Erdoğan: Türkiye kendi imkanlarıyla istediğini yapabileceğini gösterdi
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kabul Töreni'nde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, terör örgütü YPG'nin çekilmesiyle ilgili, "Rusya, teröristlerin çekildiğini teyit etti." dedi. Erdoğan ayrıca Türkiye'nin kendi imkanlarıyla, her şeyi başarabileceğine vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Barış Pınarı Harekatı'nın başarısına
dikkati çekerek, "Türkiye, milli güvenliği ve tarihi sorumlulukları
söz konusu olduğunda icazet almadan kendi imkanlarıyla istediğini
yapabileceğini gösterdi." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kabul töreninde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleydi:
Özellikle Barış Pınarı Harekatı'nın cereyan ettiği böyle bir dönemde sizleri Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yıldönümünde en kalbi duygularla selamlıyorum. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, milletin evine, bu gazi mekana hoşgeldiniz. Cumhuriyet Bayramı Kabul Törenimizi teşrifleriniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tüm vatandaşlarımın Cumhuriyet Bayramı'nı tebrik ediyorum.
"Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet
diliyorum"
Cumhuriyetimizin ilanının 96. yıldönümünde Gazi Mustafa Kemal
Atatürk başta olmak üzere vazife üstlenen kahramanlarımızı
saygıyla yadediyorum. Milletimizin bin yıldır dünyanın üzerinde en
çok mücadele yürütülen coğrafya üzerinde yaşatılıyor olmasının
bedelini canlarıyla ödeyen tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet
diliyorum.
"Türkiye istediğini yapabileceğini
göstermiştir"
Hamdolsun ezanı, bayrağı, kutsalları söz konusu olduğunda gözünü
kırpmadan şehadete yürümeye hazır 82 milyon vatandaşımız var.
Milletimiz bu konudaki kararlılığını 15 Temmuz darbe girişimi olmak
üzere istiklal ve istikbaline el uzatılan her durumda göstermiştir.
Terör örgütleri arkalarındaki devasa desteğe rağmen başarılı
olamıyorsa milletimizin bu dirayetli, kararlı duruşu
sayesindedir. Suriye'de yürüttüğümüz Fırat Kalkanı,
ZeytinDalı ve son olarak Barış Pınarı Harekatları da bu mücadelenin
birer parçasıdır. Türkiye kendi milli güvenliği ve tarihi
sorumlulukları sözkonusu olduğunda hiç kimseden icazet almadan
kendi kararları ve imkanlarıyla istediğini yapabileceğini
göstermiştir.
"Arayanlar teröristleri korumak için nefes
tüketti"
Ülkemizin terörle mücadele sürecinin bir
sonucu da Batı başta olmak üzere tüm dünyada terör örgütleri
karşısında sergilenen ikircikli hatta ikiyüzlü tavrı da tüm
açıklığıyla ifşa etmiş olmasıdır. Barış Pınarı Harekatı için bizi
arayan Batılı liderlerinden neredeyse hiçbiri alçakça şehit edilen
çoğu çocuk ve kadın 20 kişi hakkında üzüntü beyanında
bulunmamıştır. Yurtdışındaki temsilciliklerine yapılan 700'e yakın
saldırının önlenmesi konusunda hiçbir gayret sarfetmediler.
Teröristler bu ülkelerin emniyet güçlerinin koruması altında
eylemlerini gerçekleştirdi. Bizi arayanlar ise sadece teröristleri
korumak, kurtarmak ve savunmak için nefes tükettiler.
"BİZDEN BAŞKA HERKESİN GÖZÜ SURİYE'DEKİ PETROLDE"
Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören ilkel anlayış tüm çıplaklığıyla karşımızda durmaktadır. Bizden başka Suriye ile ilgilenen herkesin öncelikli amacının petrol kaynaklarıyla ilgilenmek olduğu ortaya çıkmıştır. Gerekirse bedel ödeyeceğiz ama asla çocuklarımızı, ecdadımızı mahcup edecek bir yanlışa düşmeyeceğiz. Bizim milletimiz kadar büyük soykırıma uğramış, adaletsizlik yaşamış başka bir millet yoktur. Biz asla onlar gibi olmayacağız, kendimiz gibi davranmaya devam edeceğiz. Biz bu sayede 2200 yıllık kesintisiz bir devlet geleneğine sahip olmayı başardık. Biz rol yapmıyoruz, PR yapmıyoruz, illüzyon yapmıyoruz. Önce hep insan dedik. Çünkü biz buyuz.
"Barış Pınarı mücadelenin parçasıdır"
Terör örgütleri arkalarındaki devasa desteğe rağmen ülkemizde
başarılı olamıyorsa milletimizin bu dirayetli duruşu sayesindedir,
Barış Pınarı bu mücadelenin birer parçasıdır. Gelin Türkiye'nin
kutlu yürüyüşünde yanında yer alın. Tarih içinde bu milletle
hareket edip pişman olan yoktur. Son yıllarda pek çok büyük
eserimizin açılışını 29 Ekim'e getirerek bu kutlamalara
yepyeni bir boyut kattık.
