En tehlikeli ünlü!
Abone olAndrew Morton, Tom Cruise biyografisinde ünlü yıldızın özel hayatının yanı sıra Scientology tarikatını da anlatıyor.
Tom Cruise’nin birkaç yıl önce rol aldığı, H.G. Wells’in aynı
adlı romanından uyarlanan, “Dünyalar Savaşı” adlı bir filmi vardır.
Cruise, filmde dünyayı ele geçirmeye çalışan uzaylılara karşı
çocuklarını korumaya çalışan bir babayı canlandırır. Doğrusu, o
dayanılmaz çekicilikteki gülümsemesi ve kendine güvenli haliyle
dünyayı ele geçirmeye hazırlananlara karşı koyacak ondan daha ideal
bir kahraman da akla gelmez.
Peki ya gerçek hayatta tam tersiyse? Ya Cruise, gerçek hayat
filminin kötü adamıysa ve dünyayı ele geçirmeye çalışanların
tarafındaysa? İşte, Tom Cruise’e dair 352 sayfalık detaylı bir
biyografi yazan Andrew Morton’ın kitabının temelinde tam da bu
iddia yatıyor. Morton, Tom Cruise’i dünyanın en tehlikeli ünlüsü
olarak nitelendiriyor!
Morton’ın çok detaylı bir çalışmayla ortaya çıkardığı Tom Cruise
biyografisi, beklendiği gibi yurtdışında daha yayımlanmadan bile
ünlü yıldızın adamları tarafından şiddetle kınandı, yalancılık ve
sahtekarlıkla itham edildi. Peki Morton ne yazmıştı da Cruise’nin
hedef tahtası haline gelmişti?
Morton, ünlü yıldızın biyografisinde yalnızca onun çocukluğundan
başlayarak çok detaylı bir profilini çizmekle kalmıyor, bir yandan
da artık Tom Cruise’un ismiyle bir anılan Scientology tarikatının
da ipliğini pazara çıkarıyor. Müritlerinden topladığı çok yüksek
bağışlarla tanınan bu alternatif ‘uzay’ dini tarikatı, aslında bir
bilimkurgu yazarı olan L. Ron Hubbard tarafından ‘50’li yıllarda
kurulmuş.
Ölümünün ardından yerine geçen yardımcısı David Miscavige zamanında
ise dikkatli bir planlamayla üye yapılan ünlüler sayesinde dünya
çapında bir üne ve güce ulaşmış. Miscavige’in en başarılı avı ise
kuşkusuz Tom Cruise. Cruise’un Miscavige’i dahi şaşırtacak bir
biçimde kendinden geçmiş bir şekilde Scientology’ye yaptığı
çalışmalar sayesinde tarikat bugünkü tehlikeli gücüne ulaşmış.
Korku gerilim tonu
İşte Morton, kaleme aldığı biyografisinde Cruise’un bir yandan
dünya yıldızlığına giden yolunu, ailesini, Nicole Kidman, Penelope
Cruz ve Katie Holmes’la olan ilişkilerinin perde arkasını, hakkında
çıkan homoseksüellik iddialarını sürükleyici bir dille anlatırken,
bir yandan da Scientology ile tanışmasından itibaren geçirdiği
değişimleri ve tarikatın en güçlü ikinci adamı olarak tüm dünyayı
ele geçirme planları ile ünlülere karşı yürüttüğü stratejik
hamleleri ortaya döküyor.
Bol şaşaalı bir Hollywood ünlüsü biyografisinden çok, bir
korku-gerilim hikayesi tonuna sahip kitabın çekimine kapılmaktan
kendinizi alamıyorsunuz.