Erdoğan'dan sürpriz bedelli açıklaması

Abone ol

Başbakan Erdoğan, bedelli askerlik konusunda askerle görüştüklerini açıkladı!

İNTERNETHABER- Başbakan Erdoğan'dan sürpriz bedelli açıklaması! Bedelli askerlik konusunda Genelkurmay ile görüştüklerini söyleyen Erdoğan, tarih vermedi; ancak bu konuda ilk kez bedellide olumlu bir sinyal vermiş oldu. Başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, ÖSYM'nin eski yönetiminin "KPSS'nin içine ettiğini" ancak açılmış bir davanın bile bulunmadığını söyledi. İşte Erdoğan'ın konuşmasından ilginç satır başları;

Başbakan Erdoğan, CNN Türk'te Mehmet Ali Birand'ın sorularını cevapladı. Birand'ın attığı manşetleri beğenmeyen Erdoğan, cezaevindeki gazetecilerle ilgili yasal düzenleme yapılması isteğini ise sert bir dille reddetti. Tutuklu bazı isimlerin, kendisiyle ve Cumhurbaşkanı Gül ile ilgili hakaret dolu kitaplar kaleme alındığını söyleyen Erdoğan, medyanın bu konuda iki yüzlü davrandığını söyledi.

Erdoğan, programda bedelli askerlik konusundaki tartışmalara da değinerek bu konuda Genelkurmay ile görüştüklerini söyledi. Yasal düzenleme için beklendiğini söyleyen Erdoğan, askerin bu konuda direncinin bulunmadığını, son dönemde TSK'nın Anayasa'da belirtilen konumuna yerleştiğini ve ilişkilerinin de gayet iyi olduğunu kaydetti.

İşte Erdoğan'ın programdaki açıklamalarından bazı satır başları;

MEYDANLARDAKİ ÜSLUP TARTIŞMALARI

"Öyle hakaretler oluyor ki bu hakaretler karşısında insan düşünüyor. Siyasetin kaderinde de bu var maalesef tokalaşma işi olmadan bazı şeylerde olmuyor. Ben sert bu üsluptan ziyade hakarete bakıyorum. Örneğin, hakaretler noktasında benim milletim bu işi kantara çıkaracak. Hangi lider bir diğerine ne kadar hakaret etmiş, bunu görecek ve değerlendirmesini yapacak. Bir genel başkan çıkacak ve ben onun dişlerini sökeceğim diyor. Şimdi bu nasıl siyaset? Sen hesap uzmanı mısın bir siyasi partinin genel başkanı mısın yoksa dişçi misin? Bir karar ver artık.

Benim yüksek tonda bir üslubum vardır bu doğrudur. Kalkıp bir Kılıçdaroğlu’na veya Bahçeli’ye “bölücübaşı” demem, “PKK ile işbirliği yapıyor” demem. Ancak kalkıp bunu eğer kanıtlamasan namertsin derim, Dünyanın en zengin liderlerinden bir tanesi diyorsun. Bu mükellefiyet getirir, bütün beyannamelerimiz Meclis’te. O beyannameler bizi nereye oturtuyorsa benim durumum orada. Bir şeyi yapacaksan dürüst ol.

"KAN BEYNİME FIRLIYOR"

Tabii ben bu saldırıları görünce kan beynime fırlıyor. CHP’nin dev pankartını görüyorum, "tek yol sokak tek yol devrim". Bu CHP’yi rahatsız etmemiş demek ki! İstemesen burada olmasın. Biz “tek yol devrim” diyenlerin çok fena hışmına uğradık. İster istemez buna kızdım. Valiye kızdım, emniyet müdürüne kızdım. Ben bir gün önce bunları uyardım. 
Şimdi böyle bir durum var. Maalesef o öğretmen bir gün önce o olayların içerisindeydi. Sabahtan bir gün önce olaylar başladı zaten. Polis, jandarma göstericilerle sokak aralarında çatıştı. Buna rağmen mitinge başladık. Sonra sokak aralarında taşlamaya başladılar. Güvenlik zafiyeti çok açık ortada. Zaten bundan kaynaklandı. Ankara, İstanbul, Kütahya’da yapılmak istendi. Bizde tabii bunların karşısında, istediğiniz gibi taş kaya atın diyemeyiz. 

