Erdoğan seçim tarihini açıkladı
Abone olErdoğan, bazı köşe yazarlarına, muhalefete ve yargıya yüklendi.. Sivil dikta eleştirilerine böyle cevap verdi.
Erdoğan erken seçim isteyen muhayefete seçim tarihini verdi.
Erdoğan "Hemen erken seçim diye bağırıyorlar. Ne zamansa
tarih o zaman olacak. Boşuna böyle bir özlemin içine
girmeyin" diye cevap verdi.
Başbakan Erdoğan muhalefetin sivil dikta eleştirilerine sert yanıt verdi.. Tek parti diktatoryasının CHP döneminde yaşandığını söyleyen Erdoğan, seçim süresini 5 yıldan 4 yıla indirdiklerini hatırlattı.
367'nin mimarı Kanadoğlu'na da yüklenen Erodoğan, Meclis'in çalışmalarına karışan Anayasa Mahkemesi'ne ve Danıştay'a mesajlar gönderdi.
Bazı köşe yazarları Erdoğan'ın gündemindeydi.. Ankara Elmadağ'da ölüm rampalarının açılışını yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, "Bunu söyleyenler, yazanlar çizenler, oradan geçeceksiniz. O ölüm rampalarının hayat hikayesi neydi? Ne hayatlar söndü. Gör köşende bir yaz be. Yazmaz. Niye? İşte bu cibilliyetin gereği." diye konuştu..
Başbakan Erdoğan Rixos Otel'de düzenlenen Memur-sen Uluslararası
Demokrasi Kongresi'nde konuştu. İşte Erdoğan'ın açıklamaları..
40 YIL ÖNCEKİ MANŞETLERLE AYNI
-Bu tartışmalar ibretlik tartışmalardır. Arşivden çıkarttım.
Merhum Adnan Menderes’i idama götüren, 40 yıl önceki manşetlerle,
bugün atılan manşetler arasında fark bulamazsınız. Özal’a yapılan
iftiralar, hakkında yazılan yazılar, ki bazıları hala köşelerinde
yazıyorlar. Bugünküler arasında fark bulamazsınız. 40 yıl önceki,
15-20 yıl önceki iftiralar senaryolarla bugünkülerin nasıl
paralellik arz ettiğini şaşırarak izliyorsunuz, izliyoruz.
TEK PARTİ DİKTATÖRLÜĞÜNÜ CHP İLE YAŞANDI
- Çok partili demokratik hayatımız, merhum Menderes’e çok şeyler
borçlu. Bize tek parti diktatörlüğüne Türkiye gidiyor iftirasını
atanlar önce aynaya bir baksınlar. Bu ülke tek parti diktatörlüğünü
yaşadı, kiminle yaşadı CHP’yle yaşadı ve o diktatörlük döneminde
CHP’nin il başkanları, aynı zamanlarda o ilin valisiydi, belediye
başkanıydı. Şimdi hangi yüzle kalkıpta, onların o düşünce grupları
bunu söyleyebiliyor. Ayıp oluyor ayıp, kendinize çeki düzen
verin.
- Menderes’ten kırıldı. Yani şimdi Menderes bu noktada, milletin
teveccühüne mazhar olduysa ona iftiraya yeltenemezsiniz ki. Onun
için siyaset hayatımız demokrasi noktasında Menderes’e çok şeyler
borçlu, ekonomik hayatımız Özal’a çok şeyler borçlu. Ak Parti
iktidarıyla da AB konusunda, Türkiye demokrasisini geçmişle
kıyaslanmayacak düzeyde yükseltti. Sessiz devrimlerle siyasi kurum
güçlendi. Bu üç dönemde Türkiye’nin demokrasi tarihin not düşen
önemli bir aşama yaşandı.
