Erdoğan'dan ABD dönüşü flaş açıklamalar!
Abone olABD'den dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Atatürk Havalimanı'nda önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "(Rehinelerin kurtarılması
sonrası) Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı
olacak" dedi.
Öte yandan Erdoğan ABD dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada "Eğer sınırlarımız tehdit edilirse kara harekatı olur, Türk Silahlı Kuvvetleri bize böyle anlarda gerekli. Terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Mütemmim güç karadır" şeklinde konuştu.
BM Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığı New York dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan IŞİD örgütüyle mücadeleyle ilgili "Siz şöyle bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Bir defa mütemmim gücü karadır. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dahil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız. Kara esastır; ben tabii asker değilim; ama hava lojistiktir. Karanın gitmediği yer hiçbir zaman kalıcı olmaz" dedi.
BM Güvenlik Konseyi'nde toplamda 17 liderle ikili görüşmeler
yaptığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin IŞİD'e karşı olan
stratejisini de anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 120'nin üzerinde devlet ve
hükümet başkanının katıldığı BM İklim Zirvesi'nde iklim değişikliği
ile mücadelede ulusal ve uluslararası hangi adımların atılması
gerektiğini ele aldıklarını belirterek, "Zirvenin başarılı
geçtiğini düşünüyorum" dedi.
New York'taki temaslarını tamamlayarak yurda dönen Erdoğan, Atatürk
Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, New York'ta yoğun bir program gerçekleştirdiklerini ifade
ederek, BM üyesi ülkelerden çok sayıda liderin ve bakanların
katıldığı Genel Kurula Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Çevre ve
Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır'ın da içinde bulunduğu
geniş bir heyetle iştirak ettiklerini hatırlattı.
Ziyaret programı çerçevesinde BM Genel Sekreteri Ban ki-mun
tarafından 23 Eylül Salı günü düzenlenen İklim Zirvesi'ne
katıldığını aktaran Erdoğan, zirve vesilesiyle Genel Sekreterin ev
sahipliğinde aynı akşam gerçekleştirilen sınırlı katılımı olan bir
yemeğe iştirak ettiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 120'nin üzerinde devlet ve hükümet
başkanının katıldığı zirvede iklim değişikliği ile mücadelede
ulusal ve uluslararası hangi adımların atılması gerektiğini ele
aldıklarını vurgulayarak, "Zirvenin başarılı geçtiğini düşünüyorum"
dedi.
Erdoğan, 24 Eylül Çarşamba günü BM Genel Kurulu'nda katılımcılara
hitaben bir konuşma yaptığını, aynı gün öğleden sonra BM Güvenlik
Konseyi'nde yabancı savaşçılar meselesinin ele alındığı bir
toplantıya katıldığını belirterek, ziyaretine ilişkin şu bilgileri
verdi:
"Sayın Obama'nın başkanlık ettiği bu toplantıda da bir konuşma
yaparak, konuya ilişkin yaklaşımımı aktarma imkanı bulduk. En üst
seviyede gerçekleşen zirvenin 2020 sonrası müzakere süreci
açısından yönlendirici olduğuna inanıyorum. Zirve ülkemizin iklim
değişikliği ile mücadele politikasını ve yeni rejimden
beklentilerimizi ortaya koyma bakımından iyi bir fırsat oldu ve
aynı zirvede Çevre ve Şehircilik Bakanım da ben ayrıldıktan sonraki
süreci aynı şekilde devam ettirdi.
BM'deki faaliyetler kapsamında 22 Eylül Pazartesi günü Genel
Sekreter Ban ki-mun ile bir araya geldim, 24 Eylül Çarşamba günü de
Genel Kurula hitap ettim. Bu ziyaret vesilesiyle çok sayıda devlet
ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirme fırsatı
buldum. Toplamda 17 liderle cumhurbaşkanı ve başbakan olmak üzere
ikili görüşme gerçekleştirdim. Bunların büyük bir kısmını BM'nin
hemen karşısındaki Türk Evi'nde gerçekleştirdim, bir kısmını da
BM'de gerçekleştirdik. Genel Kurula iştirak eden devlet ve hükümet
başkanları onuruna düzenlenen bir resepsiyona da ev sahipliği
yaptım. Temaslarımızda uluslararası gündemde bulunan konulara
ilişkin görüş ve düşüncelerimizi muhataplarımıza en üst düzeyde
izah etme imkanı buldum."
