Erdoğan'dan Bonzai açıklaması
Abone olBaşbakan Erdoğan, son dönemde yaygınlayan Bonzai adlı uyuşturucuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Tüm zararlı maddelerle olduğu gibi uyuşturucuyla da etkin
mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Başbakan Erdoğan,
''Son zamanlarda bonzai adlı uyuşturucunun yol açtığı
sıkıntıları yakından takip ediyorum. Kimsenin tereddüdü olmasın.
Tüm zararlı maddelerle olduğu gibi uyuşturucuyla da etkin
mücadelemizi sürdüreceğiz'' dedi.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye
Yeşilay Cemiyeti'nce Sepetçiler Kasrı'nda verilen iftar programında
konuştu.
Başbakan, "Bildiğiniz gibi abdiaciz sıkı bir Yeşilaycıdır. Tütün ve
alkol başta olmak üzere insan sağlığına zararlı her türlü maddenin
kullanımına karşı yürüttüğü çalışmalarda hep Yeşilayımızın yanında
oldum, olmaya da devam edeceğim" ifadelerini kullandı.
Bakanlar Kurulu'nda sigara içilmediğini ifade eden Erdoğan, şunları
kaydetti:
"Asla... 2008 yılının ilk günlerinde çıkardığımız bir kanunla
kapalı alanlarda tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını
yasaklayarak bu konuda tarihi bir adım atmış, ülkemizde yeni bir
dönem başlatmıştık. Zaman zaman tespit ettiğim kimi aksaklıklara
rağmen genel olarak bu kanunun uygulandığını, milletimizin de bu
durumdan gayet memnun olduğunu görüyorum."
SİGARAYLA MÜCADELE
Başbakan Erdoğan, kendisinin sigarayla mücadele konusundaki kişisel
hassasiyetinin herkesin malumu olduğuna dikkati çekerek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Konu sadece sigara değil, aynı zamanda alkol, bunu bir kenara
koyamazsınız. Şimdi bir de bonzai denilen bir şey daha çıktı. Daha
ucuz ve çok daha yaygın. Bir neslin Allah muhafaza gidişi söz
konusu, yok oluşu söz konusu. Bütün bunlara karşı bir mücadelenin
bizim milli bir meselemiz olduğuna inanıyorum. Manevi bir meselemiz
olduğuna inanıyorum. En yakınlarımdan başlayarak sigara, alkol,
alkollü içkiler, bunun yanında bonzai kim kullanıyorsa, bu zararlı
alışkanlığı bırakması konusunda tavsiyede bulunuyor, söz
verdiriyor, hele hele sigara içenlerden sigara paketini elinden
alıp üzerine tarihini, adını, imzasını alıyorum, gönderiyorum,
bunlar hatıra olarak kalıyor."
Erdoğan, bilim adamlarının sigaranın 50 farklı hastalığın sebebi ve
tetikleyicisi olduğunu çok net biçimde açıkladığına vurgu yaparak,
"Ama istisnaları bir kenara koyarsak maalesef kendileri de içiyor.
Bunları da görüyoruz, bu da ayrı bir üzücü yanı. Ben insanlarımızın
sağlığını önemsiyorum. Çocuklarımızın, gençlerimizin genel
sağlıklarını önemsiyorum. Gelecek nesillerin çok daha temiz bir
atmosferde yaşaması için mücadelemden asla taviz vermeyeceğim"
dedi.
Bağımlılıkla mücadele konusunda çok önemli ilerlemeler
kaydettiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ancak Türkiye dünya ile bütünleşmiş bir ülke. Dünyadaki birtakım
olumsuz akımlar, olumsuz gelişmeler maalesef ülkemizi de etkiliyor.
Türkiye, doğu ile batı arasındaki muazzam uyuşturucu trafiğinin en
önemli güzergahlarından birinde yer alıyor. Bu sebeple, geçmişte
ülkemizde uyuşturucu maddelerle mücadele daha ziyade bir güvenlik
sorunu, bir güvenlik faaliyeti olarak yürütülmüştür. Güvenlik
güçlerimiz bu konuda çok ciddi çalışmalar yürütmeye, başarılı
sonuçlar almaya devam ediyor."
