Erdoğan için bedduaya eşdeğer yazı
Abone olZaman yazarı Abdullah Aymaz, Erdoğan için yazılan en ağır yazılardan birine imza attı. Başbakan için 'tövbe et' yoksa 'acılarını uyuşturucu ilaçlarla dindirebilirsin' dedi.
İNTERNET HABER - Hükümet ile Cemaat
arasındaki savaşta Zaman si yazarları gemileri ateşe
veriyor.
Son günlerin en ağır yazılarından biri bugün Zaman'ın ilahiyatçi
yazarı Abdullah Aymaz imzasıyla çıktı. Aymaz, Başbakan'ı tövbe
etmeye çağırırken 'Allah sana öyle bir dert
verir ki, ancak acılarını uyuşturucu ilaçlarla
dindirebilirsin… ' dedi.
Yazısının başında Kur'an'daki ayetlerden alıntılama yapan Aymaz,
"Hadis-i şerifte ifade edildiği gibi, bir mümini ayıplayan, o
ayıpladığı şeyin içine düşmeden ölmez…" dedikten sonra sözü
Erdoğan'ın Haşhaşi lafına getirdi. Aymaz Erdoğan için şunları
yazdı;
O 'UR' SÖZÜ NERENDEN ÇIKAR
BİLİNMEZ
"Mesela sen bir Müslüman’a veya bir Müslüman gruba,
“bunlar ur gibidir; bir yere musallat oldu mu, her yeri
kaplar” dersen, artık bu “ur” sözü nerende çıkar
bilinmez. Onun için hemen özür dile ve Cenab-ı Hakk’a
yönelip tevbe ve istiğfarda bulun ki, Allah, seni böyle muhtemel
bir tehlikeden korusun…
ALLAH SANA ÖYLE BİR DERT VERİR
Kİ...
Veya sen “Bunlar haşhaşîler gibi uyuşturulmuş, gözü
dönmüşler!..” dersen, Allah, belki sana öyle bir
dert verir ki, ancak acılarını uyuşturucu ilaçlarla
dindirebilirsin… Muhtemel!.. Onun için ne olur,
Allah için dilini tut!.. Eğer tutamamış, nefsine yenilip
söylemişsen, o mağdur ve mazlumlardan özür dile ve Cenab-ı Hak’tan
da affetmesi için tevbe ve istiğfarda bulun. Muhtemel bir
felâketten Allah’a sığın.
ERDOĞAN İÇİN 'AH'TAN KORK DEYİP
ANLATTI
Abdullah Aymaz yazısının finalinde de 'ah' üzerine bir hikaye
anlattı. Bir eşkiyaya edilen 'ah'ın nasıl yerini bulduğunu anlatan
Aymaz, verdiği örnekle de tepki toplayacak gibi...
İşte 'mazlum ve mağdurların 'ah'larından kork!" diyerek anlattığı o
hikaye;
“İzmir’de Hatuniye Câmii var… Onun şöyle bir hatırası var. Bir kişi kendisi için bir câmi yaptırınca, eşi de heveslenip ‘Ne olur, yine para biriktir, bir câmi de benim için yaptır.’ diyor. O da ‘Peki.’ diyor ve para biriktirmeye başlıyor. Tam bir camilik parayı denkleştiriyor, bunu haber alan İzmir’in meşhur eşkıyası Kâtiboğlu, haber gönderiyor. ‘O biriktirdiğin parayı yarın sabah şuraya getir. Aksi takdirde kendini ölmüş bil!..’ diyor. Bu tehdit karşısında dünyası yıkılan adam, üzüntüyle akşam evine geliyor. Kadın, kocasının yüzünden düşenin bin parça olduğunu görünce, ne olduğunu soruyor. Adam da anlatıyor. Kadıncağız bir odaya çekilip kapıları kapatıyor. Başlıyor ah çekmeye… Sabaha kadar. Sabah ezanları okunurken minarelerden bir haber de veriliyor: ‘Kâtiboğlu denilen meşhur eşkıya yakalandı! Sabah namazından sonra Konak Meydanı’nda asılıp infaz edilecektir!..’ Böylece âhlar yerde kalmıyor. Aslında ‘âh!’ Arapça yazı ile Allah yazısının kısaltılmış şeklidir.”
Mazlumların âhları arşa yükselir, gökleri ihtizaza
getirir…