BM GÜVENLİK KONSEYİ ADAYLIĞI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ayrıca şu anda dış politika
önceliklerinden biri olan 2015-1016 dönemi BM Güvenlik Konseyi
adaylığı konusunda da muhataplarla görüş alışverişinde bulunduğunu
belirterek, "Zira 16 Ekim'de bu işin belirlenecek olması süreyi
artık iyice daralttı. Bunun için de gerek şahsım gerek bakan
arkadaşlarım tüm bu konuda dışişleri noktasındaki
büyükelçilerimizin yoğun bir çalışma süreci var. Bu döneme yönelik
seçimler, temenni ederim ki şu andaki görüntü ile olumlu
istikamette gelişiyor" ifadelerini kullandı.
Ekonomi alanındaki temaslar noktasında ABD Ticaret Odası ve
Başbakanlık Yatırım, Tanıtma ve Destek Ajansı tarafından düzenlenen
faaliyette, bir kısmı Türkiye'de yatırımları olan bir kısmı da
yatırım yapmayı planlayan ABD'li girişimcilerle kahvaltıda bir
araya geldiklerini ve onlara hitap ettiklerini anlatan Erdoğan,
ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler
Konseyi'nde konferans verdiğini söyledi.
Erdoğan, "Ayrıca ABD'deki bizim sivil toplum kuruluşlarıyla bir
araya geldim. Ayrıca dünya Müslümanlarını temsilen ABD'de bulunan
grupların bir arada olduğu kuruluşlarla bir araya geldik. Onlarla
sohbetimiz oldu ve verimli bir çalışmayı dün akşam bir final
toplantısıyla bitirdik ve ardından da ülkemize dönmüş bulunuyoruz"
dedi.
ATMAMIZ GEREKEN 3 BAŞLIK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD ile mücadeleye ilişkin,
"Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok
önemli. Bunlardan bir tanesi malum uçuşa yasaklı bölgenin ilan
edilmesi ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına
alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis
edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı
konusunu da yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısıyla
bunları enine boyuna çalışmalar zaten yürütülüyor, bu çalışmalarda
ele alıp nihai adımlarımızı atmak. Üçüncüsü de 'eğit-donat'
anlayışıyla burada bu süreci kimlerle, nasıl yöneteceğiz, bütün
bunların içeriklerini görüşmek" dedi.
Erdoğan, "Hem ABD Başkanı Barack Obama ile bir telefon görüşmesi
yaptınız hem de Yardımcısı Joe Biden'la görüştünüz. Görüşmelerin
içeriğine ilişkin bizi bilgilendirir misiniz? Neler ele alındı?
IŞİD'le mücadelede atılacak adımlarda Türkiye'nin rolü ne olacak?
Bunlar gündeme geldi mi?" soruları üzerine, bölgede kritik bir
dönem yaşandığını hatırlattı.
Türkiye'nin, yaklaşık bin 250 kilometre sınırı olan Suriye ve
Irak'taki mevcut terör eylemleri, terör girişimleri için "Bizi
ilgilendirmez" veya "Bize ne?" deme lüksü bulunmadığını vurgulayan
Erdoğan, "Şu anda yaklaşık 1,5 milyon sığınmacı bizim ülkemizde.
1,5 milyon sığınmacının Türkiye'ye geldiği ortamda biz hala 'Bize
ne?' diyebilir miyiz? Bunun bir yerden şöyle veya böyle kesilmesi
lazım. Kaldı ki, atılan bu adımlarda, başta Suriye rejimi olmak
üzere, bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim
olmamalı. Böyle bir ortamla karşı karşıyasınız" diye konuştu.
