Enflasyon hedefi tutacak

Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, dün İstanbul'da ticari banka yöneticilerine yaptığı sunumda, büyüme öngörüsünün gerçekleşmemesi için bir sebep bulunmadığını belirterek, ''2003 yılı için yüzde 5 büyüme öngörüsünün gerçekleşmemesi için bir sebep yoktur'' dedi. Serdengeçti, Türkiye'nin yüksek ve sürdürülebilir büyüme hızına erişme yolunda ilerlemekte olduğunu da kaydetti. İyi yönetişimin, güçlü bir ekonomik performansa ulaşmanın ve yatırımları artırmanın önemli unsurlarından bir tanesi olduğunu ifade eden Serdengeçti, 2002 itibarıyla Türkiye'nin iyi yönetişim göstergeleri açısından iyi bir performans gösteremediğine, Türkiye'nin yalnızca üç göstergede çok az farkla, dünya ortalamasının üzerinde kalabildiğine dikkati çekti. Serdengeçti, daha iyi bir ekonomik performansa ulaşmanın, siyasal açıklık ve hesap verebilirlik, siyasal istikrar, devlet hizmetlerinin kalitesi gibi yönetişim göstergelerine bağlı olduğunun genel olarak kabul gördüğünü de ifade ederek, ''doğru politikalar, güçlü kurumlar olmaz ise gerçek potansiyellerine ulaşamazlar'' dedi. Fiat istikrarı ve büyüme... Sürdürülebilir ve daha yüksek bir büyüme için mutlaka düşük enflasyon oranlarında fiyat istikrarı sağlanması gerektiğini belirten Serdengeçti, Merkez Bankası'nın dalgalı kur rejiminde, döviz kurunda görülebilecek aşırı oynaklıklara, fiyat istikrarı hedefini tehlikeye attığı ölçüde, her iki yönde de şeffaf ve sınırlı bir şekilde müdahale edebileceğini bildirdi. Serdengeçti şu bilgileri verdi: ''Merkez Bankası'nın ekonominin temelleri ile uyumlu döviz kuru düzeyini açıklaması, enflasyon bugünkü seviyelerinde iken anlamlı değildir. Döviz kuru istikrarından en fazla yararlanacak kurum Merkez Bankası'dır. Ancak, döviz kuru istikrarı suni tedbirlerle sağlanamaz. Denge değerinin piyasa koşulları altında ekonomik temellere uygun bir biçimde oluşması gerekir. Ekonomik istikrarın sağlanması ve vadeli işlemler piyasasının etkin çalışması, zaman içinde kur istikrarını da beraberinde getirecektir. Türk Lirasının değer kaybetmesi, dalgalı kur rejimine geçilmesinden sonra 5 kez gerçekleştiği gibi ödemeler dengesi bekleyişlerinde bozulma, programda meydana gelebilecek aksama veya gecikme ya da dışsal şoklar sonucunda yine söz konusu olabilir.'' Döviz kuru ve faizler Serdengeçti, döviz kuru ve faizler konusunda ise kısa vadeli faiz oranları ile döviz kuru arasındaki ilişkinin çok boyutlu ve karmaşık olduğunu söyledi. Serdengeçti, Türk Lirası cinsinden varlıkların getirisinin düşmesinin, döviz talebini artırarak kur üzerinde yukarı doğru bir baskı oluşturabileceğini, kısa vadeli faizlerin düşürülmesinin, ekonomik birimlere ekonominin gidişatı ile ilgili olumlu sinyal vereceğinden, mevcut programa olan güvenin artması ve ters para ikamesinin güçlenmesi ile kur üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturabileceğini belirtti. Kısa vadeli faiz oranlarıyla ilgili kararları alırken, gelecekteki enflasyonu öngörebilmek için kamu ve özel sektörün fiyatlama davranışları, döviz kurları ve ödemeler dengesi, ücretler, istihdam ve işgücü birim maliyetleri, toplam arz ve talep ile dış ekonomik gelişmelere bakılması gerektiğini ifade eden Serdengeçti, ''bugün itibarıyla Türkiye'de, faizler genel düzeyinde belirleyici anahtar unsur, borç stokunun çevrilebilirliğine dair bekleyişlerdir. Faiz oranlarının genel düzeyini düşürmenin temel yolu, ekonomik birimlere güven duyacakları bir ortam sağlamak ve sürdürmektir'' şeklinde konuştu. Serdengeçti, döviz alış-satışı şeklinde, piyasaya müdahalelerle aşırı düşüş ve yükselişlere engel olunabileceğine dikkati çekerek, ''ancak, döviz kurlarıyla oynayarak, ülkenin ekonomik durumu değiştirilemez'' dedi. Enflasyon Uygulanmakta olan ekonomik program sonucunda enflasyonda görülen düşüşün, Türkiye'nin dünya ile bütünleşmesine nihayet katkıda bulunduğunu bildiren Serdengeçti, ''enflasyon bekleyişleri de enflasyon hedefine kademeli olarak yaklaşmaktadır'' dedi. Serdengeçti, enflasyonun gelecekte izleyeceği seyrin şu gelişmelere bağlı olduğunu bildirdi: ''2003 bütçesindeki ek tedbirlerle, mali disiplinin tavizsiz sürdürülmesi, yapısal reformların kararlılıkla uygulanması, geçmiş enflasyona endeksli fiyatlama davranışlarının ortadan kalkması, kamu fiyat ayarlamaları ve gelir politikalarının hedeflenen enflasyona uyumlu bir şekilde devam etmesi, iç talepteki artışın özel kesimce kar marjını artıracak bir fırsat olarak görülmemesi.'' Serdengeçti, koşulları oluştuğunda doğrudan enflasyon hedeflemesi rejimine geçileceğini de kaydederek, Merkez Bankası'nın doğrudan enflasyon hedeflemesi için gerekli kurumsal ve teknik hazırlıkları tamamladığını bildirdi.