Erdoğan açılımın adını değiştirdi
Abone olBaşbakan Erdoğan, Irak'ta konuştu Kürt açılımının adını burada değiştirdi. İşte Erdoğan'ın yeni açılım sloganı;
Türk ve Iraklı heyetler arasında 48 mutabakat muhtırası
Bağdat’ta imzalandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "demokratik
açılım"ın Kürt kökenli vatandaşlara yönelik değil, terör soruna
karşı atılmış bir adım olduğunu söyledi.
Mutabakat muhtıraları ticaret, içişleri, bayındırlık ve iskan,
sağlık, ulaştırma, su kaynakları ve çevre, enerji ve tarım
konularında imzalandı.
Başbakan Erdoğan, ilk defa bir model üstünde olduklarını
belirterek, şöyle devam etti:
“44 mutabakat muhtırası bugün imzalanacak. Eğitim, sağlık, tarım,
enerji, alt ve üst yapı gibi pek çok anlaşma imzalanacak. Ve bütün
bunlarla birlikte şüphesiz ki Irak'ın kalkınması çok daha
hızlanacaktır. Bütün bunların görüşüldüğü süreç anlamlı bir döneme
rastladı. Irak'ta yapılacak seçimde aday olan partilerin, ön
koalisyon çalışmaları bitmiş olacak. 16 Ocak'ta da seçimler
yapılacak. Tabi biz bu genel seçimlerin Irak için hayırlı olmasını
temennisinde bulunuyoruz. Irak'ın birliğine, beraberliğine, vesile
olmasını temenni ediyoruz. Irak'ın kendi içindeki birlik ve
beraberliği bizim için çok önemlidir. Siz güç kazandıkça biz buna
seviniriz. Birliğiniz, beraberliğiniz arttığı sürece biz buna
seviniriz. Irak özellikle son 8 yıl içerisinde çok büyük kan
kaybetti. Milyonu aşkın insanını kaybetti.”
IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE VURGU
Yakın bir komşusu olarak Türkiye'nin, Irak'a her şeyiyle her türlü
desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları
söyledi:
“El ele omuz omuza vereceğiz inşallah bu süreçte Irak'ın yeniden
ayağa kalkmasını sağlayacağız. Ben bugünkü anlaşmayı aynı zamanda
bunun ön adımı olarak görüyorum. Kerkük konusuna değinmek
istiyorum. Kerkük konusundaki samimi gayretlerinizi biliyorum. Ve
Kerkük bir özel statüye kavuşturulmalıdır diye düşünüyorum. Ve
Kerkük tüm Iraklıların olmalıdır. Kerkük bir etnik unsura teslim
edilemez, edilmemelidir. Bir mezhebi unsura da teslim
edilmemelidir. Ki aksi takdirde Irak'ın geneli için orası bir
sıkıntı kaynağı olacaktır.
Bunu kardeş bir ülkenin Başbakanı olarak hatırlatmayı kendime görev
telakki ediyorum. Bu seçimlerde isteriz ki etnik unsurların mezhebi
unsurların birbiriyle kaynaşabildiği bir süreç ve demokratik bir
ortam olsun. Zor gibi görülüyor ama bunun başarılması lazım. Etnik,
mezhebi çatışmaların olmadığı bir Irak... Irak'ın toprak
bütünlüğüne saygı duyulmalı, milli birliğine saygı duyulmalıdır.
Bunun yanında tabi ki terör noktasında bizim de bir sıkıntımız var
ve bu konuda da merkezi yönetimin bize bugün kadar vermiş olduğu
desteğe ayrıca teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki bundan sonraki
süreçte de dayanışmamız devam edecektir. Bu arada atacağımız bu
ciddi adımlarla birlikte inşallah, gerek Musul’da gerekse Basra da
açtığımız başkonsoloslukların, henüz resmi açılışını yapmadık ama
buna ilave olarak Erbil'de de bir başkonsolosluk açmanın
adımlarını, altyapısını oluşturuyoruz. Bunlar, aramızdaki bağları
güçlendirirken, atacağımız adımları da çok daha
kolaylaştıracaktır.
