Erdoğan'dan AB'ye üyelik sitemi
Abone olBaşbakan Erdoğan Pomonya'da konuştu, AB ülkelerine sitem etti.
Başbakan Erdoğan, AB'ye Türkiye'nin üyeliği için bir
kez daha sitem etti. AB'ye üye olanlarda ne varsa, hepsi bizde de
var diye konuşan Erdoğan, IMF borçlarının ödendiğini istedikleri
zamanda 5 milyar dolarlık borç verebileceklerini söyledi. Avrupa
Biriliği için bakanlık kurduklarını ve üyelik için Bakan Bağış'ın
fellik fellik AB'ye gezdiğini ifade eden Erdoğan, bazı AB üyelerini
de korkaklıkla suçladı.
Polonya'da resmi temaslarını sürdüren Erdoğan, Uluslararası
İlişkiler Enstitüsü'nde bir konuşma yaptı.
Üyelik sürecinde çıkarılan zorluklar nedeniyle AB'ye sitem
eden Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
AB Bakanlığı'nın, üyelik sürecini daha yakından takip
edebilmek için kurulduğuna işaret eden Erdoğan, harcanan çabaları
anlatmak için, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ı
kastederek, "Fellik fellik AB üyesi ülkeleri dolaşıyor" ifadelerini
kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
şöyle:
"Bize kenarından köşesinden geçici bir üyelik, farklı bir
imtiyazlı ortaklık, yani akla hayale gelmez şeyler ortaya çıkarmak
suretiyle oyalama siyaseti izlediler ve bu hala da devam
ediyor.
Siyasi olarak bu sürecin sekteye uğratılması kabul edilebilir
değildir. Şu anda birliğe dört dörtlük üye olanlarla, kısa bir süre
içinde yarışa girelim, onlarda ne varsa hepsi bizde de var.
'YÜK ALMAYA GELİYORUZ'
Yasal düzenleme olarak eksik mi var, hepsini yaparız. Buna
muktediriz. Ama bize şu konularda eksiğiniz var diyemiyorlar.
Çünlü biliyorlar ki dedikleri takdirde Türkiye'de bu siyasi
irade var ve AB'ye girerler. Ama samimi olanlar şunu söylüyor; biz
76 milyonluk bir Türkiye'nin yükünü çekemeyiz. Biz size yük olmaya
değil, yük almaya geliyoruz.
'EURO BÖLGESİNİ GÖRÜYORUZ'
AB'ye yük olanlar var. Euro bölgesinde olanları gördünüz. Yüz
milyarlarca Euro ödediler, üyelerini ayağa kaldırmak için, isim
vermeyeceğim.
Türkiye'nin böyle bir durumu yok, Türkiye bir kuruş almıyor,
tam aksine veriyor. Ülkemize verilen sözlerin tutulmaması ve çifte
standart, Türkiye kamuoyunun Avrupa Birliği'ne olan inancını
azaltmaktadır.
'DESTEK DÜŞTÜ'
2004 yılında, müzakere süreciyle ilgili adım atıldığında,
Türkiye'de AB üyeliğine olan destek yüzde 70-75 dolaylarındaydı,
şimdi yüzde 30'a düştü.
Bu tablo karşısında yapıcı eleştirilerimizi ifade etmemizden
daha doğal birşey olamaz. Türkiye her alanda çok önemli gelişmeler
kaydetti.
Türkiye'nin özellikle dış politikadaki vizyonu ve amacı AB ile
büyük ölçüde örtüşüyor. Üyeliğin birliğin dış politikasına
sağlayacağı katkıyı görmemek mümkün değil.
İŞ ADAMLARINA VİZE
Türkiye, küresel mali krize rağmen gösterdiği dirençle
uluslararası alanda dikkatleri üzerine çekiyor. AB ile ticari ve
ekonomik ilişkilerimiz bu kadar iç içe geçmişken, iş adamlarımızdan
vize talep edilmesi kabul edilebilir değildir.
Brezilya'nın AB ile ne alakası var. Ama Brezilya ve Venezuela
AB'de vizeye takılmıyor. Daha yeni Birleşik Arap Emirlikleri'ni de
AB'nin vize uygulamadığı ülkeler arasına kattılar. Ama Türkiye
müzakereci ülke olduğu halde, vize uygulanıyor.
'ÜRKEKLİK, KORKAKLIK VAR'
Bize de, 'siz bize vize uygulamayın'
diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Biz bütün bunlara rağmen,
ürkmüyoruz, bütün kapıları açıyoruz, rahatız. Ama onlarda bu
ürkeklik korkaklık var. Şu anda Finlandiya, İsveç, Polonya...
İsveç'ten bize gelen turist sayısı 600 bin, Polonya'dan gelen
turist sayısı 500 bin.
Türkiye bölge için önemli bir destinasyon. Türkiye turizmde
farklı bir atak yaptı. Sadece deniz, kum, güneş değil. Dağcılık,
golf, inanç, kongre gibi alanlara dağılmak suretiyle şu anda 34
milyon turist geliyor. Bunlar durup dururken olmadı. Türkiye bu
sektörde farklı bir alana geldi. Daha da iyi olacak.
'5 MİLYAR DOLARI İSTEDİKLERİ ZAMAN
ALABİLİRLER'
Göreve geldiğimizde Türkiye'nin IMF'ye olan borcu 23.5 milyar dolardı. Şimdi Türkiye'nin AB üyeleriyle mukayese edilmeycek bir performansı var. Şimdi IMF'ye borcumuz yok, onlar bizden borç talep etti. 5 milyar dolar borç vermeyi taahhüt ettik. İstedikleri zaman alabilirler.
'FELLİK FELLİK DOLAŞIYOR'
Bütün bunlar bir şeyi gösteriyor. Kendi ayakları üzerinde
durabilen bir ülke. Bu AB müktesebatında yok mu? Türkiye bunları
sağlamış bir ülke. AB Bakanlığı'nı niçin kurduk. Bu işi daha
yakından takip edelim. Daha yoğun bir çalışmanın içerisine girelim.
Bakan arkadaşımız (Egemen Bağış) fellik fellik AB üyesi
ülkeleri dolaşıyor.
Böyle yoğun bir çalışma var. Türkiye'nin üyeliği birliği
güçlendirecek ve dinamizm kazandıracak sonuçlar doğuracaktır.
Türkiye AB'ye tam üyelik konusundaki kararlılığını devam
ettiriyor. Sabırla bu süreci devam ettiriyoruz. Demokrasi ve insan
hakları konusunda yaptığımız çalışmalar esasında vatandaşlarımızın
bu konusdaki beklentilerinin bir sonucudur.
Türkiye'nin içinde yer almadığı bir AB ise tekemmül etmemiş
bir siyasi proje olarak kalacaktır. Bu vesileyle Polonya'nın üyelik
sürecinde bize verdiği desteği takdirle karşıladığımızı belirtmek
isterim."