"KILIÇDAROĞLU CHP İÇİN TALİHSİZLİKTİR"

Kılıçdaroğlu öyle konuşuyor ki sanki biz hiçbir şey yapmıyoruz. Orada mesela okul felan yapılmış değil diyor,163 bin derslik yapmışız, daha küsuratı da var bunu söylemiyoruz. Yine söylüyor, dağıtılan ücretsiz kitaplarla ilgili katılım payı alınıyormuş. Şimdi bunu ispata davet ediyorum, bir tane velimizden böyle bir katılım payı alınmamıştır. Yalan söylüyor, dürüst olun diyoruz. Ben bunu söylüyorum, sekiz yıllık SSK genel müdürlüğü yapmış, bunu söylüyoruz. İnanın CHP için talihsizliktir genel başkanlığa getirilmesi, aynı zamanda CHP’liler için bu bir hayır duasıdır benim bu söylediğim.

"MERT'İN Kİ ÖZGÜRLÜKSE BEN DE ÖZGÜRLÜĞÜMÜ KULLANDIM"

Hepsini hesap ederek güvenle söylediğim şeyler. Ben önce düşünür, sonra konuşurum. Bayan Mert, Dersim’de bölünmüş yolların mukayeseni yapıyor. Bugün yapılmış yollar için harekât planları için yapılmış derse, o zaman işte bunları söylerim. Bu ülkede, hizmet ehlini; adeta güvenlik harekâtı için yani darbe mantığı içerisinde görürseniz bu iktidarı değerlendirirseniz bunun cevabını alırsınız. Bu fikir özgürlüğü değil. Fikir özgürlüğünde bir sınırı var. Onunki özgürlükse, kusura bakmayın ama bende özgürlüğümü kullandım. Bundan daha ağır bir hakaret olamaz. Bu yollardan sende gidiyorsun ayıptır, sen de gidiyorsun. Bu yolları biz kimin için yaptık bu millet için yaptık. Ben buna inanıyorum: Özgürlükler sınırsız değildir. Burada bu hükümete haksız, insaf dışı bir ifade kullanamasın. Kalkıp buna bir bedel ödersin diye bir bedel ödersin diyemedim. 

"KPSS'NİN İÇİNE ETTİLER" DİYEN ERDOĞAN,
ALİ DEMİR'E BÖYLE SAHİP ÇIKTI

DAHA FAZLA HABER AYRINTILARDA... [PAGE]
"KPSS'NİN İÇİNE ETTİLER, ORTADA DAVA YOK"


YGS imtihanlarında kopya yoksa, bunun başındaki insana bu saldırı niye. Süreci yönetememiş olabilir ama burada kopyaya fırsat tanımamıştır. Bir önceki yönetim KPSS’nin içine etti, 100 puan alan aynı aileden insanlar vardı. Onunla ilgili bir dava dahi açılmadı. Adama demezler mi bu ortaklık niye. Ben biliyorum ama siz lütfen bunu araştırın. Lütfen araştırsın öyle yazsın. Ben Ankara’da bir şey söyledim, eğer YGS’de bir suistimal varsa, bunun üzerine bangır bangır söyledik, ben bunun üzerine giderim diye. Bakın bütün kâğıtlar yargıda incelenmiştir. Sonra ne oldu takipsizlik kararı verildi. Şu anda hala ana muhalefetin lideri hala bu gençlerin üzerinden siyaset yapıyor.

MHP'NİN ADAYI ENGİN ALAN İLE İLGİLİ SÖZLER

Ben Sayın Hilmi Özkök’ün Genelkurmay Başkanlığı'nda 18 Mart kutlamalarına gidiyorum. Neredeyse fevkalade bir olay olmadıktan sonra biz şehitliğe dakik gideriz. Başbakan geliyor herkes ayağa kalkıyor bu beyefendi (Engin Alan) ayağa kalmıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, orada ayağa kalkar selam durur. Eğer selam durmuyorsa onun gereği yapılır. Terfiyle ilgili kararı ben öyle bir şey olsa biz muhalefet şerhini ortaya koyanız. Kendisini ne yapıp yapıp engellerdik. Böyle bir durum olduğu sürece TSK, sağlıklı bir geleceğe yönelemez. 

Daha sona vakfın başına getirilmiş. Bunu bilmiyordum ancak eğer getirildiğini duysam ne yapar yapar bunu da engellerdim. O vakfın başına daha kaliteli isimlerde getirilebilirdi. İkinci uzatmalar gelmiştir, ben de ona karşı çıktım ve söyledim Işık Paşa’ya.