"KERKÜK IRAKLILARIN"
Erdoğan, “Kerkük'te bütün Irak halkının hakkı vardır, Kerkük
Iraklılarındır, Irak'ın olmalıdır” dedi.
Başbakan Erdoğan, “Eğer bunu sadece Kerkük'te yaşayanlara bırakacak
olursanız, yarın bir başka sorunla karşı karşıya kalırsanız,
içeride çok daha büyük bedellerle karşı karşıya kalırsınız” diye
konuştu.
"AÇILIM TERÖRE KARŞI ATILMIŞ BİR ADIMDIR"
Konuşmasında, “demokratik açılım” konusunda atılan adımlara da
değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu bizim ülkemizdeki Kürt kökenli kardeşlerimize, vatandaşlarımıza
yönelik attığımız bir adım değildir, birinci derecede terör soruna
karşı attığımız bir adımdır. Bütün etnik unsurların sorunları var,
Kürt kardeşlerimizin, Laz'ın, Arnavut'un, hepsinin sorunları var.
Şimdi Irak’ta Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin, Sünnilerin,
Şiilerin sorunları yok mu? Diğer grupların sorunu yok mu? Genel
olarak söylüyorum: Bunların hepsi sorun alanlarıdır. Bu sorun
alanlarına karşı, demokratik açılımla bunları en aza indirmenin
gayreti içindeyiz.
Bir kardeşiniz olarak şunları söylemek durumundayım: Kerkük sizin
iç sorununuzdur. Kerkük'ün sorunları, Irak'ın sorunlarını
çözdüğünüz gibi onu da bugüne kadar çözseydiniz, samimiyetle
söylemek durumundayım, öyle sorunlar olur ki kardeşler devreye
girer ve oradaki o sorunların çözümünde size yardımcı olur. Biz
size ortak bir tespiti söyledik. Dedik ki 'Kerkük'te bütün Irak
halkının hakkı vardır, Kerkük Iraklılarındır, Irak'ın olmalıdır.
Eğer bunu sadece Kerkük’te yaşayanlara bırakacak olursanız, yarın
bir başka sorunla karşı karşıya kalırsanız. İçeride çok daha büyük
bedellerle karşı karşıya kalırsınız'. Biz bunu bugünden görür
gibiyiz. Biz Irak vatandaşı değiliz ama Irak'ı yaşıyoruz. Çünkü
sizlerle ortak tarihi paylaştık paylaşıyoruz. Bunu bir kardeşlik
düşüncesi olarak söylüyorum.”
TSK'ya sınır ötesi harekata izin veren tezkereye de değinen
Erdoğan, Irak merkezi yönetimiyle mutabık kalarak bugüne kadar bu
adımları attıklarını ifade etti.
ABD'de, 2007 yılında “PKK terör örgütü ABD'nin, Türkiye'nin,
Irak’ın düşmanıdır” diye ilan ettiklerini anımsatan Başbakan
Erdoğan, “Hiçbir zaman TSK, harekatlarında bir sivil nokta
vurmamıştır. Terör örgütünün yerleşkesi durumunda olan noktalara
saldırıda bulunmuştur ama düşünün ki Irak'tan eğer benim ülkeme
geçiş yapıyor da terör örgütü benim ülkemde köyleri basıyorsa buna
sizin anlayış göstermemeniz lazım ve “Bu tezkerenin geçmesini
kınıyoruz' ifadesini doğrusu ben de kınıyorum. Teröre karşı ortak
mücadele vermemiz lazım. Eğer terörün kökünü kazıyamazsak yarın
terör bugün onu savunanları vurur. 'Benim teröristim iyi, seninki
kötü' mantığı olmaz. Terörün dini, ırkı, vatanı da olmaz. Kaldı ki
zaten sizler terörle, teröristle baş başa çok yaşadınız. Kaldı ki
Irak adeta terör örgütlerinin, teröristlerin antrenman sahasına
dönmüştür. Hala da burayı tam terk etmiş değillerdir. Bunları
göreceğiz, ortak tedbir alacağız, temizleyeceğiz. Siz de biz de
huzur bulacağız. Biz ne Irak'ın ne de Irak halkının mağduriyetine
asla göz yummayız, müsaade etmeyiz.”