Enerji Bakanı'ndan 'vurgun' itirafı
Abone olGüler, "Elektriği pahalı aldığımız şirketlerden indirim istediğimizde, anlaşmayla karşımıza geliyorlar’’ dedi.
Güler, Hürriyet'e, enerji konusundaki gelişmeler hakkında önemli
açıklamalarda bulundu. Geçmişte de sıkıntı olmamasına karşın
elektrikte darboğaz yaşandığı açıklamalarının yapıldığını anımsatan
Güler, ‘‘Ben iyi hatırlıyorum nükleer santraller de bize öyle bir
furyayla kabul ettirildi. Doğalgaz talebi de aynı şekilde
şişirilmiş bir taleptir. Şu anda kurulu güç bakımından fazlalık
var’’ dedi. Bu çerçevede oluşturulan doğalgaz çizelgelerinde,
normal seyrinde giderken birden ‘zıplamalar’ olduğu ve tekrar eski
seyrine döndüğünün görüldüğünü ifade eden Güler, ‘‘Yani Cumhur
Ersümer'in söylediği gibi o dönem karanlık değil miydi?’’ sorusuna,
‘‘Değil. Ben hiçbir bakanın ismini anmak istemiyorum prensip
olarak. Ama gördüğüm o yıllarda bu’’ diye konuştu. PAHALI ALIYORUZ
Elektrik üretiminde doğalgazın payının yüzde 43, suyun yüzde 26,
kömürün yüzde 22 ve geri kalanın da akaryakıttan sağlandığını
belirten Güler, ‘‘Sadece doğalgaza bağımlı kalınsa iyi, tek ülkeye
bağımlılık var. Ve üstelik böyle devam ederse 2020 yılında yüzde 80
dışa bağımlı olacağız’’ diye konuştu. Yap-İşlet-Devret (YİD)
santrallerinde anlaşamaların TL zayıf olduğu gerekçesiyle dolar ile
yapıldığını, buna karşın yüzde 4.5-5 oranında eskalasyon
sağlandığını kaydeden Güler, eskalasyon oranının ABD'de 2 civarında
olduğunun altını çizdi. Kredili anlaşma yapılmasının önemli bir
sorun olduğunu vurgulayan Güler, ‘‘Yerine göre 10-11 yıl, yerine
göre 6-7 yıl 10-11 cent'ten gidiyorsunuz, ondan sonra düşüyor. Şu
anda elektrik fiyatlarının yüksekliği bundan. 3-3.5 cent olacak
elektriği bu fiyattan alıyoruz. Bu, çok fazla’’ dedi. KAPI GİBİ
ANLAŞMA Fiyatların yüksek olmasından dolayı yatırımcıların da
yurtdışına kaçtığını anlatan Güler, şöyle konuştu: ‘‘İşin daha da
kötüsü adamlarla bilek güreşi yapıyoruz. Adamlar, kapı gibi
anlaşmam var diyor. İki kişi anlaşabiliriz. Ama sizin arkanızda
yirmi tane banka, üç-dört tane sigorta şirketi varsa, hepsini ikna
etmek zorundasınızdır. Yani bunların pazarlığı da çok zor oluyor.
Ve neticede fiyat düşüremeyince bunu kullanmak zorundasınız, al ya
da ödeye giriyorsunuz. Kurt kapanına giriyorsunuz yani.’’ YİD
anlaşmalarında inşaat sırasında kar payı dağıtılması, fizibilite
maliyetinin yatırım maliyetinin yarısını bulması gibi durumlarla
karşılaştıklarına dikkat çeken Güler, ‘‘Adamlar masraf göstermek
için herşeyi yapmışlar. Garip garip işler. Böyle bir ortamda
düyünebiliyor musunuz YİD'lerin üretimdeki payı yüzde 11,
maliyetteki payı yüzde 27. YİD ve Yİ'lerin yüzde 41-42 civarında
payı, maliyette yüzde 67. Burda biraz insafsızlık oluyor açıkçası’’
dedi. Güler, geçen sene alınan doğalgaz miktarının 17 milyar
metreküp olduğunu bunun da 11 milyar metreküpünün elektrik
üretiminde kullanıldığına da işaret etti. Pazarlıktaki durum
nedeniyle ‘‘Mademki almak zorundayız’’ düşüncesiyle yeni bir model
geliştirdiklerini bildiren Güler, alınmak zorunda olunan doğalgazı
şehir ısıtmasında, kimyasal bir hammede olarak rafinerilerde, gübre
üretiminde, geri kalanı da elektrik üretiminde kullanmak
istediklerini kaydetti.