Erdoğan’dan Batı’ya tepki
Abone olBaşbakan Erdoğan, Batı’nın Türkiye’nin Mısır’ın içişlerine karışmakla ilgili suçlamalarına, “Bize ’Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz...
Başbakan Erdoğan, Batı’nın Türkiye’nin Mısır’ın içişlerine
karışmakla ilgili suçlamalarına, “Bize ’Arapların içişlerine niçin
karışıyorsunuz’ diyenlere ben de buradan sesleniyorum; Suriye ile
ilgili olduğu zaman Türkiye’den niye o zaman destek istediniz.
Suriye Arap değil miydi ve burada Türkiye’nin tavrını övmek
suretiyle Türkiye’yle beraber burada çalışmayı arzu ettiğinizi siz
söylediniz. Ama bilesiniz ki Mısır da bizim komşumuz" dedi.
Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhammedov’un davetlisi olarak
Türkmenistan’a günübirlik çalışma ziyaretinde bulunacak olan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hareketinden önce Ankara Esenboğa
Havaalanı’nda basın toplantısı düzenledi. Türkmenistan’da Türk
firmalarının başarıyla tamamladığı her projenin ülkede yeni kapılar
açtığını belirten Başbakan Erdoğan, Türkmenistan’a yapacakları
ziyaret sırasında karşılıklı yatırımları, ticareti ve işbirliğini
daha artıracak imkanları konuşacaklarını kaydetti.
Türkmenistan ziyareti sırasında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da kendisine eşlik
edeceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, Mısır’da yaşanan
gelişmeleri değerlendirdi.
“DARBE YÖNETİMİ ÇOK AÇIK BİR ŞEKİLDE KATLİAM YAPTI”
Dün Mısır’da yaşanan olaylarla ilgili sert eleştirilerde bulunan
Başbakan Erdoğan, “Ramazan ayının başından itibaren süre gelen çok
ciddi bir katliamın, askeri darbenin neticesi olarak süre gelen
katliamın farklı bir yönüne şahit olduk” dedi. Mısır’da demokrasi
süreci içerisinde kendi oylarının akıbetini öğrenme mücadelesi
içinde olan Mısır halkına karşı, askeri darbeyi yapanların çok açık
bir katliam yaptıklarını dünya televizyonlarından izleme fırsatı
bulduklarını vurgulayan Erdoğan, “Bizim de bazı medya gruplarımız
dahil bunu gizlemek, bunu göstermeme gayreti içerisinde olup, hatta
hatta Müslüman Kardeşlerin silah kullandığını söyleyecek kadar
ileri gidecek bazı medya gruplarımızda olmuştur. Bunu söylemek
durumundayım internet sitelerinde kayda girmiş. Tabi daha sonra
tepkileri alınca internet sitelerinden bunu düşmüşlerdir. Bu
talihsizliktir. Çok açık net tanklarla, zırhlı araçlarla,
sniper’larla orada 300 civarında Mısırlı kendi vatandaşını şehit
eden, öldüren böyle bir darbe sözde yönetimine adeta sahip çıkma
gayreti içerisinde olanlar var” şeklinde konuştu.
