Erdoğan ve Davutoğlu'nun önündeki iki yol!
Abone olAK Parti'nin tek başına 4'ncü kez iktidar olması sonrası Başkanlık Sistemi yeniden tartışılmaya başlandı. Erdoğan ve Davutoğlu Başkanlık Sistemi için nasıl bir yol izleyecek? Kritik soruların yanıtı Serdar Turgut'tan.
Habertürk gazetesi yazarı Serdar Turgut, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başkanlık
Sistemi için izleyecekleri olası yolları bugünkü köşesinden
yazdı.
"Seçim sonrasında Türkiye'nin kendini yeniden toparlayabilmesi için önümüzde sadece iki gerçekçi yol olduğu görülüyor" cümlesiyle yazısına başlayan Serdar Turgut, şunları yazdı:
"Ya Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başkanlık sisteminin gündemden tamamen düşürülmesi üzerine anlaşıp yoluna eski sistemde devam edecek ya da "de facto" başkanlık sisteminin sürmesi yerine "de jure" başkanlık sistemini getirecek adımlar atılacak.
Bu iki yolun her birine de sağlam adımlarla girilmesi
Türkiye'nin önünü açacaktır.
Hangisinin olmasını istediğimizi deklare ederken kendimizi
önyargılardan kurtarmalı, varolan durumu gerçekçi değerlendirmeli
ve bazı kronik muhalifler gibi Türkiye'ye sahip olmadığı
dinamikleri yüklememeliyiz. Ve eğer biz demokrasinin düz
mantıksal kurallarına inanıyorsak, eğer bunca yıl geçmesine rağmen
hâlâ "AK Parti nasıl iktidar olur, nasıl bu kadar fazla oy
alır?" diye düşünen entelektüel sefillerden değilsek, yani
gerçekçi olabiliyorsak, o zaman bugünün koşullarında
varabileceğimiz tek mantıki sonuç kalıyor elde.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Türkiye'nin "de jure" başkanlık sistemini
tartışma zamanı gelmiştir. İki yolu da açmanın kilidini elinde
tutan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer başkanlık sistemini kendi
isteğiyle gündemden düşürüp güçlü Başbakan Davutoğlu ile çalışan
Cumhurbaşkanlığı'nı tercih ederse belki o zaman eski sistem
işleyebilir.
Bu bir olasılıktır, ama açıkçası bunun olması için
ortada ben hiçbir gerçekçi ve mantıki neden göremiyorum.
İkinci alternatif ise sisteme yine dokunulmazsa
"de facto" başkanlığın sürmesidir. Bu, bugüne
kadar olan statünün, yani görünen güçlü başbakanın üstünde güçlü
bir başkan gibi davranan cumhurbaşkanından oluşan sistemdir.
Ben bu "de facto" başkanlık sisteminin Türkiye'ye
çok zarar vereceğini düşünüyorum. Nasıl zarar vereceği ise sistemin
işleyişinin birçok kilitlenmesinde görülmüştür.
Ben bu yüzden artık "de facto" başkanlık sisteminden çıkılıp "de jure" başkanlık sistemi getirilmesi, yani sistemin yasal temelinin konularak tam bir başkanlık düzenine geçilmesi gerektiğini düşünüyorum. Buna geçilirken Başbakan Davutoğlu'nun nasıl ikna edileceği, onun güç ve haklarının yeni sistemde nasıl korunacağı konusunda bir fikrim yok. Ama bunun da bir şekilde bulunacağına inanıyorum.
GERÇEKÇİ OLMAK LAZIM
...
İçimi tek rahatsız eden konu, bu süreçte çok beğendiğim,
mücadelesini takdirle
AK Parti oylarındaki artış "de facto" başkanlık
sisteminden çıkılıp "de jure" başkanlık sistemine
geçilmesi talimatıdır. Seçim sonucunu başka türlü okuma ihtimali
yoktur. Demokrasiye inancı tam olan Başbakan Davutoğlu'nun da bu
talimatın gereğini yapacağına inanıyorum.