Erdoğan, üzgün olduğunu söyledi
Abone olBaşbakan Erdoğan Ermeni Konferansı'nın durdurulmasına yeni açıklamalarla tepki gösterdi: "Demokratikleşme sürecine gölge düşürülmesi noktasında üzüntülüyüm''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin
İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel
Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları Konferansı'' hakkında verdiği
yürütmeyi durdurma kararını "Türkiye'deki demokratikleşme sürecine,
özgürlüklere gölge düşürülmesi noktasında üzüntülü olduğunu"
sözleriyle değerlendirdi. Erdoğan, Fatih Altaylı'nın ATV'de canlı
yayınlanan ''Teke Tek'' programına katılarak soruları
cevaplandırdı. İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin ''İmparatorluğun
Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve
Demokrasi Sorunları Konferansı'' hakkında verdiği yürütmeyi
durdurma kararı ile ilgili soru üzerine Erdoğan, ''konferansta
fikri bir tartışmanın yapılacağını ve ne konuşulacağının belli
olmadığını'' belirtti. Erdoğan, ''Beğenmediğiniz bir tablo ortaya
çıktı, bu bir fikirdir, düşüncedir, siz buna saygı duymak
zorundasınız. Saygı duymuyorsanız, ses çıkarmamak durumundasınız''
dedi. Erdoğan, burada fiili bir durum, suç olacak bir unsur varsa o
zaman savcıların devreye gireceğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Fakat şu anda böyle bir yürütmeyi durdurma kararı, muhalif görüşe
de baktığımız zaman, usulden bir bozma sözkonusu. Her şeyden önce,
idari bir tasarruf sözkonusu, hukuki tasarruf. Şahsen benim
üzüldüğüm budur. O zaman idarenin anlamı ne? İdare rektörlüktür.
Varsa bir yanlış rektörlük, YÖK bunun hesabını verir. Müdahale
edilmesi gereken bir durum varsa, o zaman İstanbul Valiliği
müdahale eder'' Diğer üzüldüğü noktanın mahkemece, davalı
üniversitelerden, ''dava konusu idari işlemin, hangi idari süreçle
tesis edildiği, sözkonusu işlemle ilgili herhangi bir idari birime
bildirimde bulunup bulunmadığı sorularak, onaylı örneklerin
getirilmesi''nin istenmesi olduğunu söyledi. ''Yani bundan bihaber
olarak karar veriyorlar'' diyen Erdoğan, karara katılmayan muhalif
üyenin de belirttiği 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun,
''İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka
uygunluğunun denetimiyle sınırlıdır. İdari mahkemeler, yerindelik
denetimi yapamazlar. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil
ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak idari
eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini
kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler'' şeklindeki maddelerini
okudu. Erdoğan, "Bu bu tablo karşısında, ben gerçekten üzüntümü
ortaya koyuyorum. Burası bir idare mahkemesidir. Ama bu kararı
verirken ülkemdeki demokratikleşme sürecine, özgürlüklere gölge
düşürülmesi noktasında şahsen üzüntülüyüm'' dedi. Konuyu, 3 Ekim
süreciyle ilintili hale getirmediğini söyleyen Erdoğan,''Biz
hukukumuzu çok iyi bilmeliyiz. Yasalarla hukuku birbirine
karıştırmamalıyız. Sıkıntımız burada. Daha çok özgürlük, demokrasi
için de sabırla bazı şeylere karşı koymalıyız. Birileri ideolojik
davranarak, ön kesme gayreti içine giriyorsa, bunlara özellikle
ülkenin kurumlarının asla alet olmaması gerekir''
değerlendirmesinde bulundu. TERÖRLE MÜCADELEYE PARTİLERÜSTÜ BAKIŞ
Terörle mücadele konusundaki son gelişmelere değinen Erdoğan,
Türkiye'de partilerüstü bir bakışın hakim olmadığını söyledi. Terör
konusunda da partiler üstü bir bakış olmadığını ifade eden Erdoğan,
''Acaba ben hükümeti buradan nasıl sıkıştırabilirim. Oradan
nemalanma gayreti var'' görüşünü dile getirdi. CHP'nin TBMM'yi
terör konusunda olağanüstü toplantıya çağırışında ''bir art niyet
olduğunu'' söyleyen Erdoğan, ''Bir hafta sonra zaten TBMM açılıyor.
Niye bazıları bu kadar acele ediyor?'' dedi. Güvenlik güçlerinin şu
anda terör konusunda ne gerekiyorsa onu yaptıklarını, Terörle
Mücadele Yüksek Kurulu'nun toplanacağını, kendisini de ilgili
birimlerle görüşmeler yaptığını anlattı. Genelkurmay, jandarma ve
emniyetin de yeni hazırlanan terörle mücadele yasası ile ilgili
istekleri olduğunu, hazırlanan tasarının, güvenlik kuvvetlerinin
güçlenmesi, özgüvenini artırıcı bazı tedbirleri içereceğini
bildirdi. Erdoğan, bu konuların dayanışma içinde ele alınması,
duygusal açıklamalardan kaçınılması gerektiğine dikkati çekti.