Erdoğan ile Gülen'in marazi aşk hikayesi
Abone olBir küs bir barışık... Kimi diyor ki savaş halindeler onlar da diyor ki husumetimiz yok. Peki o zaman bu nasıl bir ilişki?
İNTERNETHABER - Erdoğan ile
Gülen arasındaki nasıl bir ilişki? Kavgalılar mı yoksa sulh
halindeler mi?
Ne zaman kavgalı oldukları söylense her iki kesimden de
"fitneye alet olmayın, kavgalı değiliz"
mesajları yükseliyor. Ama 'ateş olmayan yerden duman
çıkmaz' diye bir sözümüz de var.
Cemaat ile hükümet arasındaki bir küs bir barışık halin tasvirini
bugün Ahmet Hakan resimlemiş.
Erdoğan ile Gülen'in ilişkisini şöyle anlatmış;
- “GÖNÜL koyma” ile “Gönül
alma” arasında gidip gelen, sevgi ile
nefret arasında salınan, izleyenleri şaşırttıkça şaşırtan
bir ilişki...
- Gökten Tayyip Erdoğan yağmasa da Bülent Arınç’ın
yağdığı, yerin de bu durumu kabullendiği bir
ilişki...
- Taraftarlarının birbirlerine laf çaktıkları,
sonra da yine birbirlerine “Aman fitnecilere alet
olmayalım” diyerek tebliğler yaptığı türden bir
ilişki...
- Birbirleriyle olamayan ama birbirleri olmadan da
yapamayanların sergiledikleri türden süper marazi
aşk hikâyesi gibi bir ilişki...
- Asla sıcak bir cephe savaşına dönüşmeyen ve
dönüşmeyecek olan ama her zaman konvansiyonel bir savaşın
potansiyelini bünyesinde barındıracak bir ilişki...
- İki tarafın da birbirine “Ben sana mecburum
bilemezsin/Adını mıh gibi aklımda tutuyorum” şiirini
okuduğu bir ilişki...
- Üçüncü kişilerin mahiyetini, boyutunu, derinliğini, aslını,
faslını, nereye kadar gideceğini kestiremediği ve kestiremeyeceği
bir ilişki...
- “İmalı göndermeler/huzursuzluk işaretleri/geçici
barış” sarmalına teslim olmuş bir ilişki...
- Bir tarafın hoşnutsuzluğunu belli ederek diğer taraftan daha
fazla ödün koparmaya çalıştığı bir
ilişki...
- Müthiş triplerle, amansız nazlarla, tavizsiz
edalarla, büyük sürprizlerle, acımasız taktiklerle bazen
uzaklaşılan, bazen yakınlaşılan bir ilişki...
Ahmet Hakan'ın diğer köşe yazılarını okumak için