Erdoğan'dan Macron'a bir ayar daha telefonda söylemiş
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Devlet Başkanı Macron ile telefonda yaptığı görüşmenin detaylarını bugün açıkladı. Erdoğan, Cezayir katliamıyla ilgili Macron'a tepki gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Suriye politikasında Türkiye'ye akıl
vermeye kalkan Macron'a tokat gibi sözler. Erdoğan geçtiğimiz
günlerde Macron ile yaptığı telefon görüşmesini hatırlatarak,
"Geçen bir tanesine söyledim telefonda; 'Siz, (dedim)
Cezayir'de 5 milyon insanı katletmediniz mi? Önce bunun hesabını
verin. '5 milyon insanı siz Cezayir'de katlettiniz şimdi
kalkıyorsun Suriye'yle ilgili bana akıl veriyorsun'
dedim." dedi.
AFRİN'DEN SONRA CEZAYİR TEPKİSİ: Zeytin Dalı Harekatı sırasında Erdoğan, yine Macron'un Afrin açıklamalarından duyduğu rahatsbızlığı telefonda dile getirmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Muayede
Salonu'nda Dünya Müslüman Azınlıklar Zirvesi'nde konuşma yaptı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları:
4 PRENSİBİM VAR
-Benim 4 prensibim var gençlere bunu hep anlatıyorum. Oku, düşün,
uygula, neticelendir. Herhangi bir halkada kırılma olursa hedeflere
ulaşılması mümkün değildir.
İSLAM PROJE MAHSULÜ TERÖRİSTLER ÜZERİNDEN YAFTALANMAYA
ÇALIŞILIYOR
-Batı dünyası İslam karşıtlığı üzerinden kendi ideolojisini, kendi
hayat biçimini tahkim etmek istiyor. Onu güçlendirmek istiyor.
Modern insanın buhranlarına cevap verebilecek yegane din olan İslam
proje mahsulü teröristler üzerinden yaftalanmaya, lekelenmeye
çalışılıyor. İşte bunlar son dönemlerin proje terör örgütleridir.
Bunlarla bunu yürütüyorlar.
AHLAKSIZLIĞIN DANİSKASI ONLARDA
-11 Eylül terör saldırlarından bu yana Müslümanlar olarak çok
taraflı, çok katmanlı bir saldırı dalgasıyla yüzleşiyoruz. Eli
kanlı çeteler üzerinden istikbalimizin karartılmaya çalışıldığını,
hak ve hürriyetlerimizin gasbedilmek istendiğini görüyoruz. İşte
DEAŞ, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ gibi katil sürülerinin terör
eylemleri bize zarar vermesinin yanında İslam karşıtı çevrelere
dört gözle bekledikleri fırsatı da veriyor. Sizin İslam dediğiniz
bu mu diyorlar. Hani Müslüman kan dökmezdi, bunu diyorlar. Hani siz
barış diniydiniz diyorlar. Biz onlara malzeme veriyoruz. Öyleyse
bizim bu işi tersine çevirmemiz lazım. Bu örgütlerin hunharca
katlettiği veya hayatını kararttığı Müslümanların masumiyeti
görmezden gelindiği gibi işlenen vahşi cinayetlerin faturası da
dinimize ve müminlere kesiliyor. Birçok batı ülkesi de kendi iç
sorunlarını perdelemek için adeta bu ateşe benzin döküyorlar, çok
temizler ya... Ahlaksızlığın daniskası onlarda, katliamın
daniskasını onlar yaptı, utanmadan sıkılmadan buradan kalkıp fatura
kesiyorlar.
HANGİ SİLAH OLURSA OLSUN SUÇTUR
-Neymiş kimyasal silahlara karşı uluslararası kuruluşlar tavır
koymalıymış. Neticesi ölüm olduktan sonra hangi silah olursa olsun
suçtur. Şu anda kimyasal silahlarla Ortadoğu'da bin kişi ölmüşse
konvansiyonel silahlarla yüzbinler öldü. Hiç bu dile
getirilmiyor.
MACRON'A TEPKİ
-Geçen bir tanesine söyledim telefonda; 'Siz, (dedim) Cezayir'de 5
milyon insanı katletmediniz mi? Önce bunun hesabını verin. '5
milyon insanı siz Cezayir'de katlettiniz şimdi kalkıyorsun
Suriye'yle ilgili bana akıl veriyorsun' dedim. Sadece orada mı?
Libya'da yaptınız, Ruanda'da yaptınız. Buralardaki insanları
katlettiniz. Bunun hesabını verdiniz mi? Hayır, vermediler ve
vermeyecekler de. Bir diğeri bakıyorsun başka ülkede, bir diğeri
başka ülkede ama eğer Müslüman olursa bu, Müslümana kestikleri
fatura çok ağır. Bunlara bu fırsatı bizim vermememiz lazım.
KENDİ KABUĞUMUZA ÇEKİLEYEMİZ
-Arakan'daki kardeşlerimizin durumuna baktım, 600 bin kişi ciddi
sıkıntılar içinde yaşıyor. Sizler dünyanın farklı köşelerinde
yaşayan Müslüman azınlıklar olarak bu sorunları bizzat tecrübe
ediyorsunuz. Sizler İslam karşıtı dalgaya doğrudan muhatap olan
insanlarsınız. Müslümanlar olarak bize düşen görev bellidir. Biz
asla saldırılar karşısında sinemez, kendi kabuğumuza
çekilemeyiz.
KAN KOKUSU ALMIŞ KÖPEK BALIĞI GİBİ
-Müslümanların kanı, canı ve hayatı söz konusu olduğunda sergilenen
çifte standart karşısında bizim sahada olmamız gerekiyor. Batılı
güçlerin işin ucu çıkarlarına dokununca neler yaptıklarını,
ortalığı nasıl ayağa kaldırdıklarını hepimiz görüyoruz. Mesele,
petrol, altın, elmas, pazar payı olunca bu ülkelerin adeta kan
kokusu almış köpek balığı gibi binlerce kilometre öteden koşup
geldiklerini biz çok iyi biliyoruz. Ama aynı ülkelerin
Filistin'deki katliamlara, Arakan'daki soykırıma, komşumuz
Suriye'de yüz binlerce masumun hayatına mal olan zulme nasıl
sırtlarını döndüklerini de gayet iyi farkındayız.