Erdoğan'ı en zayıf yerinden vurdu
Abone olAhmet Hakan, Erdoğan'ın başörtülü kadına saldırı iddiası için söylediklerini ters köşe yaptı.
Gezi olaylarına damga vuran Kabataş'ta başörtülü kadına
saldırıldığı iddialarının görüntülerinin servis edilmesinin
ardından olayın yaşanmadığı tartışılmaya başlanmıştı. Başbakan
Erdoğan dünkü grup toplantısında olayı inkar edenlere kızarak genç
kadına başörtülü olduğu için sahip çıkılmadığını
savunmuştu.
Hürriyet si yazarı Ahmet Hakan, Erdoğan'ı ters köşe yaparak
olayın tam tersi biçimde başı açık bir kadına yapılması halinde
hangi tutumun sergileneceğini sorguladı.
O kadın başörtülü olmasaydı
Başbakan Erdoğan halka seslendi.
Dedi ki:
“Gezi olayları sırasında Kabataş’ta saldırıya uğrayan o
kadın, başörtülü olmasaydı böyle mi
davranırdınız?”
O kadın başörtülü olmasaydı.
O kadın başı açık olsaydı.
Ve deseydi ki:
-Kabataş’ta bir akşamüzeri bana
saldırdılar.
-Seksen-yüz kişiydiler.
-Hepsi cüppeli, sakallı ve
baltalıydı.
-“Allah Allah” diye saldırdılar.
-“Bu ülkede başı açık kadın istemiyoruz”
dediler.
-Bebeğimi ellerindeki baltalarla kesmeye
kalktılar.
-“Laik o...” dediler.
-Zorla başımı örtmeye çalıştılar.
-Zorla başımı örtmeye çalışırlarken üzerime
i.....ler.
-Bir yandan zorla örttüler, bir yandan da taciz
ettiler.
-Yere yatırdılar, vurdular, taciz
ettiler.
-Bir yandan da Arapça bilinmeyen şeyler
söylediler.
-“Burası bizim, defol buradan”
dediler.
-Hep ama hep tekbir getirdiler.
Başörtülü olmayan kadın, bunları söyleseydi.
Başbakan Erdoğan ne derdi?
O kadın başörtülü olmasaydı.
Ve “hayatın olağan akışına aykırı” olduğu aşikâr şeyler
söyleseydi.
Ne derdi Başbakan?
İflah olmaz Başbakancılara da... İflah olmaz Başbakan karşıtlarına
da...
Soruyorum:
Ne derdi Başbakan?
O kadın başörtülü olmasaydı.
Ve elinde olaydan beş gün sonra alınmış “Bacağında üç morluk var”
saptamasını içeren Adli Tıp raporu dışında bir şey
olmasaydı.
Ne derdi Başbakan?
O kadın başörtülü olmasaydı.
O günün ve o saatin Kabataş görüntüleri ortaya çıksaydı.
-O görüntülerde bırak seksen-yüz sakallı, cüppeli, baltalı adamı,
bir tek sakallı, bir tek
cüppeli, bir tek baltalı adama rastlanmasaydı.
-O görüntülerde iddia edilen türde bir saldırının izi tozu bile
mevcut olmasaydı.
-Üstelik olayın bir tek tanığı bile çıkmasaydı.
Ne derdi Başbakan?
Sahi ne derdi Başbakan?
-“Benim başı açık bacıma hunharca saldırdılar” mı derdi?
-“Bu dindarların alayı böyledir” mi derdi?
-“Ben başı açıkların da başbakanıyım” mı derdi?
-“Taciz olaylarında kadının beyanı esastır” mı derdi?
Söyler miydi böyle şeyler Başbakan?
O kadının başı açık olsaydı ve o kadını yalanlayan görüntüler
ortaya çıksaydı...
Gerçekten ne derdi Başbakan?
-“Alçakça söylenmiş bir yalanın doğrusu ortaya çıktı” demez
miydi?
-“Bize iftara edenler hesap verecek” demez miydi?
-“Attığınız iftirada boğuldunuz işte” demez miydi?
-“Ortaya çıkan görüntüleri nerenize koyacaksınız” demez miydi?
-“Görüntüler kabak gibi ortada, Allah kumpasınızı yerlere çaldı”
demez miydi?
O kadın başörtülü olmasaydı.
Başbakan ne derdi bilmiyorum.
Ama ben ne derdim biliyorum.
-“Sırf hükümeti zor duruma düşürmek için söylenmiş
apaçık bir yalan, apaçık bir iftira”
derdim.
-“Sırf dindarları töhmet altında bırakmak için
uydurulmuş korkunç bir yalan” derdim.
-“Sizin yalan ve hilelerinizle baş edilemez, bu bize
dert oldu... Ama kamera kayıtları
kabak gibi ortaya çıktı, bu da size dert olsun”
derdim.