Emsal karar! Yargıtay'dan işçilere kötü haber: Tazminatsız kovulacak
Abone olÇalıştığı iş yerine sürekli icra takibi evrağı gelen işçi, mesai arkadaşlarından sürekli borç istediği gerekçesiyle işten atıldı. Yıllar süren işe iade davasında son noktayı koyan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; işçi aleyhine birçok icra takibi başlatılması ve iş yerine birçok evrak gelmesi ve işlem yükü oluşturmasının geçerli nedenle fesih sebebi olduğuna hükmetti. Emsal kararla, iş arkadaşlarından sürekli borç isteyen ve adına peş peşe icra evrakları gönderilen işçi işten atılabilecek.
Tam 13 sene çalıştığı şirketten, hakkında çok sayıda icra takibi
evrağı geldiği ve mesai arkadaşlarıyla borç ilişkisine girdiği
gerekçesiyle işten çıkarılan işçi, soluğu İş Mahkemesi’nde aldı.
Hiçbir geçerli sebep olmaksızın iş sözleşmesinin sona erdiğini
belirten davacı işçi, fesih yazısında feshe gerekçe olarak
‘hesabındaki hacizler ve iş arkadaşları ile aralarındaki borç
ilişkilerinin öne sürüldüğünü dile getirdi.
Gösterilen gerekçenin doğru olmadığını, bu konuya ilişkin
savunmasının bile alınmadığını, yazılı savunması alınmaksızın iş
akdinin feshedildiğini, feshin makul süre içerisinde
gerçekleştirilmediğini, müvekkilinin maaş haczinin tek başına bir
geçerli fesih sebebi oluşturmadığını, iş akdinin haklı veya geçerli
sebebe dayanmadan feshedildiğini beyan ederek işe iadesine kararı
verilmesini talep etti. Davacı kararı istinafa götürdü.
Mesai arkadaşlarından borç alabilir
Bölge Adliye Mahkemesi; fesih sebepleri olarak gösterilen maaş
hacizlerinde borç ilişkilerinden, davalı işverenin işçileri ile
olmadığı, davacının çalışma arkadaşları ile iş ilişkisi dışında
borç ilişkisinin var olmasının iş verinin iznine veya onayına
bağlanabilecek bir durum olmadığına dikkat çekti. Kararda;
“Davacıya hacizler dolayısıyla iki günlük ücret kesim cezası
verildiği, aynı eylem fesih işlemi yapıldığı Yargıtay içtihatları
gereğince aynı olay nedeniyle iki ceza verilemeyecektir davalı,
davacının durumu iş yerinde olumsuzluklara, işlerin aksamasına iş
yerinin iş gücü planlamasını olumsuz etkilediği, davacının borç
ilişkisi nedeniyle çalışma arkadaşı ile sorun yaşadığı ve işyeri
huzurunu bozduğu belirtilmişse de bu iddiasını ispatlar yeterli
kesin ve inandırıcı deliller sunamadığı ve davalının fesih sebebini
ispatlayamadığı, gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile
davacının işe iadesine karar verilmiştir” denildi.
İşverenin yükünü artırdı
Bölge Adliye Mahkemesi kararını davalı işveren temyiz edince
devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal kararda, işçi adına
sürekli icra takibi evrakları gelmesinin işverenin yükünü
artırdığına dikkat çekildi. Kararda şu ifadelere yer verildi:
“Davacının; borcunu ödemeye çalıştığı, çok üzgün ve utanç içinde
olduğunu ancak borçlarını kapatamadığını dile getirdiği ortadadır.
Davacının icra komitesi kararı geçerli iş akdine geçerli sebeple
son verildiği anlaşılmıştır. Davacının aleyhine yapılan icra
takiplerinin çokluğu işverenin muhasebe servisinin/görevlisinin
buna ilişkin işlemler yapmak zorunda kalması, işvereninde
sorumluluğunu doğurabilecek hallerin oluşması riski karşısında
davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı
ortadadır. Bu açıklamalar karşısında feshin geçerli nedene
dayandığı kabul edilmelidir. Bu sebeple, Bölge Adliye Mahkemesinin,
yerinde olmayan gerekçelere dayalı kararı bozulmuştur. Bölge Adliye
Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan
kaldırılmasına, davalı tarafça yapılan feshin geçerli nedene
dayandığı anlaşıldığından davanın reddine oy birliği ile karar
verilmiştir.”