“BATI BUNU ANLAMAZSA DÜNYADA DEMOKRASİ SORGULANMAYA
BAŞLAYACAKTIR”
Mısır’da ilk günden itibaren olayları askeri darbe olarak
nitelediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, batı ülkelerinin buna
hiçbir zaman darbe diyemediğini ifade etti. Batı ülkelerinin hep
müdahale demek suretiyle işi yumuşatmanın gayreti içerisinde
olduklarını sözlerine ekleyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam
etti:
“Fakat bizimle telefon görüşmelerinde darbe ifadesine hayırda
diyemediler. Bunu açıklamaya gelince açıklayamadılar. Dün bütün bu
gelişmelerden sonra dikkat edilirse bu darbeciler en sonunda saat
17.00 itibariyle Olağan Üstü Hal (OHAL) ilan etmek durumunda
kaldılar. Şimdi bir ay süreyle neredeyse geneline yakın Mısır’da
böyle bir OHAL ilan edilmiş durumda. Tabi ki bütün bunların işleri
çözeceğine ben inanmıyorum. Niye inanmıyorum; çünkü şehadete
inanmış olan bu insanlar er veya geç Mısır’da bu demokratik
haklarının neticesini de kazanacaklardır diye düşünüyorum. Batı
bunu anlamak durumundadır. Eğer batı demokrasi testinden geçmek
istiyorsa bunu anlamak durumundadır ama demokrasi testini kaybetme
noktasında veya demokrasinin sorgulanması gibi bir sürece karar
vermişse o ayrı bir konu. Nitekim bu konuda batılı ülkeler eğer
samimi davranmazlarsa, samimi adımlar atmazlarsa ben inanıyorum ki
artık demokrasi dünyada sorgulanmaya başlayacaktır. Artık demokrasi
dünyada sorgulanmaya başlayacaktır. Buna biz de dahiliz. Niye çünkü
ben ülkemdeki muhalefete bakıyorum, muhalefet; ‘İktidar Mısır
sorununda çok daha farklı adımlar atabilir ve burada etkin
olabilir’ gibi saçma sapan şimdi de Mısır üzerinden acaba nasıl oy
devşirebiliriz diye ana muhalefeti, yavru muhalefeti bu tür
açıklamalar yapıyorlar. Gel hiç olmazsa burada samimi davranın
ortak neler yapabiliriz bunları konuşalım. Çünkü ne yaparsanız
yapın bugüne kadar hiçbir şey elde edemediniz. AK Parti iktidarını
bu noktada köşeye sıkıştıramadınız. Çok değişik yollara girdiniz ve
demokratik olmayan yollarla AK Parti iktidarını vurmak istediniz.
10 yıldır bunu yapıyorsunuz ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları,
sevgili halkım hiçbir zaman buna müsaade etmedi. 7 seçim geçirdik
şimdi 8.’sine gidiyoruz. Kamuoyu araştırmaları ortada. Üç tane
genel seçim, iki tane yerel seçim, iki referandum yaptık. Hepsi
ortada. Bütün bunlara rağmen hala acaba illegalite bize ne
kazandırır bunun gayreti, bunun arayışı içerisinde olan bir yapı
söz konusu.”
“HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR”
Mısır’daki katliamlarla ilgili sağlıklı bilgi almakta
zorlandıklarının altını çizen Erdoğan, 70 yıl otokratik bir rejimle
idare edilen Mısır’ın 25 Ocak 2011’deki devrimle bu süreçten
kurtulduğunu vurguladı. Artık bundan sonra Mısır’da halkın iradesi
egemen olacak diye düşünülürken bir yıl bile içeride bu işe alet
olan bir kesimle, batılı ve İslam dünyasındaki bazı ülkelerin
destekleriyle Mısır yönetimine karşı ne yazık ki böyle bir darbe
yapıldığını sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Biz inandığımız
doğruları söylemediğimiz sürece ayakta kalamayız. İnandığımız
doğruları her zaman ve zeminde söyleyeceğiz. ‘Çünkü haksızlık
karşısında susan dilsiz şeytandır.’ Bizim böyle inancımızın gereği
ilkemiz var. Bunu yapmak durumundayız. Efendim her doğru her yerde
konuşulmaz. Doğrudur. Bu bir siyasi manevra olabilir ama birde
inkar edilemez gerçekler var ki bunu söylemek ve bunun gereğini
yerine getirmek durumundayız. Zira bizim önümüze şehitlerin
resimleri geldiği zaman o tabloları gördüğümüz zaman eğer burada
zerre kadar duygulanamıyorsak, buna karşı bir tavır koymak için
sorumluluk hissedemiyorsak o zaman bizim varlık nedenimiz ortadan
kalkar. İnsan olduğumuzu unutmayacağız ve insan olarak da
üzerimizde bir çok sorumluluğun olduğunu bilmemizin gereğini de
ortaya koymamız gerekiyor” diye konuştu.
