Erdoğan'dan Suriye'ye müdahale cevabı
Abone ol'Şu anda düşünmemiz söz konusu değil' diyen Erdoğan hemen ardından yaptığı açıklamayla Suriye'ye müdahaleye kapıyı açık bıraktı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’den gelecek bir
müdahaleyi kabul edebileceklerini" açıklayan Suriye
Müslüman Kardeşler Hareketi'nin lideri Riyad Şikfa'ya cevap
verdi.
Açılışını yaptığı Bitlis TV'nin canlı yayınına katılan Başbakan
Erdoğan, Şikfa'nın, “Bir gün ülkemizdeki olaylarda sivillerin
korunması gerekirse Suriye halkı Batı yerine Türkiye'nin koruma ve
müdahalesini tercih edebilir” yönündeki sözleri hatırlatılarak,
“Türkiye'nin böyle bir müdahalesi söz konusu olabilir mi? Bu konuda
neler söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine, “Tabii bu
beyefendinin müdahaleden kastı nedir onu bilemiyorum. Tabii bizim
şu anda, bize herhangi bir rahatsızlık verilmedikten sonra böyle
bir şeyi şu anda düşünmemiz söz konusu değil. Ancak şunu da çok
açık, net söylemek durumundayım; rahatsızlık hisseder durum arz
ediyor” dedi.
Türkiye'den Suriye için 2 senaryo |
Türkiye her türlü olasılığa karşı hazırlıklarını yapıyor. Kulislerde konuşulan iki senaryoyu Sedat Ergin yazdı. TIKLAYIN |
“Rahatsızlık verilmiyor, şu an dediniz ama... O noktada
ilerliyor süreç” yönündeki soru üzerine Başbakan Erdoğan, şunları
söyledi:
“Şu anda süreçte böyle bir gelişme var. Nedir bu? Şu anda 8
bine yakın Suriyeli kardeşimiz Türkiye'ye sığınmıştır. Niye? Bizim
910 kilometre sınırımız var, sınırın ötesinde akrabalık
ilişkilerimiz var. Ortak bir kültür ve medeniyeti paylaşıyoruz. Bu
kültür, bu medeniyet bize ortak sorumluluklar yükledi.
Fakat Suriye'nin cumhurbaşkanı bizim bu kardeşlik
anlayışımıza, yaklaşımımıza, maalesef son dönemlerdeki tavırlarıyla
çok farklı bir yaklaşım sergileyerek, ne yazık ki arzulamadığımız
hatta hatta düşünemediğimiz yaklaşımla kendi vatandaşlarını, ki
onlar bizim kardeşlerimiz, bombardıman etmeye başlamış ve onları
öldürmeye başlamıştır. Çok kısa bir süre içerisinde bu insanların
sayısı 2 bin 500, 3 bin, 4 binlere ulaştı. Böyle kandan beslenen
bir iktidar olamaz.
Bu şekilde ayakta kalınmaz, zulm ile abad olunmaz ve bu
idareler ayakta kalmaz ve bunu savunanlar, bir defa ne değerler
silsilesi içinde yeri olabilir ne de bunların herhangi bir
medeniyette yeri olabilir. Hiçbir otoriter, totoliter yapı, bu
dünyada yer bulmuyor, bulamayacak. Hele hele dünyada artık
şu anda temel hak ve özgürlüklerin her geçen gün güç kazandığı,
demokrasilerin güç kazandığı bir dönemde, inanıyorum ki bu da
yargılanacak. Ve Suriye'de bu rejim böyle gidemez. Çünkü bu halk,
artık ne diyor; ben kendi irademin iktidarda olmasını istiyorum.
Eğer Beşar, iktidarda kalmak istiyorsa halkın iradesine saygı
duyacak. Seçilebilecekse sandığa gider, sandık onu seçecekse seçer.
Meydanlarda sanal dayatmalarla kimse bir yere varamaz.”
"YAPTIRIMLAR SİLSİLESİ UYGULAMAYA
BAŞLAYACAĞIZ"
Erdoğan, kısa sürede bir çözüm bekleyip beklemediği yönündeki soru
üzerine de “Benim artık tabii o noktada ümidim yok” dedi. Arap
Ligi'nin ortaya koyduğu sert tavra da dikkati çeken Başbakan
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kendilerine göre 3 günlük süre belirlediler. Rabat'ta son yapılan
toplantıdan da zaten çıkan bu. Hatta çok saptırdılar, mesela Suriye
Dışişleri Bakanı bu toplantıya katılmak istedi. Ama Fas, onlara
iniş müsadesi vermedi ve havadan geri döndüler. Geri döndükten
sonra gidip Tunus'a indi. 'Yok zaten biz oraya gitmeyi
düşünmüyorduk' diye sonra bunu çevirdiler. İşin aslı o değil, işin
aslı budur. Biz şu anda Arap Ligi'yle ortak çalışma
içindeyiz. Bir yaptırımlar silsilesini uygulamaya başlayacağız ve
bunun tabii ne zaman başlar, bunu henüz açıklamıyoruz.
Çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.”
Hillary Cilnton gaz verdi |
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Suriye'ye daha fazla baskı
için Türkiye ve Arap Ligi'ne nasıl gaz verdi?
TIKLAYIN |
Van depremiyle de paralellik kurularak bölgedeki Kürt kökenli
vatandaşlara mesajının sorulması üzerine Erdoğan, “Bir defa sizi
istismar eden PKK'ya, hatta BDP'ye...bu oyuna gelmeyin, bunlar size
ne verdiler, ne verebilecekler, hangi hizmeti getirdiler, hangi
hizmeti getirecekler” dedi.
"BU ÜLKEDE İNKAR POLİTİKALARINI BİTİRDİK"
Erdoğan, şunları söyledi:
“Şu anda yerel yönetimde kazandıkları yerlerde verdikleri hizmete
bakın. Bir şehircilik hizmeti mi var? Yok. Bir altyapı hizmeti mi
var? Yok. Halbuki adil bir şekilde biz hepsine para gönderiyoruz.
Ama sen kalkar da belediye başkanını by-pass eder, oraya koyduğun
bir çöpçü vasıtasıyla onu yönetmeye kalkarsan, şu andaki teknik
odur, onun geleceği yer burasıdır.
Biz, göreve geldiğimizden bu yana bir şeyi iktidarda hakim
kıldık; Batı ile doğu arasında, güneydoğu arasında, doğu Karadeniz,
orta Anadolu arasında...Hiçbir yerde ayrımcılık olmayacak. Onun
için buralara bu kadar yatırım getirdik. 780 bin kilometrekareyle
bu vatan bizim. Bu vatanda by-pass yapamayız, böyle bir ameliyat
olamaz. Her yerine bu hizmeti götüreceğiz. Türke, Kürde, Laza,
Çerkeze, Romana, Boşnaka ayrım yapamayız, hepsine götüreceğiz,
yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Bu insanlar bizim, bu
insanların arasında ayrım olmayacak.”
Partinin kuruluş aşamasında “bölgesel milliyetçilik”, “etnik
milliyetçilik”, “dinsel milliyetçilik” yapmayacaklarını ortaya
koyduklarını anımsatan Erdoğan, “İşte biz bu ülkede red
politikalarını bitirdik, inkar politikalarını bitirdik, asimilasyon
politikalarını da büyük ölçüde bitirdik. Neye rağmen? PKK'ya rağmen
bitirdik. Her geçen gün bu halk birbiriyle kucaklaşıyor ve
kucaklaşacak. Gelecek daha iyi olacak” diye konuştu.
KCK OPERASYONU
Bölgede yapılan yatırımlar hakkında bilgi veren ve KCK operasyonuna
da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
“İşte buralarda yapılan yollar. Bunlar nerede...Yoktu. Git
Hakkari'ye doğru, uzanın, oralarda, bunlar hep engellemelerine
rağmen biz orada hala yol çalışmaları yapıyoruz, yapacağız.
Hastaneler... Engellediler ama yaptık. Hakkari merkezde 150 yataklı
modern hastane, Yüksekova'da 150 yataklı modern hastane,
Şemdinli'de, belediyenin su getirmesi lazımdı getiremedi,
Şemdinli'ye suyu biz getirdik. Hakkari merkez hakeza öyle, biz
getirdik. Bunları belediyelerin yapması lazım. Fakat
güneydoğu, doğu inanıyorum ki her geçen gün bu gerçekleri görecek,
ben inanıyorum ki terör örgütü de burada zaten halkımın uyanışı
karşısında, hani diyor ya 'benim adıma öldürme' diyor ya, 'yeter
artık' diyor ya benim Kürt kökenli vatandaşım, mesele bu. Bu
yaygınlaştıkça bunların bütün gardı düşecek.
DURUP DURURKEN ALINMIYORLAR
İşte KCK operasyonlarının...işte belediye başkanları alınıyor, il
başkanları, ilçe başkanları alınıyor, suçsuz kimse alınmıyor
kardeşim. Alınanların hepsinin yaptıkları var. Nedir? Yasalara
aykırı bu ülkede herhangi bir şey yaparsanız alırlar. Niye
durup dururken herhangi birisi alınmıyor da onlar alınıyor, mesele
bu. Bunlar, legal görüntü altında illegal çalışmalar yapıyorlar. Ve
bu illegal örgütlenme, aslında PKK'nın farklı versiyonlarıdır
bunlar, işte Kongra-Gel gibi, KCK gibi bunların hepsi budur.
Bununla ilgili olarak da yargı kararını veriyor. Bu kararı da
uygulaması gerekenler uyguluyorlar.”