SEÇİM SÜRESİ 4 YILA İNDİ
- Bu ülkede yıllar yılı bir şey konuşulur. Cumhurbaşkanı’nı halk
seçsin. Bunu yapabildiler mi? Seçtiremediler. Yasal düzenlemeyi
yapamadılar. Ama biz yaptık. Şimdi Cumhurbaşkanı’nı, egemenliğin
kendisinde olan halk seçecek. Dediler ki 5 yıl çok. Bu süreyi
indirelim. Herkes bu işe muhalefet etti. Bize kadar gelen
iktidarlar 5 yılı kaldıramadılar. Ama biz geldik, 5’i 4’e indirdik.
Dedik ki taze olsun, böyle gitsin bu iş. Bunu biz yaptık. Nasıl
oluyorda bunun adı sivil faşizm oluyor?
ONLAR 3.5 YILDA KAÇIP GİTTİ
- Onlar koltuğa yapışmak istedikleri halde, millet 5 yıl iktidarda
kal dediği halde, 3.5 yıl iktidarda kaldılar, 5 yıl kalamadılar. Bu
iş tahammül, başarı ister. Eğer bu becerin varsa o zaman buna
tahammül edersin. Fakat biz çok çirkin kampanyalara maruz kaldık.
Partimizi kurduğumuz günden beri, iktidara geldiğimiz günden beri,
bizimle ilgili iddiaların tamamı sanaldır, yapaydır.
- Bakınız çok tipik güncel bir örneği sizlerle paylaşmak istiyorum.
2008’de İstanbul’da Muhsin Ertuğrul sahnesini yeniden yapmak üzere
çalışmalara başladık. Aslında IMF ve Dünya Kongresi’ni yapabilecek
bir merkez kurmamız gerekiyor ve bu merkez İstanbul’da yok.
- En sonunda kongre vadisi dediğimiz, Lütfi Kırdar yanında, Hilton
ile o arada, burada yerin altına girelim ve devasa bir kongre
merkezi kuralım dedik.
- 7 kat yerin altında, 5 kat yerin üstünde, yaklaşık 120 bin
metrekarelik, bir devasa İstanbul Kongre Merkezi’ni 13 ayda
bitirdik. 300 trilyonun üzerinde masrafımız oldu. Bunu yaparken
hemen yanı başında Muhsin Ertuğrul var. O da çok cüce bir tiyatro
sahnesi. Dedik ki bunu da büyükçe bir tiyatro sahnesini kuralım
dedik ve sahneyi yıkma kararı aldık. Biz ilk kazmayı vurduk. Belli
kesimler bana partime hükümetime vurmaya başladılar. İddaya bakar
mısınız?
MUHSİN ERTUĞRUL ÖRNEĞİ
- Biz orada tiyatroyu yıkacakmışız, oraya cami inşa edecekmişiz. Bu
sizlere gülünç komik gelebilir. Ama köşe yazarları dahi bunu
köşelerine taşıdılar. Şu anda işte önceki hafta açılışını yaptık.
Orada Türkiye’nin İstanbul’un en modern tiyatro binalarından biri
yükseldi.
- Bunu tipik bir örnek olduğu için dikkatlerinize getirdim. 7
yıldır yapılan hep bu olmuştur. Türkiye’yi bölünmüş yol ağlarıyla
örüyoruz. 79 senede 6 bin bölünmüş yol yapıldı biz bu 7 seneye 11
bin kilometre bölünmüş yol yaptık.
KÖŞE YAZARLARINA NEDEN ÇATTI?
CİBİLLİYETİNİN GEREĞİ
- Başbakan böyle diyor ama bu yollar hep çukur, hep dökülüyor.
Yahu insaf be. Şurada Cumartesi günü, meşhur Elmadağ Ölüm
Rampalarının açılışını yaptık. Bunu söyleyenler, yazanlar çizenler,
oradan geçeceksiniz. O ölüm rampalarının hayat hikayesi neydi? Ne
hayatlar söndü. Gör köşende bir yaz be. Yazmaz. Niye? İşte bu
cibilliyetin gereği.
- Dün kar bora fırtına demeden Bozüyük’teydik. 127 kilometrelik
yolun açılışını yaptık. Bazı bölümler, 3 gidiş 3 geliş, bazıları 2
gidiş 2 geliş ve iki tane tünel de var, Ertuğrul ve Osmangazi
tünelleri. O virajları hatırlayın. Zaten kış mevsiminin büyük bir
bölümünde oralar çalışmazdı.