“BATI BİZE SÜREKLİ OLARAK HAMAS’I TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK SÖYLETMENİN
GAYRETİ İÇERİSİNDE”
Demokrasinin olgunlaşmasının, gelişmesinin, ileri standartlara
ulaşmasının belli bir vakit aldığını hep gördüklerini kaydeden
Erdoğan, Mısır’da bir sene bile tahammül edilemediğini belirtti.
Mısır’a bir sene ekonomik ambargo uygulandığını anımsatan Erdoğan,
sadece Türkiye ve Katar’ın Mısır’ın yanında yer aldığını ifade
etti. “Dünya Mısır’a kalk bakalım aya kalkabilirsen” dediğini
belirten Erdoğan, buna IMF’nin de dahil olduğunu sözlerine
ekledi.
Erdoğan, “IMF ‘seçimleri yapın, seçimlerden sonra sizlerle
konuşalım’ dediler ve seçimi dahi yaptırmadılar. Aynı şeyi
Filistin’de yaptılar. Filistin’de de seçimler Hamas başarıyla çıktı
hemen süratle orada da ekonomik ambargoyu uygulamaya başladılar.
Bırakın ekonomik ambargoyu uygulamaya başlamayı hemen parlamento
başkanını içeri aldılar. Bakan Kurulu üyelerinden bazılarını İsrail
içeri aldı ve bunlar hala içeride yatıyorlar. Neredeyse 7-8 yıl
oldu. 30 kadar milletvekiliyle beraber şuanda Hamas’ın o
milletvekilleri içeride yatıyor. Seçimi kazandılar ve Filistin’de
yönetimi onlara vermediler. Bunları belki benim vatandaşlarımın bir
çoğu bilmiyor. Acaba Filistin’de ne oluyor. Gerçekten Filistin’de
demokrasi çalıştırıldı mı, çalıştırılmadı mı? Bize batı sürekli
olarak Hamas’ı bir terör örgütü olarak söyletmenin hep gayreti
içerisine girdi. Ama biz hiçbir zaman Hamas’ı bir terör örgütü
olarak değil tam aksine hakların savunucusu olarak ifade ettik.
Şuanda da böyle kabul ediyoruz ve öyle inanıyoruz. Eğer
samimiyseniz, eğer güveniyorsanız buyurun seçim sandığı, ‘hayır.’
Hala seçimi Filistin’de yaptırtmıyorlar. Neden; neticeyi görüyorlar
onun için. Bundan dolayı zaman zaman Gazze hep bombalanır. 15
günlük o süreci unutmadık, unutmuyoruz. Oralarda da bin 500 insan
şehit oldu, 5 bin insan yaralandı” dedi.
“ŞUNU UNUTMAYALIM; GÜÇLÜ TÜRKİYE’Yİ KİMSE İSTEMİYOR”
Devamlı olarak İslam dünyası üzerinde bir tezgah çalıştırıldığını
belirten Başbakan Erdoğan, bu tuzakların Türkiye içinde geçerli
olduğunu vurguladı. Güçlü Türkiye’yi kimsenin istemediğinin altını
çizen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz güçlü olmaya mecburuz. Kendi içimizde birbirimizi sevmeye
mecburuz. Dayanışma halinde olmaya mecburuz. Bunun için biz
tırnaklarımızla kazıyacağız, çalışacağız ve inşallah bu güçlü olan
Türkiye’yi de bu şekilde inşa edeceğiz. Tabi demokrasi tabiatı
gereği ortaya çıkan tüm sorunların yine demokrasi içerisinde
çözülmesiyle gelişir ve olgunlaşır. Aslında demokrasinin kendi
içerisinde aşamayacağı hiçbir sorunda yoktur. Eğer akli selim ile
düşünürsek bunu görmemiz mümkün. Tabi dünyada bugüne kadar yapılan
darbelerde demokrasiyi kurtarmak bir bahanedir. Bir mazeret ve bir
gerekçe olarak gösterilmiştir. İşte bu darbe olayında da ne yazık
ki asker Mısır’da güya demokrasiyi kurtarmak için böyle bir yola
tevessül etmiştir gibi bir bahaneyle karşımıza çıktılar. Batının
her zaman bu iki yüzlülüğünün her zaman bir yansımasıdır. Darbeyi
gerçekleştiren milli iradeyi katletmekle tatmin olmamış ardından
yine dün olduğu gibi milleti katletme girişimlerini
başlatmışlardır. Açıkçası bugün Mısır’da ortaya çıkan manzara ne
yazık ki otoriter ve baskıcı rejim günlerini dahi aratan bir
ihtivaya bürünmüştür.”
