Emre Belözoğlu futbolu ne zaman bırakacak
Abone olFenerbahçeli futbolcu Emre Belözoğlu, ''EURO 2020’ye gitmek istiyorum. O zaman da bir karar vereceğim. Çünkü ailem içindekilerin hemen hemen hepsi oynamamı istiyor. Ben ise bu konuda tam bir karar vermedim.'' dedi.
Fenerbahçe'nin 39 yaşındaki tecrübeli kaptanı Emre Belözoğlu,
Milliyet'e özel açıklamalarda bulundu. Yeni yıl
için Fenerbahçe camiasına çok önemli mesajlar gönderen
Emre şu ifadeleri kullandı;
“Öncelikle herkesin yeni yılını kutlamak istiyorum. Geride bıraktığımız yıllar her insanda bazı anılar, iyi kötü izler bırakıyor. Yaşanmışlıkların hepsi olumlu ya da olumsuz ders alınması, hayata dair deneyim kazanılması gereken en kıymetli şey olarak bize kalıyor. Kendini sorgulamayı, attığım iyi kötü tüm adımları sonrasında değerlendirmeyi, hata yaptıysam farkına varmayı ve bunu düzeltmek adına çabalamayı düstur edinmiş bir yapıya sahibim. Bu yapıya sahip olmak için de çok çaba sarf ettim. Tüm gençlere de bunu öneriyorum. Mutlaka kendilerini her daim bir süzgeçten geçirip hatalardan ders çıkarma ve uzun vadede değişim, dönüşümlerini sağlamak için bunları doğru şekilde değerlendirmek konusunda açık ve aktif olsunlar. İnanıyorum ki bu yaklaşım, kişisel gelişimimiz noktasında bizlere çok ciddi bir etki yaratıp, yeni bir sürecin kapısını aralamamıza sebep olacaktır.
''En özel yılımdı''
Emre Belözoğlu olarak 2019 yılı, geçirdiğim en özel yıllardan biri
oldu diyebilirim. Saygı duyduğum insanlarla ve güzel bir ekiple
sürdürdüğüm, başarılı olmak adına elimizden geleni ortaya
koyduğumuz bir süreç geçirdim. Bu noktada her konuda verdikleri
destekten ötürü başta Sayın Başkan Göksel Gümüşdağ olmak üzere tüm
Başakşehir Kulübü’ne teşekkür etmek istiyorum.
''Fenerbahçe camiasına yürekten teşekkür
ederim''
Kendimi bildim bileli Fenerbahçeli olduğumu herkes biliyor. Futbola
ilk başladığım gün itibariyle de tek bir hedefim vardı o da bu
kulübün formasını giymek. Şükürler olsun bunu başardım. Hatta
kariyerimde geçirdiğim en özel dönemleri, renklerine gönülden de
bağlı olduğum Fenerbahçe’de yaşadım. Takımımdan ayrı kaldığım
dönemlerde söylediğim ve gönlümde olan bir şey vardı, o da
kariyerimi sonlandırmadan bu formayı bir kez daha giymek, futbolu
Fenerbahçe’de bırakmak. İşte 2019 bana bunu yaşattığı için benim
için çok özel, çok anlamlı. Bu noktada bana bu şansı tanıyan
Başkanımız Ali Koç’a, Başkan Vekilimiz Sayın Semih Özsoy’a teşekkür
etmek istiyorum. Ayrıca her zaman layık olmak için mücadele ettiğim
büyük Fenerbahçe camiasına da yürekten teşekkür ederim. Ben bu
forma için elimden gelenin her zaman en iyisini vermeye çalıştım.
Bugün 39 yaşımda yeniden giydiğim Fenerbahçe forması için,
kulübümün başarısı için elimden gelenin en iyisini vermeye de devam
edeceğim.
''Hayallerim var''
Yaşamımızda bizlere yeni hikayeler yaratacak yepyeni bir yıla
girmek üzereyiz. 2019’dan sonra 2020’nin de en az onun kadar özel
olması için hayalim ve hedefim var. Ancak bu kez durum farklı; bu
hayalimi ve hedefimi paylaştığım başkanından, teknik direktörüne,
futbol takımından malzemecilerine ve milyonlarca taraftarına kadar
koskoca bir camia var.