"AHMET ŞIK'A VAR DA MEHMET METİNER'E NEDEN YOK?"

Öyle kitaplar yazanlar var ki ne fikir ne de düşünce özgürlüğünce değerlendirilebilir. Orada hakaretin de yalanın daniskası var. Bunlar sizin yakından bildiğiniz isimler. Öyle karikatürler var ki öyle resimler var ki bunları açıklamak mümkün değil. Ben bunlar için mi yasa çıkaracağım. Aynı şekilde köşesinde bu tür, yalanlardan organize suçlarla girenler evlerinde silah yakalatanlar, özgürlüğü istismar ederek birçok yanlış yollara girenler bunlarla yargı ilgileniyor.

Siz Ahmet Şık için böyle düşünüyorsunuz ama Mehmet Metiner için böyle bir şey söylemediniz. Metiner ölümle tehdit edildi, bunlar düşünülmedi. Ama birkaç tanesiyle ilgili üzerine üzerine gidilebiliyor. Cizre’deki yurtla ciddi manada medyada manşete girmemiştir. Daha ne olacak yav! Bir yurt bombalanıyor ve onların desteklediği parti yazımı ve görsel medyada ciddi destek alıyor.

BEDELLİ KONUSUNDA İLGİNÇ AÇIKLAMA

Henüz hazır değil. Hazır olduğu anda zaten bu adım yapılır. Şimdi sürekli olarak söylenen bedelli askerlik, biz bu adımı zaten attık. Biz bedelli askerliği zaten Genelkurmayımızla konuşuyoruz.

Sağ olsun Genelkurmay Başkanımızın da bu konudaki olumlu yaklaşımıyla o konuyu çözdük. Bedelli askerlikte de yine zamanlamayla rahatlıkla çözülebilecek bir konu. Milli Savunmaya bağlanıp bağlanmaması zaman içinde bu da olacaktır. Bunun zamanı var. Şimdi söylüyorum geleceğim, yapacağım. Çok liderler geçti bu tür şeyleri söyleyen hangisi yaptı. Neler söylediler neler. Ama hiçbirisi bu sözlerinin arkasında durmadı.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞILSIN"

Biz artık bu işlere alıştık. Bir defa şuna milletçe hazır olmamız lazım. ABD’de yüzde 50’nin üzerinde oyla iktidar olanların başı mı dönüyor? Veya batıda böyle olunca başları mı dönüyor. Bakın bu konuyu farklı yerlere çekiyor. Ben diyorum ki demokratik parlamenter sistemde olduğumuz için bunu konuşmak (başkanlık sistemi) illa ona geçmek değildir. Kılıçdaroğlu diyor ki parlamenter sistemden memnunuz. Başkanlık sisteminde parlamento kalkıyor mu? Başkanlık sisteminde denetim gücü daha fazladır. Başkanlık sisteminde bürokratik oligarşi bizdeki kadar yoğun değildir. Bürokrasi yönetimle adeta savaş içerisindedir. Eğer işi çok yakından takip etmeseniz sonuç alamazsınız. Benim çok büyük hayallerim var ama bunlara takılıyor. Bu bakımdan başkanlık sistemi gerekiyor. Kalkıyorsunuz, senatoda, temsilciler Meclisi’nden denetleniyorsunuz, harcama yetkiniz denetleniyor. Bürokrat bir şey yaptığınızda da kenara alıp koyarsınız (başkanlık sisteminde). Milli Eğitim Bakanı, şube müdürünü 11-12 kere alıyor, göreve iade ediyorsunuz. İlla neden buraya atıyorsunuz. Yerindelik hakkı bizimdir. Bunu bile kullanamıyoruz.

"KÖŞK'Ü İSTESEYDİM..."

Benim için çok cazip olsaydı, bunu Dışişleri Bakanıma kalkıp teklif etmezdim. O benim tüzüğümün gereğidir. Orada üç kez üst üste milletvekili olan, bir ara vermesi gerekir. Benim şahsen, ben arkadaşlarımla bu yola çıktım. Eğer değiştirirlerse (ayrıldıktan sonra) arkadaşlarıma gücenirim. Bunu yaparken söyledik, kimse buralara çöreklenmesin.
Günün Önemli Haberleri