Erdoğan, bölgede mazlum, mağdur durumda olanların savunucusu
durumunda olan örgütler bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam
etti:
IŞİD'E SERT TEPKİ
"Başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere bunlar da orada bir mücadele
veriyorlar, bunun gibi benzer örgütler de var. Onlar da bir
mücadele veriyorlar. Dünyada aklıselim maalesef 4 yıldır bu konuda
hakim olmadı. 4 yıldır biz bunu hep seslendirdik ama hep yalnız
kaldık. Şimdi ise durumun ne büyük felaket olduğu özellikle IŞİD
terör örgütünün Irak'a geçişi, Irak'ın üçte birini işgal etmesi ve
bu olaylardan sonra Ezidilerin dağlara kaçması, Sünnilerin büyük
ölçekte mesela Musul'u boşaltmış olmaları, bunlar görünen
gerçekler. Bütün bunlarla beraber bir de hakikaten çok acımasız
devam eden ve bizim dinimiz İslam'la yakından uzaktan ilgisi,
alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil. Çünkü
bizim dinimiz İslam, barışın dinidir, kardeşliğin dinidir, birliğin
beraberliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bizim
dinimiz bir defa kesinlikle müsaade etmez. Burada ise acımasızca
yapılan bu eylemler, bu vurgunlar, bizleri derinden yaralamıştır,
yaralamaktadır ve bu tüm dünyada İslam'a da ne yazık ki mal
edilmektedir, gölge düşürmektedir. Bizler bir Müslüman olarak
elimizden ne geliyorsa bir defa bunu yapmamız lazım. Kaldı ki
Hrıstiyan dünyası insanlığın vicdanını yaralayan bu konuda şu anda
böyle bir adım atıyorsa, e biz herhalde buna seyirci
kalmayacağız."
EYLEMİN TARAFI OLMAK DURUMUNDAYDIK
Türkiye'nin olayın tarafı olmaya aday olduğuna da işaret eden
Erdoğan, "49 tane rehinemiz vardı. Ta baştan beri 'Onları sağ salim
ülkemize getirmenin hesabı, gayreti içerisindeyiz' dedik. İçeriden
ve dışarıdan birçok yakıştırmalar yapıldı. 'Ne duruyorsunuz? Ne
yapacaksınız? Neyi bekliyorsunuz?' Biz bunları hep suskun geçirdik
çünkü biz lafın veya sözün tarafı değil, eylemin tarafı olmak
durumundaydık" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİT'in uluslararası
istihbarattaki üstün başarısı ve Dışişleri Bakanlığı, TSK ve siyasi
iradenin ortaya koyduğu aklıselimle bu noktaya gelindiğini
belirterek, şunları söyledi:
"Bundan sonra atacağımız adımlar, bizim aynı felaketleri bir daha
yaşamamak, ama bir taraftan da sınırlarımızı güvence altına almak.
Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok önemli.
Bunlardan bir tanesi malum 'Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi'
ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli
bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede
artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunu da yapacağımız bir
güvenlik üst kurulu toplantısıyla bunları enine boyuna çalışmalar
zaten yürütülüyor, bu çalışmalarda ele alıp nihai adımlarımızı
atmak. Üçüncüsü de 'eğit-donat' anlayışıyla burada bu süreci
kimlerle, nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek.
Bu başlıklar ayrıca daha da çoğaltılabilir. Yaptığımız görüşmelerde
de bunları ele aldık. Orada gerek Başkan Sayın Obama'yla bunu ele
alma imkanım oldu, ayrıca bu konuyu Biden'ı göndermek suretiyle çok
geniş, etraflı bir şekilde ele alma imkanımız oldu. Bunların
detaylarını burada konuşacak değiliz. Bunları öncelikle
hükümetimizle ele alıp orada değerlendirmesini yapacağız, oralarda
istişarelerimizi yapacağız. İstişarelerimizi yaptıktan sonra da
atılacak adımları kamuoyuyla paylaşacağız."
POZİSYON DEĞİŞTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda pozisyon
değişti. Bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Ayın 2'sinde
tezkere parlamentoya geliyor. Parlamentoda görüşülecek ve tezkere
temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken
adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere Silahlı Kuvvetlerimizi
yetkilendirme tezkeresidir" dedi.