Bu hedefler için gerek saha içinde gerek saha dışında, gerek
futbolcu gerekse de bu ekibin en deneyimli ismi olarak ben, takımım
için elimden gelenin en iyisini ortaya koymaya hazırım. Ve 2020’nin
F.Bahçe için unutulmaz bir yıl olacağını söyleyebilirim.
"Cagliari maçı bir başkaydı’'
2019’da unutamadığım maçtan bahsedeceksek mutluluklardan bahsetmek
isterim. Fenerbahçe formasıyla ilk sahaya çıktığımız maç içeride
Cagliari ile oynadığımız, seyirci ile buluştuğumuz maç. O maça
taraftarın gösterdiği ilgi. 4 sene sonra Fenerbahçe forması
giydiğim ilk maç itibariyle en mutlu olduğum maçtı diyebilirim.
Benim böyle olaylar karşısında heyecanlı olduğumu herkes
biliyordur. Ben o heyecanı kaybettiğim zaman futbolu bırakacağım. O
yüzden içimdeki heyecan gençliğindeki heyecan kadar mevcut. Tabii
ki hayatın gerçekleri var. Yaşımız ilerliyor. Bedenimiz ona göre
bir yıpranma yaşıyor. Ama ben genel anlamda içimdeki o heyecanın
aynı olduğunu düşünüyorum. Genç bir oyuncu kadar aynı heyecanı
taşıyorum. Hayatın gerçeklerini de kabul etmek lazım. Sadece o
senelerin getirdiği olgunlukla beraber doğru karar verebilme
yeteneğim daha da gelişti.
''Sinerjiyi hissettim''
En olumsuz anda dahi hiçbirimiz umudumuzu, inancımızı asla
kaybetmiyoruz. Sahip olduğumuz bu takım ruhuyla biz bu sene
şampiyon olacağız. Bazen sezonlar başlar takımlar transferlerini,
hazırlıklarını yaparlar, her şey çok yolunda görünür, sisteminiz
oturmuş görünür ama futbol sinerjisi yanınızda değilse her ne
olursa olsun o sonuca ulaşamazsınız. Bu sene ilk toplanma anımızdan
itibaren hepimizin gördüğü, hissettiği; bu sinerjinin bizim
yanımızda olduğu, en olumsuz anda dahi hiçbirimizin umudumuzu,
inancımızı asla kaybetmediğimiz. Şampiyonluğa susamış bir takım,
büyük camiamızın tarifsiz desteğiyle bizler, bu sene bundan asla
vazgeçmeyeceğiz!
''Bu sene şampiyon olacağız''
Takıldığımız yerde ayağa kalkıp devam edeceğiz. Bir gün başkanımız
ateşleyecek, bir gün taraftarımız, bir gün hocamız, bir gün takımın
en genç ismi belki de... Ama şunu biliyoruz; sahip olduğumuz bu
takım ruhuyla biz bu sene şampiyon olacağız! Fenerbahçeli olarak
milyonları temsil etmek ve Fenerbahçe’mize hizmet etmek bizim
sorumluluğumuz ve omuzlarımızdaki bu sorumluluk bizlere en büyük
gücü verecek. Şampiyonluk yolunda omuz omuza bizim yanımızda olan
tüm Fenerbahçe camiasının yeni yılını kutluyor, sevgi ve
saygılarımı gönderiyorum.
''EURO 2020’ye gitmek istiyorum''
Saha içi hedeflerim devam ediyor. Hedeflerim arasında olan
kulübümüzü şampiyon yapmak adına saha içi ve dışı ne yapmam
gerekiyorsa yapıyorum. Ama performans olarak tamamen sahaya
konsantre olmuş durumdayım. Çünkü Avrupa Şampiyonası var. Milli
Takımla Avrupa Şampiyonası’na gitmek istiyorum. Takımın içinde
olmak istiyorum. Buraya hep beraber getirdik. Orayla beraber bu işi
taçlandırmak istiyorum. Ama net bir kararım yok. Kesinlikle net bir
kararım yok. Olayların akışına bakacağım. Belki dediğin gibi en çok
konuşulacak zamanlar Mayıs - Haziran. O zaman da bir karar
vereceğim. Birkaç dostum ve ailemle oturup karar vereceğim. Çünkü
ailem içindekilerin hemen hemen hepsi oynamamı istiyor. Ben ise bu
konuda tam bir karar vermedim.
''Akşam 10’da uyurum''
Benim yaptığım aslında hemen hemen her oyuncunun yapması gereken
bir durum. Yaşı ilerlemiş her oyuncunun yapması gereken bir durum.