“TAHRİR MEYDANI’NDA TOPLANAN BİR AVUÇ İNSAN BAHANE EDİLEREK DARBE
YAPILMIŞTIR”
Bütün tahriklere, bütün kışkırtmalara, bütün baskılara rağmen
Mısır’da darbeye karşı haklı tepki sergileyenlerin asla şiddete
başvurmadığını dile getiren Erdoğan, darbeye karşı direnenlerin
silah kullanmadığını, bütün bu olaylar karşısında sadece ölüm
anında bile zafer işaretleri yaptığını, şehadet parmaklarıyla
sürekli olarak o anı gözlemlediklerini kaydetti.
Erdoğan, “Bütün bunların hepsini ekranlardan izleme fırsatını
gördük, bulduk. Mısır’da son derece haklı bir şekilde darbeyi
protesto edenler, verdikleri oya sahih çıkanlar, milli irade
hırsızlarına karşı seslerini yükseltenler şiddet tuzağına düşmemiş,
darbecilere ve onların destekçilerine asla bahane vermemişlerdir.
Tahrir Meydanı’nda toplanan bir avuç insan bahane edilerek darbe
yapılmış ancak Mısır’ın tüm şehirlerinde çeşitli meydanlarda
toplanan milyonlarca insanın sivil, demokratik, barışçı eylemleri
çok ağır katliamlarla bastırılmaya çalışılmıştır” dedi.
“MISIR’DA DEMOKRASİYE ÖLÜMCÜL BİR DARBE VURULMUŞ ARDINDAN İNSANLIK
CAN ÇEKİŞMEYE BAŞLAMIŞTIR”
Mısır’da askeri darbenin gerçekleştiği günden bugüne Türkiye olarak
bu darbeyi eleştirdiklerini, darbeye karşı yapılan demokratik,
sivil, barışçıl gösterilerin haklı olduğunu her fırsatta ifade
ettiklerini ifade eden Erdoğan, dünkü yaşanan olayları hala
müdahale olarak değerlendiren bir batı ile karşı karşıya
olduklarını sözlerine ekledi. Batının Türkiye’yi Mısır’ın
içişlerine karışıyor olmakla itham ettiğini vurgulayan Erdoğan,
“Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz diye itham ettiler. Bizi
Arapların içişlerine niçin karışıyorsunuz diyenlere ben de buradan
sesleniyorum; Suriye ile ilgili olduğu zaman Türkiye’den niye
ozaman destek istediniz. Suriye Arap değil miydi ve burada
Türkiye’nin tavrını övmek suretiyle Türkiye’yle beraber burada
çalışmayı arzu ettiğinizi siz söylediniz. Ama bilesiniz ki Mısır da
bizim komşumuz. Akdeniz’de bizim komşumuz ve Akdeniz de müşterek
çalışmaları onlarla her zaman yaptık. Tarihi noktada bağlarımız
var, medeniyet noktasında bağlarımız var, kültürel noktada
bağlarımız var. Tabi buraya yönelikte söyleyeceklerimiz olacaktır.
