Erdoğan sırat köprüsünden geçerken!..

2023'ün sorusu belli olmuştur. Tayyip Erdoğan liderliğinde ki Türkiye adeta mayın döşenmeye çalışılan sırat köprüsünden  2023’e doğru geçit yapıyor.

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

Görünen o ki...

İktidar olabilmek için;

Muhalefetin topu birden  bir yerlere göbekten bağlı çalışıyor...

O ise Allah'ın ipine sarılarak...

Yoksa bunca tezgaha karşı ayakta kalmak mümkün mü?

Eğilmiyor...

Bükülmüyor...

Yüreği sağlamdır...

Şems-i Tebriz’i der ki:
“Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil.”

İşte böyle bir adam Tayyip Erdoğan...

İşte S400 lerle ilgili tepki gösteren ABD’ye verdiği cevap bunu belgeliyor..

Ne dedi;

“Sinop'taki testlerin yapıldığı doğrudur. Test yapmayı kalkıp da ABD'ye soracak değiliz. Burada Rusya'ya ait silah olması, demek ki bu beyefendileri rahatsız ediyor. Biz kararlıyız, yolumuza aynı şekilde devam ediyoruz"

Hem sahada ve hem masada savaş kazanıyor..

Toprak kaptırmadığı gibi Suriye de Güvenli Bölge kurarak topraklarımızı güvene aldı,  terör devleti hayali peşinde koşanlara tokadı bastı..

Akdeniz'de Libya ile yaptığı anlaşma ile Yunanlıları, Fransızları, AB'yi şok edip  güvenli saha oluşturdu...

Azerbaycan'ı Ermenilere karşı güçlü kıldı...

KKTC' de Akıncı'yı postalayıp  ipleri tamamen eline aldı...

Ayasofya’nın ibadete açılmasınıda ekleyelim mi? 

Bunlara " DİPLOMASİ ZAFERİ " denir...

Türkiye de muhalefetin söyleyemediği gerçeği Rusya Devlet Başkanı Putin söylüyor!..

Ne diyor;

“Türkiye ile Rusya arasındaki projeler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararlılığı sayesinde gerçekleşiyor.Erdoğan, baskılara rağmen bağımsız dış politika izliyor."

O nedenle yeni dünya düzeni hesabı yapıldığı dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devleti için Tayyip Erdoğan büyük bir şans olmuştur...

İşte bu  açıdan baktığımızda 2023 seçimlerinin tercih sorusu da bugünden açık ve net bellidir…
 
Ya;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Tayyip Erdoğansız bir şekilde 2002 öncesine geri dönerek, ABD ve AB’nin kontrolünde  “Müstemleke” bir devlet olarak yaşam mücadelesini sürdürecek…
 
Ya da;
Tayyip Erdoğan liderliğinde cumhuriyetin 100. yılına kendi ayakları üzerinde, başı dik alnı açık şekilde “Bağımsız” bir devlet olarak girerek, küresel güç olma yolunda dev adımlar atmaya devam edecek…
 
İşte Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2023'te  böyle bir yol ayrımının kararını verecektir..

İşte o yolun iktidar ve muhalefet açısından taşları örülmeye başlanmıştır!..
 
Hani bir söz var ya;

Ya devlet başa…
Ya kuzgun leşe…

İşte son kararı Türk milletinin vereceği böyle bir noktaya doğru gidiyor Türkiye..

                                                        *
 
Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik içeriden ve dışarıdan artırılan muhalefet dozu, bunu açıkça belgelemektedir…
 
Bir düşünün…
 
ABD’si, AB’si, İsrail’i, İngiltere’si, Yunanistan’ı, Ermenistan’ı, Suudi’si ile aynı frekansta buluşan CHP’si, İYİ Parti’si, HDP’si, SP’si,  Babacan’ı, Davutoğlu’su tek bir sloganda birleşiyor.