"Bu topraklarda başımız dik yaşamayı
başardık"
Avrupa'dan Kafkasya'ya kadar zulme uğramış bizden başka millet
yoktur. Rahmetli Aliye İzzetbegoviç'in 'Biz savaşı öldüğümüz gün
değil,düşmanlarımıza benzediğimiz gün kaybederiz' sözü duruşumuzun
en yalın ifadesidir. Biz asla onlar gibi olmayacağız. Kendimiz gibi
davranmaya devamedeceğiz. Biz bu sayede 2200 yıllık kesintisiz
devlet olma geleneğine sahip olmayı başardık. İslam medeniyetinin
en güçlü temsilcisi olarak kalmayı başardık. Bin yıldır yaşadığımız
coğrafyada daha derine inen kökler salmayı başardık. Petrolümüz,
doğalgazımız, kaydadeğer başka doğal kaynağımız, sömürgemiz
olmadığı halde başımız dik yaşamayı başardık bu topraklarda.
"Milletimiz tek yürek, tek yumruk olduğunu
sürdürmektedir"
Biz hep önce insan dedik. Öyle demeye de devam edeceğiz. Rabbim
bizi hak, adalet, vicdan, ahlak yolundan ayırmasın diyorum.
Türkiye'nin gücü, bekası sözkonusu olduğunda birlik,beraberlik,
kardeşlik içinde hareket edebilme kabiliyetinden geliyor. Doğrudan
ülkemize saldırmakla hedeflerine ulaşamayanlar her fırsatta asıl
gücümüzü yani milletimizin birliğini, beraberliğini hedef alıyor.
Barış Pınarı milletimizin içine fitne sokarak, ülkemizi zaafiyete
uğratma çabaları beyhudedir. Milletimiz bağımsızlığına ve
geleceğine yönelik her türlü tehdit karşısında tek yürek, tek
yumruk olmayı sürdürmektedir.
"Bu millet güvenli ve müreffeh yaşamaya
layıktır"
Her dönemde olduğu gibi günümüzde de kimi gafletten kimi bilinçli
şekilde ülkesinin, milletinin karşısında yer alanlar vardır.
Hamdolsun bunların sayıları çok azdır milletimizde ciddiye alınacak
karşılığı yoktur. Öyleyse bir olmaya, iri olmaya, kardeş olmaya,
hep birlikte Türkiye olmaya devam ettikçe Allah'ın izniyle bizi
hiçbir engel, hiçbir güç durdurumaz. Bu anlayışla Cumhuriyetimizin
100. yıldönümü olan 2023 için çok önemli hedefler belirledik. Ne
zaman olursa olsun 2023 hedeflerimizin her birine ulaşmakta
kararlıyız. Hem kendi vatandaşlarımız hem de gözünü ve gönlünü
Türkiye'ye yöneltmiş kardeşlerimiz için mecburuz. Bu millet güvenli
ve müreffeh bir ülkede yaşamaya layıktır.
"Bu millete düşmanlık edenlerden iflah eden
yoktur"
İnşallah Cumhuriyetimizi daha nice yıllara, çok daha güçlü, çok
daha müreffeh bir şekilde hep beraber taşıyacağız. Buradan
bölgemizdeki ve dünyadaki tüm devlet ve toplumlara çağrıda bulunmak
istiyorum, gelin Türkiye'nin bu kutlu yürüyüşünde yayında yer alın.
Buna karşılık tarih boyunca bu ülkeye ve bu millete düşmanlık edip
de iflah eden yoktur. Biz güvenliğimizi, refahımızı, sevgimizi
dostlarımızla paylaşmaktan memnuniyet duyarız. Gittiğimiz her yere
kavga değil sevgi götürmenin gayreti içerisindeyiz. Gözümüz
toprağın altındaki veya üstündeki zenginliklerine değil sadece
insanların gönüllerine yöneliyor. Bu anlayışla dünyanın dört bir
yanında edindiğimiz dostlarımız en büyük zenginliğimiz, itibar
kaynağımızdır.
"Pek çok açılış törenimizi 29 ekim'de
yaptık"
Cumhuriyetimizin 10., 50. 75. yıldönümleri hep coşkuyla
kutlanmıştır. 100. yıldönümü bambaşka öneme sahip. Bu yıl 19
Mayıs'la birlikte İstiklal Harbi'nin başlangıcının 100.senei
devriyesinin kutlamalarına başladık. Son yıllarda pekçok büyük
eserimizin açılış tarihlerini 29 Ekim'edenk getirerek bu
kutlamalara yeni boyut kattık. Ülkemizin en önemli yatırımlarından
biri olan Marmaray'ın açılışını 2013 yılında bir 29 Ekim günü
gerçekleştirmiştir. Geçtiğimiz yıl 29 Ekim'de, Cumhuriyet
tarihimizin en büyük yatırımlarından biri olan İstanbul
Havalimanı'nın açılışını yaptık. İstanbul değil tüm Türkiye'nin
opera binasını İstanbul Taksim meydanında gerçekleştireceğiz. Bir
Mimar Sinan Operası'nı hazırlattırıyoruz. Bu çalışmayı kıymetli
besteci Mimar Sinan Üniversitesi'nden Hasan Uçarsu
gerçekleştirecek.