Erdoğandan kadeh jesti
Abone olErdoğan'ın kadeh kaldırmasını isteyen Özkök, sonunda muradına erdi. Başbakan ve ailesi içkili bir restauranta gitti.
"diye yalvaran Hürriyet'in tepe ismi Ertuğrul Özkök muradına
erdi. Bu çağrısından iki gün sonra kyaşandı.
Erdoğan içki içmemiş tabii ki ama, içkili restauranta gidip
içenlerin elini sıkmış, masaları dolaşmış. İşte bu olayı duyan
Özkök zevkten 'dört köşe' oldu adeta..
Kimsenin haberi olmadı ne ajanslar ne de gazetler yazdı. Meğer
Başbakan Erdoğan ve ailesi 15 Ağustos Cuma akşamı saat 21.00'de
Rumelikavağı’nda "Balıkçı Kahraman" adlı restauranta gitmiş... O
akşam orada olanları Özkök, bugünkü köşesinde yazıyor.
"(...) 15 Ağustos Cuma akşamı saat tam 21.00’de işte bu restorana 8
kişilik bir müşteri grubu geliyor.
Şimdi sıkı durun.
Kapıdan giren müşterilerden biri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.
Yanında, eşi Emine Erdoğan, oğlu Bilal ve gelini Reyyan da
bulunuyor.
Başbakan, masaya oturmadan önce restorandaki bütün masaları ziyaret
edip herkesin elini sıkmış ve "Afiyet olsun" demiş.
Sonra diyetine uygun bir yemek siparişi vermiş.
Öğrendiğime göre, oranın özel yemeği olan kalkan tandırdan 2
porsiyon istemişler.
Ayrıca organik domates, salatalık ve soğandan özel sosla hazırlanan
bir salata siparişi vermişler.
* * *
Tabii siz de benim gibi şu sorunun cevabını merakla
bekliyorsunuz.
Bu restoranda içki servisi yapılıyor mu?
Evet yapılıyor.
Müşterilerinin çoğu da içki içiyor.
Başbakan’ın masasına ısmarlanan içkilere gelince...
Meyve suyu ile su istemişler.
Bir küçük ayrıntı...
Bir de Fanta istemişler.
Fanta sarı renkli portakallı bir gazozdur.
Son bir soru daha.
Hesap ne kadardı ve kim ödedi?
İstihbarat servisinden bir arkadaşımız bunu restoranın sahibine
sordu.
Şu cevabı aldı:
"Hesabı içlerinden biri ödedi. Ama ne kadar hesap ödediklerini
söyleyemeyiz. Bu müşteri politikamıza aykırı. Bu uygulamamız bütün
müşterilerimiz için geçerli."
Erdoğan, Özkök'e "içki takıntılı" olduğunu
söylemiş
Özkök bu gelişmelerden sonra mutluluğunu saklamıyor. Kendisi başta
olmak üzere bazı kesimlerin rahatladığı görüşünde.
(...)İki haftadır söylemek istediğim işte buydu.
Belki Başbakan eskiden beri bunu yapıyor, ama biz bilmiyorduk.
Bence ülkenin bütün vatandaşlarının bilmesinde yarar var.
Başbakanlarının, kendi itikadına ait gettolarda yaşamayı tercih
ettiği duygusundan kurtulmak, emin olun en çok Erdoğan’ın işine
yarar.
Dolmabahçe’deki sohbetimizde içki konusu da açılmıştı.
Ben, Türk şarapçılığının çok iyi bir gelişme trendi yakaladığını,
engellenmediği takdirde, önümüzdeki 10 yılda Avrupa’nın ilk 5’ine
rahatlıkla girebileceğini söyledim.
Başbakan yine benim "içki takıntım" olduğunu söyledi.
"Hayır yok" dedim.