“Tayyip Erdoğan gitmeli…”
 
Bir düşünün…
 
“Milliyetçi” diye ortaya çıkan bir partinin genel başkanı “Türkiye Komünist Partisi ile bir araya geliriz ama AK Parti ile asla” diyebiliyor…
 
Bir düşünün…
 
ABD Başkan adayı Biden ile aynı masada  buluşup “Tayyip Erdoğan’dan nasıl kurtuluruz” hesabı ile , Biden’in ABD’deki seçimi  kazanması için adeta dua eden bir muhalefet gerçeğini yaşıyor bu ülke!..

Bir düşünün..

Adeta "Ekonomi çöksün... Millet isyan etsin... Erdoğan gitsin " diye Korona Virüs'e dahi umut bağlayan düşmanca bir  zihniyet var Tayyip Erdoğan'ın karşısında...

Böyle bir ruh haline bürünen bir muhalefet karşısında Türkiye'yi uluslararası arenada güçlü kılmaya çalışan bir lidere sahip olma gerçeğini yaşıyor Türkiye...

                                                           *

Neden mi?
 
Türkiye artık;
Emir almıyor…
 
Türkiye artık;
İnandığı doğrulardan geri adım atmıyor…
 
Türkiye artık;
Kendi coğrafyasındaki gelişmelere kayıtsız kalmıyor…
 
Türkiye artık;
Kendi hak ve hukukunu koruyor…
 
Türkiye artık;
Şartlar ne olursa olsun IMF’nin kapısına “Bana borç ver” diye dayanmıyor…
 
Türkiye artık;
Yerli ve milli silah sanayii üretimine dev adımlar atıyor…
 
Türkiye artık;
“Alamaz” denilen S-400’leri ABD’ye rağmen alıp denemesini dahi yapıyor…
 
Türkiye artık;
Akdeniz’de, Karadeniz’de, Ortadoğu’da  varlığını hissettirirken, kendi  sularında, kendi  doğal gazını keşfediyor…
 
Türkiye artık;
Terörle mücadelede büyük bir kararlılıkla terörün kökünü kazıyor…
 
Türkiye artık;
Milli istihbaratı ile üzerine oynanacak oyunlardan anında haberdar olarak hain planlara geçit vermiyor...
 
Türkiye artık;
Kararlarını alırken “Acaba Amerika ne der, Avrupa Birliği ne söyler” diye ölçüp biçmiyor!
 
Türkiye artık;
Kendi göbeğini kendisi kesiyor…

Türkiye artık;

Nefsini kiralamayan bir lider tarafından yönetiliyor.

Ne demiş Ebu Umudani;

“Her insan nefsinin çobanıdır. Nefsini özgür bırakırsan ya şeytan kapar ya da şeytanlaşmış insanlar. “
 
Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık;
Uluslararası arenada ürkmeden, çekinmeden, kendi hak ve hukukunu koruma noktasında kendi göbeğini kendi keserek, nefsini şeytanlaşmış ülkelere kiralamadan “BEN DE VARIM” diyerek sesini gür bir şekilde çıkarıyor…

Ve mazlumların da umudu oluyor!..

Görmek isteyenler o mazlumların kapısını çalarak “ Tayyip Erdoğan’ı tanır mısınız? “ diye sorar!..

                                                   *
 
İşte bu nedenle küresel güçler ve ülkemiz içindeki işbirlikçileri
Erdoğan’a karşı 2023 yolunda cepheyi genişletmek için erken seçim algı operasyonu dahil her türlü oyunu sahneye koyuyor…
 
O nedenle 2023’e 3 kala soru bellidir;
 
Ya Tayyip Erdoğansız “Müstemleke Türkiye…

Ya da Tayyip Erdoğan liderliğinde “MİLLİ VE BAĞIMSIZ TÜRKİYE…”

Hani "Sırat köprüsü " deriz ya…

İşte Türkiye mayın döşenmeye çalışılan o köprüden 2023’e doğru geçit yapmaya çalışıyor.

Allah Tayyip Erdoğan’ın yardımcısı olsun…

Noktayı kendi sözü ile koyalım...