Erdoğan edep yahu diye bağırdı!
Abone olBaşbakan, Şanlıurfa'da konuştu Hürrriyet'ten iki yazara çattı. İşte Erdoğan'ın o sözleri;
Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa'da Oktay Ekşi ve Fatih
Çekirge'ye çattı, "küfür etmenin" ifade özgürlüğü olarak
değerlendirilemeyeceğini söyledi. Referandumda halkın sandığa
gitmemesi için "baskı yapıldığını" da iddia eden Erdoğan, Köşk
davetine katılmayanlarla ilgili olarak "milletin değerlerine
tahammülleri" yok eleştirisini getirdi.
Başbakan Erdoğan, Şanlıurfa'da DSİ tarafından yaptırılan tesislerin
açılış törenine katıldı. Burada konuşan Erdoğan, başyazarlığını
yaptığı Hürriyet Gazetesi'nden istifa eden Oktay Ekşi'ye yönelik
eleştirilerini sürdürdü. Erdoğan, Oktay Ekşi'nin kendisi ve
kabine üyeleri ile Fatih Çekirge'nin kendisi ve
Hayrünnisa Gül için söylediği "eğreti gelin"
benzetmesine şu sözlerle çattı:
''Bu ülkenin idarecilerine ağıza alınmayacak küfürler
edeceksin. Basın Konseyi'nin başında olduğun halde bunu
yapacaksın. Buna rağmen burada oturmaya devam
edeceksin. Ondan sonra da çıkacaksın yurt içinde, yurt
dışında 'Türkiye'de basın özgürlüğü yok'
diyeceksin. 'Türkiye'de basın baskı altında' diyeceksin. Bir
ülkenin hükümetine, kabine üyelerine bu kadar galif küfretmenin ne
ifade özgürlüğüyle ne de basın özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi
olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde bu saygısızlık basın
özgürlüğü olarak, ifade özgürlüğü olarak
değerlendirilemez. Önceki gün de söyledim. Biz bu
zihniyetle, bu kafayla mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.
Demokratik yollardan, hukuk yollarından bu anlayışa, bu edepsizliğe
karşı gerekeni yapacağız.
"EDEP YAHU DİYE BAĞIRDI"
Biri çıkıyor Cumhurbaşkanının eşine ağza alınmayacak benzetmeler
yapıyor. Bir diğeri çıkıyor hükümet üyelerine karşı ağzını bozuyor.
Bir başkası aşağılıyor, hakaret ediyor. Edep yahu diyorum.
Biliyorsunuz bir siyasi partinin kongresinde ayakkabılarını
çıkardılar, masanın üzerine çıkıp gözyaşlarıyla parti liderine
alkış tuttular. Liderlerinin dili ve üslubu da ortada.
Bunların dili ve üslubu da ortada. İşte geçtiğimiz günlerde
yine benzer şeyleri aynen ifade ettiler. Etmeye devam
ediyorlar. Ama milletçe bunlara sizler gereken
dersi vakit geldiğinde verdiniz ve veriyorsunuz. Bizim güvencemiz
millet. Biz sizinle geldik, bu yola devam ediyoruz. Sizinle de o
arzuladığımız muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacağız.''
"FAZLASIYLA YAPARIZ AMA MAKAM MÜSAADE ETMİYOR"
Hakaretler karşısında terbiyelerini koruduklarını
ifade eden Erdoğan, ''Biz onların diliyle konuşmuyoruz.
Bizim aldığımız terbiye, aynı tür cevap vermeyi bize
yasaklıyor. Yoksa biz, gereğini çok daha fazlasıyla
yaparız ama bu makam ona müsaade etmiyor'' dedi.
Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Fakih Tayran'ın, Peygamberler Şehri
Urfa'nın dili neyse kendi dillerinin de o olduğunu vurgulayan
Erdoğan, Hazreti Elyasa'nın, Hazreti Eyyub'un, Hazreti İbrahim'in
edebini, adabını örnek aldıklarını söyledi. Erdoğan, ''Onlar ne
yaparsa yapsın, ne derse desin dilimizi, üslubumuzu bozmayacak,
nezaketten asla taviz vermeyeceğiz'' şeklinde konuştu.
"MİLLETE TAHAMMÜLLERİ YOK"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Köşk'te düzenlenen resepsiyona
katılmayanlarla ilgili şu sözleri söyledi:
''Bunların bu millete de bu milletin değerlerine de tahammülleri
yok. İşte onun için milletle aynı yerde bulunmayı, aynı
ortamda bulunmayı, aynı Cumhuriyet coşkusunu yaşamayı
istemiyorlar. Cumhuriyet'in kendilerine bir imtiyaz
sağladığını düşünüyor, Cumhuriyet'i cumhur ile paylaşmak
istemiyorlar. Biz de diyoruz ki 'Cumhuriyet cumhurundur'. Cumhur
sizsiniz. Bu Cumhuriyet halkın Cumhuriyetidir'' dedi.
''BOYKOTU UYDURDULAR"
Erdoğan, ''Bu yörelerde 12 Eylüldeki referandumda bir
boykot girişimi yaşandığını'' anımsatarak, şunları söyledi:
''Milletin sandığa gitmemesi için adeta seçmene terör uyguladılar,
tehdit ettiler. Çünkü seçmenin sandığa gittiğinde 'evet' oyu
vereceğini çok iyi biliyorlardı. 'Hayır' cephesine destek
vermek için ama 'hayır' cephesi ile aynı safta görünmemek için
boykotu uydurdular. Milletin 'evet' demesini engellemeye
çalıştılar. Doğu ve Güneydoğu kalkındıkça, bölge kalkındıkça,
buraya okullar, üniversiteler, hastaneler yapıldıkça, hak ve
özgürlükler teminat altına alındıkça bunlar istismar alanlarını tek
tek kaybediyorlar."
''BAŞIN AÇIK, BAŞIN ÖRTÜLÜ DİYE MUAMELE
YAPILAMAZ''
''Bu ülkede herkesin birbirine saygı, birbirinin hakkına ve
hukukuna hürmet çerçevesinde özgürce yaşayacağını'' ifade eden
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Herkes inançlarına, değerlerine, geleneklerine, dinine, kültürüne
özgürce sahip çıkacak. Herkes kendisini özgürce ifade edecek. Benim
73 milyon vatandaşımın her biri devlet karşısında eşit muamele
görecek. Kendisini birinci sınıf vatandaş olarak hissedecek. Benim
bacılarımın arasında ayrım olmayacak. Kimse ama kimse benim hanım
kardeşlerime, 'Senin başın açık, senin başın örtülü' diye
ayrı muamele yapamaz. Çünkü cumhurun arasında böyle bir
ayrım yok. Bunu yapmaya da kimsenin hakkı yok. Bizim bunları
söylüyor olmamız, bunları uygulama planına geçiriyor olmamız, işte
o millet kaçkınlarını rahatsız ediyor.''