Erdoğan diktatör suçlamasına sert çıktı

Abone ol

Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yapılan saldırıyı hatırlatarak, "Saldırıda bulunan kendini bilmez kısa bir süre sorgul...

Başbakan Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yapılan saldırıyı hatırlatarak, "Saldırıda bulunan kendini bilmez kısa bir süre sorgulandıktan sonra bakıyorsunuz hemen ödüllendirilircesine tutuksuz yargılanmak üzere salıveriliyor. Ondan sonra çıkıyorlar, utanmadan ve sıkılmadan diktatörlükten bahsediyorlar. Kimse kusura bakmasın diktatörlüğün olduğu yerde hiç kimse diktatör kelimesini ağzına dahi alamaz. Diktatörlüğün olduğu yerde gazeteler, televizyonlar sabah-akşam diktatör kelimesini kullanamaz" dedi.
Parti genel merkezinde düzenlenen ’Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ramazan ayı boyunca il başkanlarının yaptığı çalışmaları hatırlatarak, "Koşuşturmalarınız gerek Genel Başkan yardımcılarım tüm teşkilatımız hakikaten bir örnek teşkil etmiştir. Bundan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Boşvermişlik, adamsendecilik, bencillik, hırs ve kibir bu teşkilat içinde bugüne kadar kendisine yer edinemedi. Mart seçim ayımız, biz bu seçime ben değil biz diyerek devam edeceğiz. Bize saldıranlar, milletin değerlerine saldıranlar kadar bizi birbirimiz düşürmeye çalışanlara karşı da her an her saniye uyanık olacağız. Bugün de yarın da tahammülden, hukuktan ve meşruiyetten taviz vermeyeceğiz. Ben olacağım değil, ’ben değil arkadaşım bu işe daha layık diyecek’ bir nezaketi göstermek inanıyorum ki bizi çok daha güçlü kılacaktır. Teşkilatımı bir yere koyup ben asla bu yola teşkilat elemanı tevessül etmemeli, ehliyeti liyakatıyla bu seçimlere girmemiz gerekir. Mart ayında sandığın demokrasinin namusu olduğunu herkese göstermek zorundayız. Türkiye’yi şikayet ederek alçalanlara bu ülkenin ne kadar demokratik olduğunu göstermek zorundayız" şeklinde konuştu.
"Utanmadan, sıkılmadan diktatörlük türküleri söyleyenlere Mart ayında gereken en çarpıcı cevabı hep birlikte vermemiz gerek" diyen Erdoğan, "Bize son derece yakışıksız şekilde diktatör diyenlere bugün buradan hodri meydan diyorum. Mart ayında seçim var. Demokratik, özgür ve şeffaf bir şekilde millet sandık başına gidecek. Kimin demokrat kimin diktatörlük özlemi içinde olduğunu o gün millet net bir şekilde ortaya koyacak. Son sözü millet söyleyecek, son kararı millet verecek. Eğer diktatör görmek istiyorsanız buyurun Mısır’a gidin" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Hacı Bektaş’ta o muhterem zatın manevi huzurunda bu ülkenin Başbakan Yardımcısına bir kendini bilmez, bir Hacı Bektaş düşmanı alçakça saldırıda bulunuyor. Ana muhalefet Partisi’nin genel başkan yardımcıları, milletvekilleri anında saldırganın etrafında etten duvar örüyorlar. Saldırganı okşuyorlar. Adeta saldırgana sahip çıkıyorlar. Başbakan Yardımcımıza saldırıda bulunan kendini bilmez kısa bir süre sorgulandıktan sonra bakıyorsunuz hemen ödüllendirilircesine tutuksuz yargılanmak üzere salıveriliyor. Ondan sonra çıkıyorlar, utanmadan ve sıkılmadan diktatörlükten bahsediyorlar. Kimse kusura bakmasın diktatörlüğün olduğu yerde hiç kimse diktatör kelimesini ağzına dahi alamaz. Diktatörlüğün olduğu yerde gazeteler, televizyonlar sabah-akşam diktatör kelimesini kullanamaz" ifadelerini kullandı.