- Bu hizmetler nasıl yapılıyor? Neydi ne oldu? Biz iktidara geldik
bu iş başlamış durmuş, yüzde 20’si yapılmış. Yüzde 80’nini iki yıl
içerisinde bitirdik. Çünkü müteahhitlerle her şey kopmuş oralara
gelmiş. Bütün bunlar bir azmin neticesi.
VİCDANSIZ SALDIRI
- Bize karşı vicdansız saldırıyı yürütüyorlar. Kitlelere korku
empoze ediliyor. Tedirginlik verilmek isteniyor. Bunlar gelirse
laiklik elden gidecek. Bizim yaşam şeklimiz değişecek. Bunu
4.5 yıl İstanbul’a belediye başkanıyken de aynı şeyleri aynı
iftiraları söylediler.
- Şimdi bunlar gelecek, İstanbul’da otobüste ayrılacak, kadınlar
erkekler ayrı bölümlere oturtulacak. İftira kampanyası. Hatta
bunlar trenden, afedersiniz başı açık olanları atacaklar. Bunları
dediler.
7 YILDA NEYİN DEĞİŞTİ?
- Yahu 7 yıl oldu, neyin değişti? Yaşamında ne değişti? Ekonomik
olarak yaşam koşulların daha iyiye gitti. Ülke şantiye haline
geldi. Türkiye’nin ekonomisi 1. sırada. Avrupa’da . sırada. Bütün
bunları gör. Devletin borçlanma faizi yüzde 63’ken 7’ye kadar indi.
Bankalar fonlara devredilmedi mi? Ama şimdi böyle bir şey yok.
Niye? Çünkü biz demokrasi ve ekonomiyi at başı götürdük.
- Hangi meseleyi el atsanız önünüze korku tüccarları çıkıyor. Bu
ülkede bazı etnik grupların sorunu var mı var. Herkesin ortak
fikri. Ama hadi çözelim dediğiniz zaman engelle
karşılaşıyorsunuz.
TERÖR MESELESİ YOK MU?
- Bu ülkede terör meselesi var mı? Evet var. Hadi gelin çözelim
dediğinizde, öyle fırtınalara koparılıyor ki bilindik yöntemlere
başvuruyorsunuz. Ülkemizde azınlıkların meseleleri var mı? Ekonomik
sorunlar var mı? Türkiye’de ayak bağı olan bir çok sorun var.
Çözelim dediğiniz anda ortada hiç kimseyi bulamıyorsunuz.
367 VE 411 DENEYİMİ YAŞANDI
- Bu ülkede Anayasa sorunu var mı? Evet var burada da hem fikiriz. Herkes hem fikir. Anayasa’nın belli bölümünden şikayetçi. Türkiye’ye yakışan anayasa’yı yapalım diyorsunuz. Hayır biz yanaşmayız, yanaştırmayız diyorlar. Çünkü bir 367 deneyimi, 411 deneyimi yaşandı. Onun için çekiniyorlar. Bu ülkede yasama organının yetkisine müdahalenin olduğunu görüyor halk, bu sıkıntı veriyor.
KANADOĞLU'NA NASIL DOKUNDURDU?
[PAGE]
-Değişime dönüşüme her türlü yeniliğe kapalı bir Türkiye nasıl
gelişecek? Kürsüye çıkan herkes demokrasi diyor. Ama iş uygulamaya
geldiğinde ortaya engeller bariyerler çıkıyor. Ülkenin gündemi
değişik mecralara gidiyor. Şu anda köşelerinde, koalisyon
dönemlerine methiyeler dizenler var.
- Mütekait siyasetçiler var. Bu ülkede aylarca Bakanlar Kurulu
toplanamadı. Toplantıyı Başbakanlık’ta mı evde mi hastanede mi
yapalım. Gazeteler bunları yazdı çizdi. Aynı kabinenin bakanları
gazete sayfalarında günlerce haftalarca birbirlerine topa tutuyor.