New York'taki temaslarını tamamlayarak Türkiye'ye dönen Erdoğan,
Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı
düzenleyerek, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, "Az önce şunu belirttiniz: Biz, 4 yıl önce yalnız kaldık.
Esed'e karşı savaşan gruplar vardı. 4 yıl önce bunlar
silahlandırıldı ve bu silahların bazıları şu an IŞİD'in elinde.
Önümüzdeki süreçle ilgili olarak da bazı gruplara yeniden silah
sağlanması şeklinde bazı bilgiler konuşuluyor. Siz buna destek
veriyor musunuz ve özellikle sizin Suriye rejimine karşı BM veya
NATO ile birlikte ortak operasyon öneriniz oldu mu?" soruları
üzerine, 4 yıl önce bu örgütlerin hemen hemen tamamına yakınının
bulunmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu örgütlerin doğduğu yer Irak'ta El Kaide.
O zaman IŞİD, El Kaide'nin içerisinde olan bir örgüttü, daha yeni
El Kaide'den kopmuştu. Ve Suriye'de ne oldu? Palazlanmaya başladı,
güç kazanmaya başladı ve IŞİD Suriye'de güç kazandıktan sonra...
Çünkü her zaman bir ifadem vardır. Terör veya terör örgütleri,
bataklığı sever. Onların bataklığı nedir? Ya iç savaştır ya bu tür
terör esintilerinin olduğu ortamlardır. Onlar buradan
palazlanırlar. Suriye'de şunu da bilmeniz lazım, Amerika
silahı olmaz; Suriye'de daha çok Rus silahı olur, oradan beslenir"
diye konuştu.
ABD SİLAHLARI IŞİD'İN ELİNE GEÇTİ
Irak'ta Maliki ordusu kaçtığında Amerika'nın Maliki'nin ordusuna
verdiği silahların IŞİD'in eline geçtiğini belirten Erdoğan, şöyle
devam etti:
"Bunların içerisinde ağır silahlar var, hafif silahlar var
vesaire... Bunu kendileri de kabul ediyorlar, 'bizim yanlışımız'
diyorlar. Böyle bir tablo ortada. Bunların hepsinin
değerlendirmesini kendileriyle de aramızda yaptık. Öyle veya böyle
daha sonra birçok irili ufaklı terör örgütleri türemeye başladı. Şu
anda geldiğimiz nokta odur. Bütün bunlara karşı Cidde'de 40 ülke
bir araya geldi. O toplantıya biz de katıldık. Dışişleri
bakanım o toplantıda bizleri temsil etti ve o toplantıda
hatırlarsanız bizler 'İnsani yardım boyutunda buradaki müdahalenin
bulunabiliriz ama işe fiili olarak katılamayız' dedik. Niçin? O
günün şartı onu gerektiriyordu. Çünkü 49 başkonsolosluk görevlimiz
rehin durumdaydı. Şu anda pozisyon değişti. Bundan sonraki süreç
daha farklı olacak. Bunları da Ankara'da yapacağımız çalışmada...
Biliyorsunuz ayın 2'sinde tezkere parlamentoya geliyor.
Parlamentoda görüşülecek ve tezkere temenni ederim ki parlamentodan
geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu
tezkere Silahlı Kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir."
Erdoğan, güvenlik konusundaki 3 başlığı çok daha güçlü güçlendirmek
gerektiğinin altını çizerek, "Bu adımları süratle atacağız. Fakat,
BM Güvenlik Konseyi'nde toplantıyı yaptığımız gün, o 40 ülkenin
katıldığı koalisyon oluşumuna destek 104'e çıktı. Belki bu sayı
şimdi daha da artmış olabilir. Yani 104 ülke bu gelişimi şu anda
destekliyor. Böyle bir durum söz konusu. Bu sayı daha da artabilir.
Bunda benim doğrusu umudum var. Çünkü şu anda en karşı olanların
dahi özellikle bu terör örgütlerine karşı mücadelede bulunma sözü
verdiklerini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde gördüm" diye
konuştu.