Enflasyon hedefi değişmedi
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, enflasyon hedefinde bir değişikliğin söz konusu olmadığını söyledi.
Bakan Babacan, NTV/CNBC-e ortak yayınında soruları yanıtlarken,
yaşanan dalgalanmaların büyük oranda, uluslararası nedenlerden
kaynaklandığına dikkati çekti, telaşlananların, bu ortamdan
kendilerine bir pay çıkarmak isteyenler olduğunu söyledi.
Yılsonu enflasyon rakamları için şu an kati ifadeler kullanmak için
henüz erken olduğunu ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
''Yaz mevsimini beklememiz gerekiyor. Ancak bizim asla bir hedef
revizyonumuz şu an gündemde değil. Öneriler duyuyoruz, (programda
şöyle olsun, tekrar ele alınsın.) Bu böyle çocuk oyuncağı gibi,
(bir ayda şöyle oldu, hadi hedefleri değiştirelim, programda
revizyon yapalım) böyle şeyler olmaz. Kaldı ki bütün bu
hareketlenmenin ardında, zaten uluslararası piyasalardaki
dalgalanmalar var.''
NİYET MEKTUBUNDA HAZIRLIKLAR TAMAM
IMF'ye gönderilecek (ek) niyet mektubunda en son düzeltmelerin
yapıldığını belirten Babacan, Temmuz ayının ilk yarısında Board'un
(IMF İcra Direktörleri Kurulu) toplanarak, 3 ve 4. gözden geçirmeyi
tamamlamasını beklediklerini söyledi.
Bu arada enflasyon beklentilerinin, iç borçlanma faizlerini
etkilediğini hatırlatan Babacan, ''enflasyondaki yarım-bir puan
artışlar bile bizi üzüyor. Öngörülebilir ve düşük bir enflasyon,
zatensürdürülebilir kalkınmanın da şartı. Bu yüzden enflasyonla
mücadele kararlılığımızda asla bir taviz yok'' dedi.
''HİÇ KİMSE HİÇ BİRŞEY BEKLEMESİN''
Ekonomik programın temel özellikleriyle, temel yaklaşımlarıyla
ilgili, hiç kimsenin (değişikliğe dönük) hiç bir şey beklememesi
gerektiğine işaret eden Babacan, şöyle devam etti:
''Değişiklik diyorlar, şöyle diyorlar, böyle diyorlar. Hatta sayın
aykal'ın bazı önerileri var. Temel ilkelerden bir tanesi bütçe
disiplini. Bütçe disiplininden mi vazgeçeceğiz? Merkez Bankamızın
bağımsız şekilde uyguladığı para politikaları var. Bunun da temel
hedefi fiyat istikrarı. Bu zaten yasasında da var. Bu mu değişecek?
kesinlikle söz konusu değil. Yapısal reformlardan mı vazgeçeçeğiz,
yönünümü değiştireceğiz? Böyle bir şey de kesinlikle söz konusu
değil.''
DÜNYA BANKASI'NDAN 1 MİLYAR DOLAR KREDİ
Dünya bankası ile birlikte yürütülen reformlar, AB ile çalışmalar
bulunduğunu hatırlatan Babacan, Dünya Bankası yönüyle iki ayrı
program kredisi ile ilgili çalışmaları tamamladıklarını
bildirdi.
İki ayrı 500 milyon dolarlık kredi paketinin, Haziran sonu Temmuz
başında serbest bırakılacağını vurgulayan Babacan, bunlardan bir
tanesinin program amaçlı mali kamu sektörü yapısal uyum kredisi,
diğerinin de kamu kesimi kalkınma politikası kredisi olduğunu
söyledi.
Toplam bir milyar doların çok önemli bir rakam olmadığını ama asıl
burada önemli unsurun, Türkiye'nin yapısal reformlarda kaydettiği
mesafe olduğunu kaydeden Babacan, ''Türkiye yapısal reformlarda çok
hızlı bir şekilde mesafe kaydediyor. Türkiye'yi diğer gelişmekte
olan ülkelerden ayırdedecek en önemli özelliği bu yapısal
reformlar'' dedi.
