Erdoğan'dan çok sert HDP eleştirisi!

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan, HDP'nin silah bırakma çağrılarını samimi bulmadığını söyledi. Erdoğan, HDP'yi PKK'ya taşeronluk yapmakla suçladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Kasım'da yapılacak seçimlerde seçim güvenliği için taşımalı sistemin şu anda mümkün olmadığını, Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. HDP'nin silah bırakma çağrısını da samimi bulmadığını ifade eden Erdoğan, HDP'nin parlemantoya girmelerine rağmen dağa taşeronluk yaptıklarını söyledi.

Beştepe'deki 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'da seçim güvenliğinin sağlanması için gündeme getirilen taşımalı sistemin mümkün olmadığını dile getirdi. Taşımalı sistem için Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu belirten Erdoğan, bu konuda YSK'nın alacağı birar kararında işe yaramayacağını söyledi.

HDP'Yİ SAMİMİ BULMUYORUM

1 Kasım'daki seçimlerden çıkacan sonucun, 7 Haziran sonrası yaşanan süreçleri yaşatmayacağı temennisinde bulunan Erdoğan, HDP'nin silah bırakmayla ilgili çağrılarının da samimi bulmadığını söyledi. Türkiye'nin bir kaç çapulcunun ve ve teröristin at oynatacağı ülke olmadığını, bunların mutlaka bedelini ödeyeceklerini ifade eden Erdoğan, bu tür çağrıların 7 Haziran öncesi de yapıldığını, seçimlerde de 80 milletvekiline sahip olduklarını söyleyerek, şunları ifade etti;

"Tuğrul Bey'in MHP içindeki yeri malum. Bunu ben bir siyasetçi olarak değerlendirecek olursam, merhum Alparslan Türkeş'in kurmuş olduğu bir parti ve Tuğrul Bey de onun mahdumu. Aklıselimle Anayasa'nın koyduğu kural nedir? 'Partiye sorulur' demiyor, 'Milletvekiline teklif yapılır' diyor. 'Milletvekiline teklif yapılır' dediğine göre, burada da milletvekillerine teklif götürülmüştür. Kim teklifi götürür? 'Görev verilen başbakan' diyor. Buradaki uygulama bir anayasa amir hükmünün uygulamasıdır. Bu anayasanın amir hükmünün uygulamasını, milletvekili serbest iradesiyle kullanmaz mı? Milletvekili, milletin vekilidir, A veya B şahsın vekili değildir.

İSİM VERMEDEN MHP'YE ELEŞTİRİ 

Bu, ülkemiz için özellikle de milli duygular için olumlu bir gelişme değil. Hele hele terör salgınının bu denli egemen olduğu dönemde millilik duygusu taşıyanların, 'Acaba ben buraya nasıl bir destek verebilirim, ben de buraya nasıl yardımcı olabilirim?', bunun gayreti içerisinde olması lazım. Eğer X partiye karşı bir tavrın varsa, o zaman sen gel, elini, gövdeni taşın altına koy, bu şekilde yürüsün. Hem oraya katılmayacaksın, ondan sonra da burada kalkıp da aklıselimle böyle bir adımı atana engel olacaksın, her türlü hakareti yapacaksın.

BEDELİNİ ÖDEYECEKLER 

Milletim her şeyi görüyor, milletim her şeyi gördüğü için de sosyal medyada gereken cevapları veriyor. Biz yine de sabredeceğiz. Terörle mücadelemizde de istedikleri kadar bu olayı Beştepe'nin yönettiğini söylesinler, şu anda Silahlı Kuvvetlerimizle, tüm güvenlik güçlerimizle terörle mücadelede herhangi bir rehavete kapılmadan sonuna kadar bu işi sürdüreceğiz. Ta ki bunlar ya silahları gömecekler ya bu ülkeyi terk edecekler. Bu milletin huzuruna kastetmeye kimsenin hakkı yok. İster batıda, ister doğuda, kuzeyde, güneyde, nerede olursa olsun. Bu ülke birkaç çapulcunun, teröristin at oynatacağı ülke değil. Bunun cezasını, bedelini ödeyecekler.

HDP'NİN SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

Ben bunları samimi bulmuyorum. Bunlar biliyorsunuz, aynı şekilde 7 Haziran öncesinde de vardı. Bunlar da saz vesaire, bunları da çalıyorlardı, güftelerini sazla besteliyorlardı ama netice öyle olmadı. Netice ne oldu? 6-7-8 Ekim'de hali gördünüz. Seçimden sonra 80 milletvekili almışsın, daha iyi, objektif olması gerekirken ne oldu? Seçimden sonra çok daha berbat, kötü oldu. Parlamentoya dönecekleri yerde bunlar parlamentoya değil, tam aksine dağa taşeronluk yapmaya başladılar. Bunları, bu hakikati görmemiz lazım.

SÜMEYYE ERDOĞAN İDDİALARI

Başta şahsım olmak üzere bütün ailemi tabii ki bu yaralıyor, tedirgin ediyor, üzüyor. Bu yakıştırmalar çok çok çirkin. Affedersin, bir tane manyağı bulmuşlar, bu manyak üzerinden Türkiye'deki uzantısı da bakıyorsunuz, o da kalkıp ona adeta bir taşeron oluyor. Bu şekilde, böyle bir ahlaki olmayan yola başvuruyorlar. Bizim başvurabileceğimiz tek yol var, hukuk. Onun için de hukuki olarak tüm avukatlarımız, bu konuda atılması gereken adımları atıyorlar.

Burada yazılı, görsel medya, sosyal medya olsun, hepsinde bu ahlaksızlık ne yazık ki var. Bu, tabii bizim bir şeyimizi daha gösteriyor, Twitter konusundaki hassasiyetimin ne olduğu ortaya çok açık, net çıkıyor. Benim kızımın başına bu gelenler, aynı şekilde bir başkasının başına da geliyor. Gelmiyor değil. Bu konuda, özellikle yazılı ve görsel medya olarak hatta sizler de sosyal medyanın içerisinde belli çalışmalarınız var, hep birlikte bir dayanışma içerisinde, ülkemizde bunu da tam çizgisine oturtmamız lazım."

Günün Önemli Haberleri