Erdoğan'dan Mısır'a tarihi işbirliği çağrısı!
Abone olBaşbakan Erdoğan Kahire Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Mısır ile Türkiye arasındaki tarihi bağlara dikkat çekti Ortadoğu için önemli mesajlar verdi...
İNTERNETHABER.COM
Arap Ligi toplantısı için Mısır'da bulunan Başbakan Recep tayyip
Erdoğan, Kahire Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada Ortadoğu'nun
gündemine dair açıklamalarda bulundu.
AL-İ İMRAN SURESİNDEN ALINTI YAPTI
Mısır'da yeniden yapılanma süreci, İsrail'in Gazze saldırısı ve
Suriye'deki iç savaş üzerine konuşan Erdoğan, Türkiye'nin bölge
politikalarını anlattı. Mısır ile Türkiye arasındaki tarihi bağlara
dikkat çeken Erdoğan Arap Baharı'yla başlayan süreçte iki ülkenin
ortak sorumlulukarına vurgu yaptı, dayanışma çağrısı yaptı.
Ekonomik, siyasal ve sosyal işbirliği için Türkiye'nin üzerine
düşeni yapmaya hazır olduğunu kaydeden Erdoğan özellikle Mısır
gençliğine seslendi. Konuşmasını Al-i imran
süresinden yaptığı Arapça alıntıyla bitiren Erdoğan salondan büyük
alkış aldı...
DAKİKALARCA AYAKTA ALKIŞLANDI... İŞTE O
ANLAR...TIKLAYIN
İşte Başbakan'ın açıklamalarından satır başları:
KARDEŞ MISIR HALKININ BAŞI SAĞOLSUN
Milletim ülkem ve şahsım adına Mısır halkına en samimi taziyelerimi
iletiyorum. Hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine sabırlar
diliyorum. Kardeş Mısır halkının başı sağolsun diyorum. Bu
şehirlerde dökülen her kan bizim kanımızdır. Bu şehirlerde toprağa
düşen her can bizim canımızdır. Her damla gözyaşı bizim
göztyaşımızdır. Herkes bilsin ki er ya da geç bugün ya da yarın
Gazze'de insanlık dışı eylemlerle hayatını kaybeden o masum
yavrucakların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır.
BÜYÜKELÇİYİ ÇEKEN MUSRİ'Yİ YÜREKTEN TEBRİK
EDİYORUM
Bu eylemleri tüm gücümüzle kınıyoruz. Burada son saldırıların
ardından Mısır Büyükelçisini İsrail'den çağıran kardeşim Mursi'yi
yürekten tebrik ediyorum. Siz gençleri ev sizin nezdinizde
bütün Mısır'ı kutluyorum. Mısır devriminde hayatını kaybedenlere
Allah'tan rahmet diliyorum. Siz gençleri ev sizin nezdinizde bütün
Mısır'ı kutluyorum. Sevgili gençler sizler Mısır'da
gerçekleştirdiğiniz devrimle zulmün ilelebet payidar olmadığını
dünyaya gösterdiniz. Sizler azminiz ve direnciniz karşısında hiçbir
hukuksuzluğun ayakta kalmayacağını gösterdiniz. Azminizden dolayı
sizleri ayrıca tebrik ediyorum. Şu temel ilkeyi hepinize
hatırlatmak istiyorum Kuran-ı Kerim'in Al-i İmran süresinin 139.
ayetinde bize çok önemli bir ilke ortaya koyuyor. "Gevşemeyin asla
hüzünlenmeyin inanıyorsanız üstünsünüz" (Erdoğan'ın konuşması sık
sık sloganlarla kesiliyor) İşte bu temel ilkeyi zihnimzide taşımak
ve hatırlamak durumundayız. Sizler Tahrir'de işte bunu söylediniz.
Aylarca Tahrir'de dediniz ki: "Başını dik tut sen Mısırlısın" Siz
başınızı dik tutacaksınız, Filistin'li eğmedi eğmeyecek. Çünkü biz
bu coğrafyanın insanları üstünüz çünkü inanıyoruz. Hüzün ve gevşeme
bize asla musallat olmayacak.
NİL İLE FIRAT AYNI GÖNLÜN IRMAKLARIDIR
Biz Türkiye olarak Mısır olarak bu toprakların iki kadim devleti
olarak bir olduk birbirimize destek olduk. Mehmet Akif ile Necip
Mafuz şurada aynı havayı teneffüs edip vatanlarını yazdılarsa
bizler de birbirimizin ezgilerini dillendiriyoruz. Sınırlar bizi
fiziken ayırsa da gönüllerimizi parçalamaya asla yetmemiştir.
Türkiye ile Mısır'ın kalbi birlikte atar. Nil ile Fırat aynı gönlün
ırmaklarıdır. Aynı gönül ummanına dökülürler. İzmir'in Trabzon'un
Antalya'nın kıyılarını okşayan su İskenderiye'nin suyuyla aynıdır.
İşte biz ebediyen bir ve beraber olacağız. Türkiye ve Mısır aynı
istikamete baktıkça bu topraklarda barıştan başka bir şeyin türküsü
söylenmeyecektir. Biz el ele tutuştukça bu toprakları ağıtlar değil
barışın ezgisi sulayacaktır.