"CHP ÇOK TALİHSİZ ELLERDE"
CHP’de çok ciddi bir liderlik boşluğunun olduğunu anlatan Erdoğan, "Şu anda CHP Genel Müdürünün dahi kontrolünden çıkmış durumda. SSK’yı batıran genel müdür atanarak geldiği CHP’yi de en kısa sürede iflasın eşiğine getirmiştir. Şu anda CHP’nin başında kimin olduğu ve kimin yön verdiği en büyük muammadır. CHP şu anda sadece sokakta şiddet uygulayanlarla, cam çerçeve kıranlarla hatta eli kanlı terör örgütleriyle ancak gündeme gelebilen bir partidir. CHP’nin gündemi artık eli kanlı terör örgütleridir" dedi. CHP’nin çok talihsiz ellerde olduğunu söyleyen Erdoğan, CHP’nin seçim sürecini provoke etmek için her yola başvuracağını dile getirdi. Son kararı milletin seçimlerde vereceğine işaret eden Erdoğan, CHP’nin ve onunla birlikte MHP’nin umutsuzluk içinde çirkinleştirmek isteyecekleri bu süreçte kendilerinin her zaman itidalin yanında olacağını ifade etti.

MISIR’DA YAŞANAN OLAYLAR
Başbakan Erdoğan, "Bu darbede babasının elleri üzerinde altı aylık bebekler, kadınlar, insanlar acımasızca öldürülmüş ve bu sayı bini aşmıştır. Yaralılar beş bini aştı. Bunların Suriye’de olduğu gibi bizim kutsal mekanlarımıza saygısı kalmamıştır. Sadece bizim değil Hristiyanların da kutsal mekanlarına saygısı da kalmamıştır. Müslüman kardeşler kiliseleri korurken 37 tane kiliseyi yakmışlardır, camileri de aynı şekilde yakmışlardır. Suriye’de yakılan camilerin haddi hesabı yoktur. Yüz bini aşkın Suriyeli ölüyor ve sığınmacıların sayısı artık milyonlarla konuşuluyor. Batı nerede hangi insan hakları evrensel beyannamesi hani insan hakları. İnanın hepsi arkada gülüyorlar, ondan sonra da utanmadan sıkılmadan birkaç tane mesaj veriyorlar. Batı yardımı keserse Arap dünyasında ’biz çok zenginiz biz yardım ederiz’ diyen bir zihniyet var. Arap dünyasının içinde zenginlerin olduğunu biliyoruz ama biz İslam coğrafyasının içinde zekata muhtaç olanların olduğunu da biliyoruz" dedi.
Türkiye olarak Mısır’daki darbeye en sert çıkışın yapıldığını anlatan Erdoğan, "Sayın Bahçeli, Başbakan Mısır’daki darbeyi kabullenemedi’ diyor. Sayın Bahçeli, siz Mısır’daki darbeyi kabullenebildiniz mi? Bu darbe sizin içinize sindi mi? Bu darbeyi siz hazmedebildiniz mi? Evet, biz Mısır’daki darbeyi kabullenmiyoruz ve kabullenmeyeceğiz. Zira Mısır’daki darbeye sessiz kalırsak yarın aynı felaket başka bir bir ülkede olduğunda sesimizi çıkarmaya hakkımız olmaz. Bugün susarsak, onaylarsak yarın aynı tuzağı bize kurduklarında sesimizi çıkarmaya hakkımız olmaz. Batı, Mısır’daki darbe karşısında iyi bir sınav verememiştir. İslam dünyası Mısır’daki darbe karşısında iyi bir sınav verememiştir. Şu anda İslam dünyası adeta Hz. Yusuf’u kuyuya atan kardeşlerden farksız değildir" ifadelerine yer verdi.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Türkiye olarak ilkelerle hareket ederiz ve öyle devam edeceğiz. Sayın Bahçeli sen öncelikle imanının sesini duy ve oradaki mazlumların yanında yerini al. Çocuklarımıza şerefli bir ülke, onurlu bir tarih ve onurlu bir miras bırakacağız. Dünyanın neresinde olursa olsun, kime karşı olursa olsun milli iradeye demokrasiye, hakka ve hukuka yönelik saldırılar karşısında da dimdik durmaya deva edeceğiz. Bizleri çok daha fazla çalışmamız gereken bir süreç bekliyor. Önümüzdeki bir yıl boyunca bir yandan güçlü bir şekilde seçimlere hazırlanacak bir yandan da hizmet üretmeye devam edeceğiz."
(İHA)

Günün Önemli Haberleri