Partilerin biri bir tarafa, diğeri bir tarafa çekiyordu. Ekonomik
politika, dış politika deseniz hak getire. Koalisyonlar bırakın
milleti, kendi dertlerine çare bulamıyordu. Anayasa’lar
fırlatılıyordu. Bunları gördü bu ülke. Koalisyon demek,
istikrarsızlık erken seçim demekti.
SEÇİM TARİHİ
- Bu ülkede 16 ayda bir hükümet kuruldu. Böyle bir ülkede istikrar olur mu? Hemen erken seçim diye bağırıyorlar. Ne zamansa tarih o zaman olacak. Boşuna böyle bir özlemin içine girmeyin. Türkiye’de güçlü bir siyaset var.
ALEMİ SERSEM Mİ SANIRSIN
-Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın. Bunlar kendileri
unutuyor, herkesi de unuttu zannediyorlar. İrtica dediler tutmadı,
laiklik elden gidecek dediler tutmadı, takiyye dediler tutmadı,
ihanet hıyanet dediler tutmadı. Bundan sonra da ne yaparlarsa
yapsınlar, ne derlerse desinler tutmayacak.
367 GARABETİNİN MUCİTLERİ
-367 garabetinin mucitleri akla ziyan yorumlarla reformların önünü
kesmek için sahne alıyor? Bu millete göbeğini kaşıyan adam, bidon
kafalı diyeceksin ondan sonra da milletin iktidarını sivil dikta
ile suçlayacaksın. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Gerekirse
partim kaybetsin diyorum onlar tek partili günlere dönmenin
hesabını yapıyorlar. Biz yetkiyi milletten aldık Sorumluluğumuz
millete karşı. Esasen demokrasi de budur. Başkaları sırtını başka
yere dayasın. Varlık denenimiz milletttir. Önünüzde hangi engel
çıkarsa çıksın kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.
GAZZE SORUNU
-İnsan olarak insan endeksli olarak hayata bakıyoruz. 1 yıl geçti vaatler yapıldı hala Gazze'de 5 bin aile çadırlarda yaşıyor. Erdoğan konuşunca rahatsız oluyorlar. Gerekçe var mı yok. Gerekirse farklı bir kez ortaya koymak süretiyle süreci zorlayacağız. 100'ün üzerinde kınama yapılmış. O halde BM ne işe yarıyor? Biz bulunduğumuz noktadan geriye gidemeyiz. Onun için bunu yapmak zorundayız. Türkiye duramaz duraklayamaz..
MALUM KORODAN AYNI NAKARAT
-Malum koro aynı şarkıyı aynı nakaratı söyledi. Ne derlerse
desinler tutmayacak. Bu millet kimin nerede durduğunu çok iyi
biliyor. Kimin yüreğini ortaya koyduğunu kimin de kuyular kazdığını
bu millet gayet iyi biliyor. Çetelerle mücadele edenin kim olduğunu
iyi biliyor, çetelere avukatlık yapanında kim olduğunu bu millet
iyi biliyor. Asla ve asla bir iktidar sorunu yok ama çok ciddi bir
muhalefet sorunu var. Değişime direnern aka kara direnen elitist
muhalefeti karşısında buluyorsunuz. Belli iller içinde kalan
muhalefet ne üretebilir?
DİREKSİYONA KARIŞIYORLAR
-Yasa çıkaracağız hayır çıkaramazsınız cumhurbaşkanı seçeceğiz
hayır seçemezsiniz dediler. Direksiyonda gaza basıyoruz birileri
gelip frene basıyor birileri debriyaja basıyor, birileri de
direksiyona karışıyor. Asla mazeretlere sığınacak değilim. Türkiye
için ter dökmeye devam edeceğiz. Dik durduk dikleşmedik. Eğilmedik
bükülmeyeceğiz. İlkeli siyasetten yanayız. Bu millet emaneti bize
verdi, vakti zamanında bizden alacaktır.