Enerji Bakanı umut dağıttı
Abone olEnerji Bakanı Hilmi Güler, yarın başlayacak olan petrol arama çalışmaları için gittiği Ordu'da yüreklere su serpti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Doğu Karadeniz
Bölgesi'nde petrol olduğunu belirlediklerini ve yarından itibaren
sismik araştırma yapmaya başlayacaklarını belirterek, akarsu ve
dereler üzerinde lokal anlamda elektrik üreten mikro elektrik
santralları kuracaklarını söyledi. Partisinin İl kongresine
katılmak üzere geldiği Ordu'da basın mensuplarıyla sahil kordonunda
sohbet toplantısı yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi
Güler, 15 Temmuz 2003 Salı gününden itibaren Karadeniz'de petrol
arama çalışmalarına start vereceklerini söyledi. Bakan Güler,
Karadeniz'in altında 'hidrat gazı' tespiti de yaptıklarını
belirterek, bu gazı da kullanacaklarını kaydetti. Güler, sismik
çalışmaların İngiliz BP şirketi ile yapılacağını ifade ederek,
"Petrol arama gemisi TPAO'nun uzmanlarıyla birlikte Salı günü Doğu
Karadeniz'e geçecek. Yaptığımız incelemelerde petrol var gibi
görünüyor. Fakat Doğu Karadeniz'de önemli olan bir başka şey daha
var. Karadeniz'in altı hidrat dolu. Hidrat, yanıcı gazların büyük
basınç altında sıkıştırılmasıyla katılaşmış bir gazdır. Aynı kaya
gibi. Yukarı çıktığında sıvı gaz haline geliyor. Japonlar bir
çalışma yapıyorlar. 2010 yılında ekonomik olarak kullanacaklar. Ben
de bir ekip oluşturdum, çalışıyoruz. Petrolü yabancılarla
arayacağız. Ya cebinden para vereceksin ya birinden para alacaksın.
Başka çare yok" dedi. Mavi Akım'ı Doğu Karadeniz Bölgesi'ne doğru
ulaştıracaklarını, bu yolla bölgede seramik sektörünü canlandırmayı
amaçladıklarını belirten Bakan Güler, bölgeye doğal gaz gelmesinin
ısınma dışında birçok artıyı ortaya çıkaracağını da kaydetti.
Güler, "Yakında ihalesi yapılacak ve Mavi Akım, Samsun'dan Ordu'ya,
oradan Giresun'a getirilecek. Bu bölgeye doğalgaz gelirse büyük
avantaj sağlayacak. Fabrikalar kurulacak. Bir hammadde olduğu için
belki de seramik sektöründe gelişme sağlayacak. Çünkü bu bölge
seramik hammaddesi bakımından çok zengin bir bölge. Kaolin,
bentonit var. Bunlar seramiğin ana hammaddesidir. Seramikçiler
doğalgaz kullandığı zaman verim daha yüksek oluyor. İçine katkı
maddesi olarak kattıkları için daha kaliteli oluyor. Bu bölge
insanı bu konuda müteşebbis olsunlar. Ordu merkez olabilir.
Doğalgaz buraya gelecek" diye konuştu. "TOPLAM ÜRETİMİN YÜZDE
22'SİNİ KAYIP VE KAÇAKLAR OLUŞTURUYOR" Elektrik konusuna da değinen
Bakan Hilmi Güler, kayıp kaçak oranının yüksekliğinden yakındı.
Güler, kayıp ve kaçak oranının toplam üretimin yüzde 22'si olduğunu
belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye'de 1.5 milyar dolar kayıp kaçak
elektrik miktarı var. Bu rakam toplam elektrik üretiminin yüzde
22'si. 25 milyon abone var. Bu rakamın 100 bin abonesi kaçak
elektrik kullanıyor. Maalesef bazı illerde yüksek oranda kayıp
kaçak elektrik oranı tespit ettik. Burada herkesin hakkı söz
konusu. Sizin de, benim de. Bunlarla tek tek mücadele başlattık. 2
milyon 300 bin aboneyi tek tek dolaştık. 100 trilyon liranın
üzerinde de kaçak yakaladık. Amacımız bunu kurutmak." Büyük
barajlar yerine, ırmak ve dereler üzerinde mikro küçük elektrik
santralları kurmayı planladıklarını, bu santralların lokal anlamda
çevreye veya bölgeye elektrik vereceğini de belirten Güler, "Küçük
hidroelektrik santrallar kurmayı düşünüyoruz. Amacımız eğer bir
suyun yükseltisi varsa orada elektrik üretmek. Doğu Karadeniz'de 5
bin megavatlık bir mikro elektrik santralı potansiyeli var. Bizim
derelerimiz biraz deli akar. Bu enerjisinden kaynaklanır. İşte biz
bu enerjiyi elektriğe çevireceğiz" diye konuştu. Mavi Akım
projesindeki usulsüzlükler hakkındaki soruyu cevaplandıran Bakan
Güler, Ruslarla görüşmelerin sürdürüldüğünü söyledi. Bakan Hilmi
Güler, Enerji Bakanlığı'ndaki yolsuzluk oranı ve miktarını
açıklamaktan kaçınırken, isim vermemekte ısrar etti. Bakan Güler,
şunları söyledi: "Benim kendi prensiplerim var. Olaylarla insanları
ayrı ayrı tutuyoruz. Ama her olayın da bir yapıcısı var. Enerji
Bakanlığı'nda artık idari ve hukuki bir süreç başladı. O kısım
artık ayrı bir safha. Miktarı ile ilgili rakam vermek istemiyorum.
Bu rakam şu mikrofonun fiyatı gibi değil. Olayın bir de sosyal
boyutu var, diğer gelişmeleri var. Biz bir hesaplama yaptık. Bu
hesaplama bazı şartlara bağlı. Rakam vermeyeyim, ama şartlara
bağlı. Biz Ruslardan 20 Şubat'ta gaz almaya başladık. 12 Mart'ta
faturaları geldi. Biz ödemeyi yaptık. Ruslar ödediğimiz parayı
farklı buldular. Çünkü bir formül meselesi vardı. Doğalgazda
fiyatlar formüle göre bulunur. O formüle göre ödeme yaptık. Ruslar
parayı az buldular. Bu formülde yanlışlık var dediler. Buna göre
itirazda bulundular. Onların elinde, altında imzalar olan
anlaşmadaki formüle biz itiraz ettik. Gasprom Başkanı geldi. Baş
başa 5 saat görüştük ama fiyatta anlaşamadık. Görüşmelerimiz
sürüyor."