Hem gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere doğru bir sermaye
akışı olduğunu hem de hisse senedi piyasasından serbest getirili
ürünlere bir kayış yaşandığını anlatan Babacan, Türkiye'nin 2004
yılında Dünya Bankası'ndan en çok kredi kullanan ülke olduğunu,
bunun ''yapısal reformların rayında gittiğinin en önemli göstergesi
ve yapısal reformlarda en başarılı ülke'' anlamına geldiğini
vurguladı.
''PİYASADA OLUŞAN KUR, EN DOĞRU KUR''
Kurun ne olması gerektiği yönündeki soruyu, ''piyasada oluşan kur,
en doğru kurdur. Bundan kimsenin şüphesi olmasın'' şeklinde
yanıtlayan Babacan, Türkiye'nin geleceğine güvenen, uzun vadeli
bakanların her zaman karlı çıkacağını, Türkiye'nin sermaye
haketlerine açık olduğunu ve böyle devam edeceğini anlattı.
Bu kadar hareketliliğin yaşandığı bir dönemde, Türkiye'ye çok
sayıda yatırımcı geldiğine dikkati çeken Bakan Babacan, gelen bir
bankanın, tüm Türk bankalarının üç katı aktif büyüklüğüne sahip
olduğunu söyledi.
ÖZELLEŞTİRME GELİRİYLE, BORÇ STOĞU AZALTILIYOR
Ek gelir bile olsa, fazladan geleni harcamayacaklarını ilan
ettiklerini hatırlatan Babacan, özelleştirme gelirinin herhangi bir
yere harcanamadığını, borç stoğunun azaltılmasında kullanıldığını
belirtti.
Reel sektörün şu an yatırımlara devam ettiğinin altını çizen Ali
Babacan şunları kaydetti:
''Önemli olan uzun vade. Bunların gelip geçici olduğunu herkes
biliyor. Telaşa kapılanlar bu aradan (bir pay çıkar mı bana) diye
telaşlanıyor. Tahmin ayrı, hedef ayrı. Enflasyon hedefinde asla bir
değişiklik söz konusu değil. Tahminler değişebilir ama enflasyon
hedefimizde asla bir değişme yok. Türkiye'deki enflasyonun bu
noktalara inmesi, bizim en önemli kazancımız. Bütçe politikalarında
disiplin enlasyonla mücadelinin çok önemli ayağı.''
''Son hareketlilikte bankacılık için de içimiz çok rahat, açık
pozisyon yok denecek kadar az'' diyen Bakan Babacan, ekonominin
eskiyenazaran son derece korunaklı bir yapıya sahip olduğuna
dikkati çekti.
BONO İHALELERİNE YABANCILAR NEDEN GİRMİYOR?
Öte yandan ''Bono ihalelerine, yabancıların yılbaşından bu yana
girmediğinin'' hatırlatılması üzerine Babacan, yüzde 15 stopaj
uygulamasına başlandığı yılbaşından buyana, getirideki azalma
nedeniyle bonolara yabancı ilgisinde azalma gözlendiğini
söyledi.
Bu ilgideki azalmanın, biraz uygulamada bazı boşluklar ve
belirsizliklerden, biraz da uluslararası piyasalardaki
dalgalanmalardan kaynaklandığını ifade eden Babacan, uygulamadaki
boşlukların giderildiğini, dalgalanma geçtikten sonra yatırımcının
bunun farkına varacağını ve zamanla dengeleneceğini kaydetti.
SAĞLIKTAKİ TASARRUF KONUSU
Sağlık harcamalarında 1,4 milyar YTL sapma beklentisine de değinen
Babacan, bu rakamın, tedbir alınmaması halinde yıl sonunda meydana
gelmesi muhtemel bir rakam olduğunu vurguladı. Buna dönük kimsenin,
''sansasyonel tedbir, vergi'' beklememesi gerektiği belirten
Babacan, hizmet kalitesini artırarak tasarruf sağlanmasını
hedeflediklerini bildirdi.
Babacan, bu sorunun daha çok kurumlar arası faturalaşma şekliyle
alakalı olduğunu, bu alandaki düzenlemelerle sorunun büyük oranda
aşılacağını kaydetti.