart'ta
onlara hesabı siz sormalısınız. Neden bizim halimizi hatırımızı
sormuyorsunuz diye sormalısınız. Bakın, eğer adres şaşırıp da
gelirlerse Hatay'a onları bir gezdirin, gezip görsünler. Hatay'ın
felsefesini, tarihini anlatın üslupları dilleri değişir. Belki
Hatay'ın hoşgörüsünden ve kardeşlik ikliminden onlara pay düşer.
Belki Hatay'ı gördükten sonra Başbakan'a nasıl hitap edileceği
konusunda bir fikir edinirler".
"SEN BENİM MİLLETİME KÜFÜR ETME DERSİ Mİ
VERİYORSUN"
Konuşmasında, muhalefet liderlerini eleştiren Başbakan şunları
söyledi: "Bir tanesi çıkıyor bizi mahkemeye verdi diyor. Hakaret
ettiğiniz için mahkemeye verdi. Ben sana meydanlarda aynı dille
konuşmam buna edebim adabım müsaade etmez. Hukuk devletinde
yaşıyoruz. Avukatlarıma siz hakeret eden bir şey buldunuz mu
götürün oraya diyorum. Yargıda gereken hesabı görsünler. Önce
iftirayla üzerimize geldiler ama tutmadı. Şimdi başka aşamaya
geldiler. Bunlar, hizmetlerimizi eserlerimizi karaladılar çamur
attılar ama tutmadı. Ellerine geçirdikleri bir dosyayı sallayarak
bizi itham ettiler. Yalanları yatsı olmadan söndü.
MİLLETİM KÜFÜRBAZDAN BAŞBAKAN YAPMAZ
Şimdi başka bir kampanya başlattılar. Bir kez daha ezberlerini
ortaya dökmeye başladılar. Sayın Baykal ne diyor. Diyor ki
telefonlarımız dinleniyor. Çok daha çirkin olanı şu. Biz diyor
telefonlarda ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz. Aynaya bak
aynaya kim olduğun ortaya çıktı. Kim diyor bunu ana muhalefet
lideri, yazıklar olsun, sen benim milletime küfür dersi mi
veriyorsun. Milletimi küfürbaz olmakla mı niteliyorsun. Benim
milletim bu ülkede küfürbazdan başbakan yapmaz küfürbaza da prim
vermez. Bu ülkede ahlak değerleri var. Bunları bileceksin,
karşındakine saygı göstermesini bileceksin. Biz bu tuzağa
gelmeyiz.
DEVLET YÖNETİMİNDE APS YOK
Biz böyle yetişmedik böyle terbiye almadık. Bizim öğretmenlerimiz
bize böyle bir ders vermediler. Sayın Baykal böyle ders veriyordu.
Şimdi de millite böyle ders veriyor. Merak etme milletim sana 29
Mart'ta dersini verecek. Aynı Baykal Tunceli Valimizi çirkin bir
yaklaşımda bulunuyor. AK Parti ile gelen APS ile gider diyor. Sayın
valimiz biz göreve gelmeden önce de bu ülkede yöneticiydi. Ama sen
belli ki şirket yöneticisi oldun, olamazsın ya oldun ancak APS ile
şirket yöneticiliğindeki muameler, evrak göndermeler olur. Devlet
yönetiminde biz APS'yi aracı olarak kullanmayız, bunu da öğren. Bir
iktidar eğer göreve getirecekse kararname yolları vardır. Bu
yöneticiler 3'lü kararname ile alınır, APS ile değil bunu da
öğren.
VALİYİ KARALAMA
İdeolojik yaklaşımlarla valilerimizi karalama hakkınız yok. Biz
kalkıp filanca valimiz şu partilidir biz meydanlarda bunları mı
konuşacağız. Bu ne saygısızlık. Bir grup çıkıyor, biz AK Partili
vali istemiyoruz diyor. Ne demek bu. Vali kendi işini yapıyor.
Diğerleri de kendi işini yapsın. Bu ülke bir hukuk devletidir.
Gereği neyse bunların hepsi yapılır. Ben başbakan olarak valimi
başkalarının eline avucuna bırakmam, hepsine de sahip çıkarım. Bu
da benim asli görevim. Valilerimi Baykal'a da Bahçeli'ye de
yedirtmem bu görevde olduğum sürece. Sandıktan çıkamayacaklarını
anlayınca ağız değiştirdiler. Padişahlık, rejim demeye başladılar.
Bu millete bunu defalarca yaptınız, her seferinde bu millet size
sandıkta gereken cevabı verdi. Yüreğiniz yetiyorsa yaptıklarınızla
yapacaklarınıza konuşun. Milletin diliyle konuşun, gelin milletle
konuşun. Benim milletim artık bu tehditleri yutmuyor. Bu karanlık
senaryolara artık pabuç bırakmıyor.
BAHÇELİ'YE: TÜRKİYE NASIL ŞANTİYEYE DÖNMÜŞ BİR
GÖR
Milletim bu medyanın neler yaptığını iyi görsün. Türkiye'yi
nerelere süreklemek istediğini iyi görsün".
Sivas'ın ötesine geçemezler sözüne Bahçeli'nin bozulduğunu belirten
Erdoğan, "Sivas'ın ötesine git. Belki oradan da oy çıkar.
Vatandaşınla kaynaş, oralar da bu vatanın toprakları, Orada
yaşayanlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Dertlerini bir dinle,
yollarını gör. Türkiye nasıl şantiyeye dönmüş bir gör. İnanın
mutlu, memnun olurum. Türkiye'de siyaset çok güzel yapılıyor diye.
Türkiye o zaman çok farklı bir ülke olur" diye konuştu.