Erdoğan’ı sevin ya da sevmeyin ama bence Erdoğan, son yılların
gördüğü en cesur lider.
Diğer ülke liderleri siyasi bir kısırlık yaşarken, Erdoğan’ın
hamlelerini sadece izlemekle yetiniyorlar.
Dış dünya basının da Erdoğan’ın olmadığı bir haber yok.
Erdoğan batı’ya Erdoğan sendromu yaşatıyor.
Verdiği kararlar özellikle batı tarafından mercek altına
alınıyor.
Erdoğan’ın öncülüğünde verilen karar ya da atılan adımlar tüm
batıyı her seferinde paralize ediyor.
Bir bakıma Erdoğan sendromu yaşayan batı, bu hamleleri kaldıramaz
hale geldi.
Ve bunu bilen Türkiye cesurca kararlar ve adımlar atmaya devam
ediyor.
Bu adımlardan bir tanesi de Doğu Akdeniz’de ki büyük
hamlemiz.
Her türlü tehdite rağmen, tehditlere boyun eğmeden lider
önderliğinde Türkiye istediğini alma noktasına geldi.
Restine rest diyen Türkiye’nin bölge barışından ve çıkarlarından
bir adım geriye atmayacağını anladıkları için çıldırma noktasına
gelen batı, Erdoğan karşısında işe yeni başlamış acemi bir eleman
gibi davranıyor.
Ve bunun daha bir başlangıç olduğunun farkındalar.
Yerli ve milli silah üretimimiz yeterince canlarını sıkmışken hemen
ardından denizlerimizde gaz ve petrol rezervi aramamıza içerlenen
batı, Yunanistan’ı önümüze yem olarak atıyor.
Halbuki aynı vahşi batı Yunanistan’ı bir çırpıda satabilecek
zihniyette.
Yani herhangi bir durumda batı, Yunanistan için kılını
kıpırdatmayacak. Bunu yunanlı siyasetçiler çok iyi biliyor. Günün
sonunda batının gazına gelen Yunanistan arada kalıp
ezilecektir.
Son olarak,
Biz dahil tüm dünya Doğu Akdeniz’de ki sismik araştırma
gemilerimize konsantire olmuşken haber Karadeniz’den geldi. Hani
İngiltere Başbakanı William Gladstone, Sultan Abdülhamid için, “O
bastonunu Karadeniz'e sokar, Akdeniz'i karıştırırdı” der ya....
İşte ben de diyorum ki, “Fıtrat değişir sanma, bu kan yine o
kandır.”