Gelinen noktada Mısır’da sadece demokrasi değil insanlık hedef
alınmıştır. Mısır’da demokrasiye ölümcül bir darbe vurulmuş
ardından insanlık can çekişmeye başlamıştır. Bir ülkenin ordusunu,
askerlerini, polisini ağır silahlarını kendi halkına çevirmesi,
meydanlarda adaleti beklemekten başka hiçbir şey yapmayan kendi
halkını toplu halde katletmesi içişleridir diyerek asla görmezden
gelinemez” şeklinde konuştu.
“GÖRÜŞTÜĞÜM HEYETE ‘DÜN UĞRADIĞINIZI BUGÜN KARŞI TARAFA AYNI
ŞEKİLDE O MUAMELEYİ LAYIK GÖRÜYORSUNUZ’ DEDİM”
Yaptığı açıklamaların ardından gazetecilerin sorularını
cevaplandıran Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin uluslararası
toplumun Mısır’daki olaylarla ilgili harekete geçmesi konusunda
görüşme trafiği yaşanacak mı diye sorması üzerine, “Bu süreç
içerisinde başta ABD olmak üzere sayın Obama, sayın Putin,
İngiltere Başbakanı sayın Cameron, Almanya Şansölyesi sayın Merkel,
Fransa Başbakanıyla tek tek görüşmelerim oldu. Bunun yanında BM
Genel Sekreteriyle bu süreç içerisinde görüşmemiz oldu. Aynı
şekilde körfez ülkelerinin devlet başkanlarıyla, hükümet
başkanlarıyla görüşmelerim oldu. Dışişleri Bakanım yoğun bir
trafiği sürdürdü, sürdürüyor ve akil adamlar dedikleri bir heyet de
bizi ziyaret geldi. Bunlar bölgede daha önce devlet başkanlığı,
başbakanlık yapmış insanlardan oluşan bir beş kişilik heyetti.
Onlarla da bu süreci görüştük. Öyle zannediyorum ki bu
gelişmelerden sonra onlar şimdide şunu söylüyorlardır ‘biz demedik
mi?’ diye mantık çünkü bu. Böyle yaklaşıyorlar olaya. Biz ‘demedik
mi.’ Ne demek biz demedik mi, yani bizim dediğimizi yaparsanız işte
bunlar olmaz. Ya burada sizin dediğiniz diye bir şey yok ki. Ortada
bir defa hak mevhumu var. Nedir bu hak mevhumu; yani burada bu
ortaya direnişi koyan insanlar haklı mı, değil mi ona bakacaksın.
Yapılan darbe haklı mı, değil mi önce buna bakacaksınız. Ama bunlar
yapılana darbe diyemediler ve bunlar sipariş üzerine ülkeleri
dolaşan tiplerdir. Bunların içerisinde arkadaşlarımız var.
Kendilerine bu konuları zaten ağır tonda işledik. Dedik ayıp
ediyorsunuz dedik. Siz hakkı temsil için burada olmanız lazım.
Bakın biz sizinde bazı sıkıntılar yaşadığınız zaman sizin yanınızda
yer aldık. Sizlere yardımcı olmaya çalıştık. Şimdi ise sizler
bakıyoruz dün uğradığınızı bugün karşı tarafa aynı şekilde o
muameleyi layık görüyorsunuz. Kusura bakmayın. Tüm bunları yaptık
ve bu adımları attık. Bundan sonrada atmaya devam edeceğiz.
Kararlılığımızı Mısır’daki mazlum, mağdur, hakkını arayan, oyunun
hesabını soranların yanında olmalıyız ve olacağız diye düşünüyorum”
diye konuştu.
“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ DEĞERLENDİRİLDİKTEN SONRA AÇIKLANACAK”
Demokratikleşme Paketiyle ilgili bir soru üzerine ise Başbakan
Erdoğan, paket üzerinde çalışmaya devam ettiklerini ve paketin
değerlendirilmesinin ardından açıklamanın yapılacağını
kaydetti.
