Erdoğan'dan Savcı Akkaş'a: Seninle işimiz daha bitmedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet iddilarıyla ilgili yeni soruşturmanın dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş'a seslenerek "Seninle daha işimiz bitmedi" dedi.

Erdoğan Manisa'da şöyle konuştu:

"Son olayların uluslararası, ulusal boyutu var. Çıkıyor bir savcı efendi, makamını farklı şekilde kullanıyor. Gizlilik kaydı olan evrakları, yanına aldığı yandaş medyayla birlikte kullanarak, masum insanları istismar etmek suretiyle onları bu ülkede günah keçisi haline getiriyor. Bu nasıl savcı? Başsavcı ondan dosyayı istiyor diye, feryad ediyor! Dur bakalım seninle daha işimiz var. Militanlara benzer şekilde adalet sarayı önünde bildiri dağıtıyorsun. Hangi savcı böyle bildiri dağıtır."

Muammer Akkaş soruşturma sırasında baskıya uğradığını ve soruşturma yapmasının engellendiğini söylemiş, "Adli Kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkan verilmiştir" demişti.

'Savcı iş takip ediyor'

Erdoğan İzmir Adnan Menderes Havaalanı'ndaki konuşmasında ise şunları söyledi:

"Biz bu yolda babamızın oğlu olsa tanımayız. Ben evladım olsa bu konuda asla tanımam. Benim Fatih Belediye Başkanıma iftira atıyorlar. Çünkü oradaki bir savcı iş takip ediyor iş. Belediyeye geliyor. Belediye başkanımız o savcının talebini yerine getirmedi diye kalkıyor ardından bu adımı atıyor. Bir şey daha iliştiriyorlar. Gençliğe Hizmet Vakfı adıyla kurulmuş bir vakıf. Benim çocuklarım da var. Fatih Belediyesi bir yer kiralıyor. ÇYDD'ye devlet, belediyeler bir sürü yer verdi. Orada aklınız neredeydi. İstek Vakfı'na verilirken neredeydi. Türk Eğitim Vakfı'na verilirken neredeydi. Yasalarda buna engel bir şey yok. Verilebilir. Kişilere bir çıkar var mı burada. Eğer varsa karşısına biz dikiliriz.

'Bakanken niye konuşmadın?'

Erdoğan, partiden istifalara ilişkin ise şöyle konuştu:

"Onlar istifa etmedi, biz ihraç ettik. Biz tedbirli kesin ihraç kararıyla disipline gönderdik. İşin metodu bu. Baktılar ki gidiyoruz, beylik bizde kalsın diye istifa etmek zorunda kaldılar. Bunların içerisinde bir tanesi bakan. Sen bakanken niçin bu uyarılarını yapmadın. Madem bir şeyler biliyordun o zaman niye konuşmadın, şimdi bülbül oluyorsun. Dürüstlük bu mu? Eğer bakan olarak kalsaydın bunları söyleyecek miydin?"