Mısır'da Tahrir'in kalbi
söküldü.
Özgürlükler için verilen mücadelenin beşiği
Tahrir'de bahar havası yerini kara kışa bıraktı.
1991'de Körfez Savaşı'ndan yaptığı
yayınlarla, bizleri evlerimizde oturmuş televizyon izlerken ilk kez
bir savaşın canlı tanığı yapmıştı CNN.
Şimdi ise hep beraber bir darbenin canlı
tanıkları olduk.
Yakın tarihi darbelerle dolu bir halk
için bu; acı tecrübelerin taze yaralarına tuz basmak gibiydi belki
de...
Yani normal şartlar da böyle olması gerekiyordu
en azından.
Ordunun yönetime el koyacağını
açıklaması, devlet televizyonunu ele geçirmesi, ayar üstüne ayar
vermesi bunlar çok tanıdık sahneler değil mi?
Mursi'nin ordunun darbe girişimine karşı
:"Şu anda Cumhurbaşkanıyım, aynı zamanda ordunun
komutanıyım" demesi ve onurlu bir duruş göstermesi. Bu da
tanıdık geldi mi?
Niyetim Mısır'la Türkiye'yi özdeşleştirmek
falan değil. Zira tarihsel sürece baktığımızda bile bunun ne denli
bir aymazlık olacağı aşikar.
Fakat Mısır'da yaşanan askeri darbe
bize, bir kez daha darbelere karşı kimin nasıl tutum aldığını
hatırlattı.
Kimileri "Mısır 28 Şubat'ını
yaşıyor" dedi, kimileri "27
Nisan'ını"...
10 bin yıldan bu yana ilk kez özgür bir seçimle
gelen bir liderin asker tarafından alaşağı edilmek istenmesini
heyecanla izleyenler aslında, Tayyip Erdoğan'a yapmak
istediklerinin Mursi'ye yapılmasına kayıtsız kalamadılar.
Sevinçlerini içlerinde tutamayınca ve bir
darbeye alkış tuttular.
"Ama Mursi de...." diyerek
başlayan cümlelerinin öznesini yüklemine kurban ettiler.
Ve bunu; bir darbeyi, yapılan hatalara bağlayarak
meşrulaştırmaya çalışmanın en az darbeler kadar insanlık suçu
olduğunu bile bile yaptılar.
Atılan twitlerle zihniyetler sapır
sapır ortaya döküldü bir kez daha.
Tufan Türenç'in "
Arabın demokrasisi bu kadar olur" diye attığı twit buram
buram ırkçılık kokarken, "nefret değil, gerçek"
açıklamasıyla kabahatini özrünün gölgelsinde bırakması niyeyse hiç
şaşırtmadı bizi.
CHP Meclis üyesi bir Prof. doktorun
"Secımle geldık! Dıye kafa tutan MURSI 3 gunde gıttı.
Demokrasının sandıktan ıbaret olmadıgını anlayabıldı mı?"
twitiyle Mursi üzerinden Başbakan Erdoğan'a ayar vermeye kalkması,
CHP'nin demokrasiden ne anladığını az çok göstermiyor mu
bize?
Az çok dedim ya arada kalmış
olabilirsiniz.
O zaman daha net bir örnek vereyim:
"Mısır'daki gelişmeler çok önemli.
Demokrasinin sadece sandıkla olmadığının bir göstergesi. Tüm
siyaset kurumları ders çıkarmalı."
Bu twit de CHP Milletvekili Umut
Oran'a aitdi.
Aitdi diyorum çünkü Umut Oran
muhtemel bir heyecanla attığı bu twitinin ne demek olduğunu anlamış
olacak ki twiti hemen sildi.
Ama sosyal medya affetmiyor işte,
çoktan kayıt altına alınmıştı bile.
Ben sadece 3 tanesini yazdım ama Twitter buna
benzer darbesevicilerin twitleriyle
dolu.
Ayıptır yaaa...
Sandıkta deviremediğiniz adamı meydanlarda
devirmeye kalktınız olmadı.
Hırsınızı alamayıp darbeyi övmek de ne
demek oluyor?
Nedir yani?
Mısır'ı örnek alacak Türkiye için
demokrasinin göstergesi sandık değil de "darbe"
midir?
Mursi gitti diye mutluluk dansına kalkanlar;
ne Türkiye Mısır ne de Mursi Erdoğan!
"Uyumadan rüya nasıl
görülür?"ü merak ediyorsanız gözlerini "darbe
rüyaları" bürüyenlere bakmanız yeterli.
28 Şubat sürecinde postmodern darbeyle
Erbakan'ı gönderen askerlerin postallarını yalamaktan bir türlü
vazgeçmediler.
Nasıl bir düşse artık!
Darbeyle gönderdiklerinin yerine sandıkla
geleni hala hazmedemeyerek önce meydanları sonra yine darbeyi
işaret ediyorlar.
Bunlara kasa kasa soda versen de
nafile.
Vicdanı çürümüş bir bünyede ne
sağlam kalır ki?
Tekrar Mısır'a dönecek olursak, olaylar hala
devam ediyor.
Bu "darbe"nin kazananı yakın gelecekte kim
olacak bunu olayların seyri gösterecek ama uzun vadede
Mursi'yi desteklemek için kefenlerini alıp meydanlara çıkan
halkın kazanacağını umut ediyorum.
Tarihin her döneminde Firavunlar oldu
ve olacak. Ama unutmayalım ki her Firavun'un karşısına çıkacak bir
Musa da olacak.