Lübnan’da kaçırılan Türk pilotlarıyla ilgili son durumu da
değerlendiren Erdoğan, “Sağlıklarıyla ilgili şuana kadar herhangi
bin endişe söz konusu değil ve ilgili birimlerimiz bu konuyla
ilgili çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu konularda biliyorsunuz çok
fazla açıklama ve bu tür şeylere girmekte doğru değildir. Önemli
olan neticeyi almaktır. Temenni ediyorum inşallah bu neticeyi
alırız. Bunun gayretiyle ilgili arkadaşlarım süreci çok yakından
takip ederek görüşmelerini devam ettiriyorlar” dedi.
“BİZİM FİŞLEME GİBİ BİR SANATIMIZ YOK”
Başbakan Erdoğan, milletvekillerinin fişlenmesiyle ilgili soruya da
şu yanıtı verdi:
“Bizim böyle fişleme gibi bir sanatımız yok. Böyle bir derdimizde
yok. Ben fişlendiğimi biliyorum, arkadaşlarımın fişlendiğini
biliyorum ama biz böyle bir yola hiçbir zaman tenezzül etmedik.
Bunları hiçbir zaman da doğru bulmadık. Bulmadığımızı da açıkladık.
Dinlendiğimizi biliyorsunuz. Bunlar malum şeyler. Hata hatta
bunları abartarak yazan gazeteler bunlar bile bizim kimlerle, nasıl
konuştuğumuzu, neler konuştuğumuzu kendi gazetelerinde
yayınladılar. Demek ki bizi onlar iyi dinlemişler. Dinleyenlerle
ortaklıkları var. KKTC Cumhurbaşkanından tutun, işadamları, TBMM
başkanları, başbakanları bütün bunların hepsi kendi gazetelerinde
hep yayınlandı. Bizim böyle bir sıkıntımız ve derdimiz yok. Bunlara
tamamıyla karşıyız.”
“MALİKİ TÜRKİYE’DE BAŞKA MUHATAP BULAMADI”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Irak ziyaretiyle ilgili
soru üzerine ise Erdoğan, “Bu ana muhalefet partisi genel
başkanının davet edildiğini söylüyorlar. Gider ziyaretini yapar.
Benim onunla ilgili söyleyecek herhangi bir şeyim söz konusu
değildir. Herhalde Irak Başbakanı Türkiye görüşecek, muhatap olarak
kendilerini buldular. Buyursunlar görüşmelerine devam etsinler”
dedi.
“BİRAZ İNSAN UTANIR”
Başbakan Erdoğan sağlığıyla ilgili iddiaları da cevaplandırdı.
Erdoğan, “Allah’a hamdolsun gayet iyiyim. Ama iyi fox’luyorsunuz ve
hangi hastanede yatmışım, nasıl olmuş filan hep sizlerden
öğreniyorum. Ben hastanede filan falan böyle bir şey olmadı. Sadece
Bayramdan sonra birkaç gün dinlendim. Programını da burada
uygulamaya koydum. Şimdi Türkmenistan,Cumartesi günü Bursa. Beraber
yola gidebiliriz, devam edebiliriz. Herhangi bir sıkıntı söz konusu
değil” şeklinde konuştu.
Medyanın bu yönün çok kötü olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan,
“Biraz da kendinizi sorgulamanız lazım. Bu kadar yalanı nerede
buluyorlar, nasıl uyguluyorlar, nasıl duyuruyorlar, nasıl
yazıyorlar. Biraz insan utanır ya. Ülkenin başbakanını yok
hastanede yatmış, yok şöyle olmuş böyle olmuş. Biz bir ders aldık o
dersin başlığı da ‘edep yahu.’” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, basın toplantısının ardından
günübirlik çalışma ziyareti gerçekleştirmek üzere Türkmenistan’a
hareket etti.
(İHA)