BİZLERİN BİR MODELE İHTİYACI YOK
Türkiye Mısır'ı içinden geçtiği ekonomik ve siyasi değişim
sürecinde desteklemeye deavm edecektir. Yeni bir anayasa siizn
olduğu kadar bizim de dileğimizdir. Mısır ancak bu şekilde aradığı
uzun vadeli istikrarı elde edebilecektir. Daha iyi hayat
standardının olmazsa olmaz şartı uzun istikrardır. Hürriyet bizim
medeniyetimizin özüdür. İnsana saygı, temel hakların
dokunulmazlığı, sosyal dayanışma, yöneticilerin halka hesap
vermesi, adalet bizim ortak medeniyetimizin özüdür. Hiç bir inanç
köken farkı gösetmeksizin herkesi kucaklamayan devam edeceğiz.
Yaradanı yaradandan ötürü seviyoruz. Farklılıkları bir arada
yaşatabilmenin özü yine bizim medeniyetimizde özlerini bulur. Mısır
bir medeniyet zenginliğine sahip. Biz model arama içinde olan
medeniyetler değiliz. Kendi medeniyetimiz bize gereken dersi
vermektedir. Arap uyanışı ruh köküne dönüştür. Tarihin kendi
mecrasına yönelmesidir. Sizler özünüzden aldığınız güç ve ilhamla
devrimi gerçekleştirdiyseniz, geleceği de barış üzerine
şekillendireceksiniz. Tarih boyunca Mısır'dan gelen her hüzünlü
haber bizi de hüzne gark etmiştir. Biz bu coğrafyadan fazlasıyla
olumsuz haber alıyoruz. Bizi sevindirecek haberler bekliyoruz.
Sanmayın ki Mısır'da Suriye'de olan olaylar kendi sınırları içinde
kalıyor. Bütün İslam coğrafyasının gönlü sizlerle birliktedir.
Mısır ne kadar güçlü olursa Türkiye de o kadar güçlü olacaktır.
Türkiye ne kadar güçlü olursa Mısır da o kadar güçlü olacaktır.
Mısır ve Türkiye bu coğrafyada barışın huzurun istikrarı
olacaktır.
TÜRKİYE SURİYE İÇİN ELİNDEN GELENİ YAPIYOR
Suriye halkının mücadelesi basit bir iktidar mücadelesi
değildir. Onurlu bir yaşam savaşıdır. Suriye halkı bu savaşı
kazanmaya mecbur. Kendi vatandaşın kanını eline bulaştıran gayri
meşru Esed rejimi ise kaybetmeye mahkumdur. Sorumluluktan kaçmak
Esed'in işlediği suça ortak olmak demektir. Biz Türkiye olarak
Suriyeli kardeşlerimize elimizden gelen her şeyi yapmaya
çalışıyoruz. Sınırlarımızda 170 binin üzerinde Suriyeli
kardeşlerimizi misafir ediyoruz. Mısır'ın verdiği destekle en kısa
zamanda Suriye halkı barışa ulaşacaktır. Bölgedeki bütünd evletler
elle vermek zorundadır. Bu ordak derdimizdir. Filistin meselesinde
olduğu gibi Suriye sorununda da Mısırla çözüm aramaya devam
edeceğiz. Gerek Filistin gerekse Suriye göstermektedir. Mevcut
sistem adalet üretemektedir. Biz bu düzenin değişmesi için
çalışıyoruz. BM bünyesinde adil bir yönetim için köklü bir değişim
talep ediyoruz. Sadece 5 daimi üyesinin 2 dudağının arasından barış
meydana gelmez. İnanç gruplarının temsil edilmediği 40 yıl öncenin
yapısı mevcut. Dünya değişti. Bunun güncellenmesi lazım. Yeni
adımlar atılması lazım. İnsan haklarından bahsedenler konu
Filistin, Suriye olunca susmuşlardır. Bu iki yüzlülük artık sona
ermelidir. BM başta olmak üzere bu konuda sorumlulk sahibi
uluslararası kuruluşların kendini sorgulama zamanı gelmiştir. Hiç
tereddüt etmeden söylüyorum. Türkiye ve Mısır bu bölgenin vicdanını
ortak aklını teslim ediyorlar.
"EY MISIR, EY DÜNYANIN ANNESİ KALDIR BAŞINI SEN
MISIRLISIN"
Son 10 yıldır bölge barışı için çok önemli girişimlerde
bulunduk. Bugün devrimini yapmış Mısır'ın kardeş halkıyla bu süreci
daha ileri taşıyabiliriz. Bizim aracılara ihtiyacımız yok. Bu
coğrafyanın barış ve refah içinde yükselmesi için birlikte çok iş
yapabilğiriz. Türkiye olarak biz her türlü işbirliğine hazırırz.
Biz bugün sadece kalbimizle gönlümüzle değil bakanlarımız ve iş
adamlarımızla buradayız. Ne tür adımlar atabiliriz onun için
buradayız. Bu 2. buluşma umarız daha bereketli olur.
Mısırdaki türk yatırımlarının değeri 1.5 milyar dolara ulaştı.
İnşallah daha ileri düzeye taşıyacağız. Mısır'ın geçmekte olduğu
değişim sürecinde desteklemeye hazırırz. Mısırlı kardeşlerimize
mali destek vermek konusunda hiç tereddüt etmedik. Gençler sizlere
inanıyor ve güveniyoruz. Burada sözlerime son verirken Mısır
halkına şunu söylemek istiyorum: "Ey Mısır ey dünyanın
annesi kaldır başını sen Mısırlısın"