'BU İLLET TÜRKİYE'Yİ DE YAVAŞ YAVAŞ ETKİSİNE ALMAYA
BAŞLADI'
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de yakalanan uyuşturucu miktarının çok
büyük rakamları bulduğunu belirterek, "Ancak bu illet Türkiye'yi de
yavaş yavaş etkisine almaya başladı. Son zamanlarda, az önce ifade
ettiğim bonzai adlı bir uyuşturucunun yol açtığı sıkıntıları
yakından takip ediyorum. Kimsenin tereddüdü olmasın. Tüm zararlı
maddelerle olduğu gibi uyuşturucuyla da etkin mücadelemizi
sürdüreceğiz" diye konuştu.
Toplumu, geleceği doğrudan etkileyen bu tehditlere en küçük taviz
vermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, sözlerine şöyle devam
etti:
"Çıkardığımız son yargı yasasında buradaki cezai yaptırımlar, cezai
müeyyideler çok yüksek seviyelere çıkarılmıştır. Artık bu konuda
satanı da içeni de çocukmuş, şuymuş buymuş yok, hepsi bedelini ağır
ödeyecek. Aksi takdirde bu işin caydırıcı olması mümkün değil. Biz
mücadelenin tek yönlü, tek boyutlu olmadığını biliyoruz.
Bağımlılıkla mücadelenin en etkili yolu, güvenlik tedbirlerinin
yanında bilinçli, eğitimli, güçlü bir gençlik yetiştirmekten geçer.
Sadece pozitif bilimlerle en iyi şekilde yetişmiş bir gençlik evet
bilgili, donanımlı, becerikli olabilir ama bunu manevi bir zırhla
teçhiz etmediğinizde gençliğin boşluğa düştüğünü, bocaladığını,
madde bağımlılığı başta olmak üzere hiç arzu etmediğimiz
alışkanlıklarla maalesef bir istikamet tutturup gittiğini
görüyoruz."
"Bizim ideal sahibi, ufuk sahibi, vizyon sahibi, milli ve manevi
değerlerine bağlı gençlik hayalimiz, bu tür sıkıntıların en etkili
ilacıdır, panzehiridir" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle devam
ettirdi:
"İşte anayasamızın amir hükmü de ailenin korunması başlığında da,
gençliğin korunması başlığında da bizlere önemli görevler
yüklemektedir. Yani bu devletin görevidir, isterse yapar diye bir
şey yok. Devletin bunu yapması gerektiğini vurguluyor. Hep
söylediğim gibi, biz bir elinde bilgisayar, bir elinde kitap olan
bir gençlik istiyoruz. Böyle bir gençlik bağımlılık batağına
düşmez. Biz 12 yıldır ülkemizde eğitim sisteminin altyapısını
güçlendirmek, eksiklerini gidermek için çok çalıştık, çok yatırım
yaptık. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini kamu harcamalarında ilk
sıraya yükselttik."
Başbakan Erdoğan, okullardaki eğitim müfredatını geliştirdiklerine
de değinerek, şunları kaydetti:
"Yeniledik, günümüzün gereklerine uygun hale getirdik. Getirmeye de
devam ediyoruz. Uyuşturucunun okullara inmesinin, gençlerimizi
ağına almasının önüne geçeceğiz. Formülü söyledim. Madden olduğu
kadar manevi olarak da güçlü bir gençlik yetiştirmek... İnşallah
önümüzdeki dönemde gerek eğitim boyutunda gerek sosyal duyarlılığı
artırma konusunda bu yönde yeni ve etkili politikaları hayata
geçireceğiz."
Bu konuda desteğe ihtiyaçları olduğunu ifade eden Erdoğan, kamuoyu
desteği ne kadar güçlü olursa bu politikaların hayata
geçirilmesinin de o derece kolay olacağını belirterek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Ülkemizde hala maalesef maneviyat denince akıllarına irticadan
başka bir şey gelmeyen bir kesim bulunuyor. Bunlar hem madde
bağımlılığı konusunda etkili tedbirler alınmasını isterler hem de
bu sorunun en etkili tedbirine içi boş kuruntuları sebebiyle karşı
çıkarlar. Değişim zor ve sabır isteyen bir süreç. Türkiye,
geçtiğimiz 12 yılda pek çok alanda bu değişimi büyük ölçüde
gerçekleştirdi ve yeni bir anlayışa, yeni bir bakış açısına
kavuştu. Her alanda olduğu gibi bir büyük değişimi bu hususta da
gerçekleştireceğimize inanıyorum. Aksi takdirde birçok ülkede
yaşanan toplumsal sorunların ülkemizi de için için kemirmesi
kaçınılmaz hale gelecektir. Göz göre göre yaklaşan bu tehlikeye
karşı biz üzerimize düşeni yapacağız. Bu bizim gelecek nesillere
karşı olan sorumluluğumuzdur."
'ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE SIKIŞIP KALAN...'
Erdoğan, 10 Ağustos'ta Türkiye'de ilk kez cumhurbaşkanının "cumhur"
tarafından seçileceğini belirtti. Partisi ve milletin teveccühü ile
cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğini dile getiren Erdoğan, şöyle
konuştu:
"Cumhurbaşkanlığına farklı bir pencereden bakıyorum. Çankaya
Köşkü'ne sıkışıp kalan Türkiye ile, millet ile, dünya ile irtibatı
zayıf bir cumhurbaşkanı profilinin ülkemizin ihtiyaçlarını
karşılamayacağını düşünüyorum. Milletimizin teveccühüyle,
desteğiyle yeni Türkiye'nin inşası yolunda aktif, mesele üreten
değil, meseleleri çözen bir cumhurbaşkanı olma gayreti içinde
olacağım. Cumhurbaşkanlığı yetkilerini, Anayasa'nın yüklediği o
çerçevede, gereği gibi kullanacak, başbakanla, hükümetle uyumlu bir
şekilde Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak, 2053, 2071
vizyonunun altyapısını oluşturmak için çalışacağım, ter
dökeceğim."
Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde sigara, alkol ve uyuşturucu başta
olmak üzere her türlü bağımlılıkla mücadele konusunda da tüm
imkanlarını, tüm yetkilerini kullanarak Yeşilay'ın yanında olmaya
devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Demokrasi, hak ve özgürlükler, insanlığın menfaatine, yararına
olan konular da sonuna kadar desteklenmesi gereken erdemlerdir ama
konu zararlı alışkanlıklar, bağımlılık olduğu zaman bu hak ve
özgürlük kavramıyla mazur görülemeyecek, meşrulaştırılamayacak hele
hele asla teşvik edilemeyecek bir mahiyet arz eder. Bazıları
çıkıyor karşımıza, 'Efendim' diyor, 'Bu özgürlüktür' diyor. Bırakın
o zaman kendisini köprüden atıyor atsın, özgürlük... Kendi hakkını
kullanıyor müsaade ediyor musunuz Hemen koşuyorsunuz,
yakasından yapışıyorsunuz 'aman kurtaralım' diyorsunuz. Emniyet
hepsi koşuyoruz aman... Çünkü bizim için bir canı kurtarmak
dünyayı, tüm insanlığı kurtarmak gibidir. Zararına her yönüyle
inandığımız, bildiğimiz bu uyuşturucuyu, sigarayı, şunu bunu
vesaireyi biz nasıl olur da bunlara müsaade ederiz İşte son
zamanlarda bakın, insanlığın düşmanı olanlar basit çıkarları için
bu bonzaiyi sürmeye başladı."
'NARGİLE, DERİNDEN DERİNDEN GÖTÜRÜYOR'
Nargile kullanımına da değinen Erdoğan, "Hele hele ehli keyif var.
Bu ehli keyif de tutturmuş bir nargiledir gidiyor. Neymiş,
nargilenin zararı yokmuş? Ne zararı yok ya. Zararı olmaz olur
mu Derinden derinden götürüyor. Hiç şakası yok. Sigaradan
filan daha berbat, daha zararlı. Bunlarda hassas olmamız lazım.
Bunların hepsi bağımlılık veriyor. Kardeşlerim bağımlılık asla hak
ve özgürlük konusu değildir, olamaz. Biliyorum, medya mensupları
yarın gene buradan çakarlar ama ben vatandaşımı seviyorum.
Milletimi seviyorum. Sağlıklı bir toplum için mücadele etmeye de
devam edeceğim" diye konuştu.
İnsanın kendi kendine zarar verme özgürlüğünün olamayacağını
kaydeden Erdoğan, "Bu hem tıbbi olarak, hem sosyal olarak mücadele
edilmesi, müdahale edilmesi gereken arızi bir durumdur.
Yeşilayımızın bu konuda düzenlediği kampanyaları fevkalade isabetli
görüyor, destekliyorum. Her türlü bağımlılıktan arınmış bir Türkiye
hedefimize, hayalimize ulaşmak dileğiyle bir kez daha sizleri
sevgiyle saygıyla selamlıyor, şimdiden Kadir Gecenizi, Ramazan
Bayramınızı tebrik ediyorum, daha nice bayramları bayram gibi
kutlamayı Allah bize nasip etsin diyorum" ifadelerini kullandı.