Doğaldır, devlet erkanının ve politikacıların içinde sevileni de
olur, sevilmeyeni de.
Kaldı ki kimse kimseyi sevmek zorunda değil.
Ama…
Devlet erkanına yönelik sevgisizlikte de sınırları zorlamamak ve
o makamlara saygı duymak lazım.
Özellikle de Cumhurun başına.
Kamuoyunun belli kesiminde çok uzun süredir müthiş bir Erdoğan
nefreti var. Bu nefret öyle bir duruma gelmiş ki adeta gözleri kör,
kulakları sağır etmiş, dilleri zehirlemiş.
Sessiz çoğunluğun karşısında her daim sesini olabildiğince
yükselten bu ufak kesim nefretini referandum öncesi daha da
bir büyültmüş durumda.
Yalan yanlış bilgilerle, korku üfürükleriyle gazete manşetleri,
köşeleri, TV programları, sosyal medya paylaşımları buram buram
Erdoğan nefretinden geçilmiyor.
Hakaret, küfür, aşağılama diz boyu.
Hayırcılara yönelik sert tutum var deniliyor ya, hayır aksine
“evetçi”lere karşı bir dışlama, tehdit, mahalle baskısı söz
konusu.
En basitine ben tanığım.
Önceki gün, Erdoğan sevdalısı komşumu, ev sahibi evine davet
etti, birebir konuşma da tatlıyla başlayan sohbet, tehdide
dönüştü. Ulusalcı olan ev sahibi bayan kiracısına ”sakın
evet vermeyeceksin. Hayır diyeceksin. Evet dersen iç savaş çıkacak,
oğlunu alıp götürecekler. Yuvan dağılacak” diyerek korku
salar. Karşısındaki kadının inadını görünce işi daha da ileri
götürür:
“Bak, hayır de, sen benim kiracımsın. Sonrasına
karışmam”
Sosyal medyada da bu tür asılsız paylaşımlar mevcut.
Yok referandumdan evet çıkarsa,
-Türkiye İran gibi mollalar ülkesi olacakmış,
- Erdoğan’ın astığı astık, kestiği kestik olacakmış,
-Tiyatrolar,opera ve baleler kapatılacakmış,
-Türkiye’ye hilafet geri gelecekmiş,
-Vatan toprağı parsel parsel satılacakmış.
Bu mışlar böylesine uzayıp gidiyor…
Hiçbir inandırıcı ve gerçek tarafı yok.
Ama…
İnsanın kalbini bir kere Erdoğan nefreti bürüdü mü, gerçek
olmayanlara da inanıyor ve inandırmaya çalışıyor. Doğru ya da
yanlış, Erdoğan ve AK Parti cephesinden ne gelirse aka, kara, kara
ya ak deme anlayışında.
Zihniyetleri bu…
Durum böyle olunca biz bu süreçte Cumhurbaşkanlığı yönetim
değişikliğini referanduma götürme yerine, parlamenter sistemi
götürüyor olsa idik, eminim bu kesim şu anda “neden
başkanlık sistemini” onaylamıyoruz diye bas bas
bağıracaktı.
O yüzden bu yol millet ve ülke için doğru bir yol değil, ve
Erdoğan nefreti sonuçta sandıktan belli küçük oranda hayır
çıkarır ama, neticeyi değiştirmeyeceği gibi hiç kimseye
de“hayır” getirmez!..