Akşam 10’da uyuduğum ise efsane değil gerçek. Keşke değişse saat...
Haftanın 4-5 günü 10’da yatıyorum. O işin gerçeği. Bizim evde 22.30
gibi ışıklar kapanıyor. Çocuklar 20.30 - 21.00 gibi yatıyor. Kalkış
hep beraber sabah 06:00 - 06:30. Geç de olsa doğruyu bulmuş bir
oyuncu olarak yorumlamak lazım bunu. Hayatımın hep periyodunda
böyle yaşamadım ben. Evlendikten sonra özellikle dikkat etmeye
çalıştım. 29 yaşından sonra bu birazcık bende başladı.
Performansıma da olumlu yansıdığını görüyorum bunun. Bunla beraber
hayatım da bereketlendi. Çok geç yatıp geç kalkan bir insan olmadım
ben. Günün de bereketini alması gerekiyor insanın. O yüzden sabah
06.30’dan sonrasını uyuduğumu hatırlamıyorum son 12 yıldır.
''Bazen şampiyonluk yetmez''
Fenerbahçe’de ikincilikler ya da finallere çıkıp kaybetmeler
yetmez. Bazen şampiyonluklar yetmez bu kulüpte. Gol kralı olmak
yetmez. Ligin en az gol yiyen kalecisi olmak yetmez. En çok asist
yapan orta saha olması yetmez. Burası başka bir yer başka bir
kuvvet. Ben şampiyonluk yarışında dört büyük takımın olacağını
düşünüyorum. Bizim zaten olacağımıza inanıyorum. Sonuna kadar da
inşallah kupayı kaldıracak o enerjiye sahip olduğumuza inanıyorum.
Dört büyüklerin arasında geçeceğini ve onlara yaklaşabilecek Sivas
ve Başakşehir olduğunu düşünüyorum. Bu altı takım arasında bu
şampiyonluk yarışının gideceğini düşünüyorum. Çünkü artık takımlar
çok daha birbirine iyi çalışıyorlar. Ligi iyi bilen hocalar
karşılıklı oynuyorlar. Günlük performanslar çok etkin. Bizim için
de aynı gerçekler var. Kim daha uzun metrajlı planlamışsa oyuncu
kadrosunu daha avantajlı olduğunu düşünüyorum. Bu anlamda bizim
rakibimiz olabilecek kafamda iki üç tane takım var. Ama biz de
geçen sene yaşadığımız o travmadan sonra devre arası itibariyle iyi
iş çıkardığımızı düşünüyorum.
''Çetin geçecek''
Fenerbahçe’de ikincilikler ya da finallere çıkıp kaybetmeler
yetmez. Bazen şampiyonluklar yetmez bu kulüpte. Gol kralı olmak
yetmez. Ligin en az gol yiyen kalecisi olmak yetmez. En çok asist
yapan orta saha olması yetmez. Burası başka bir yer başka bir
kuvvet. İnsanın içine girdiğinde anlayabileceği bir güç burası. O
anlamda bizler bu yarışı sonuna kadar kovalayabilecek kalibreye
sahip bir takımız. Ligin ikinci yarısı itibariyle bizi bu anlamda
çetin bir mücadele bekliyor.
''Devreyi daha iyi bir yerde
bitirebilirdik''
Bizim için puansal anlamda tam istediğimiz gibi olmasa da oyunsal
anlamda bazı maçlar gerçekten seviyemizi yakaladık. Bazı maçlarda
seviyemizin altında gittiğimiz dönemler de oldu. Daha iyi yerde
daha iyi puanda bitirebilirdik. İkinci yarıda; ilk yarıda
yaptığımız hataları yapmazsak sezonun sonunda inşallah istediğimiz
puanlara ulaşıp şampiyonluğu elde edebiliriz diye düşünüyorum. Dış
saha performansımız biraz daha iyi olmalı. İnşallah Rize maçı
deplasmanlar için bir başlangıç olabilir. İyi bir kamp dönemi
geçirmemiz gerekiyor. Ligin ilk yarısında baktığımızda kendi
sahamızda zaten çok büyük problem yaşamadık gibi gözüküyor. Belki
bir içeride Antalyaspor mağlubiyetini söyleyebiliriz. Onun dışında
iç saha performansımız iyiydi, bizler de taraftarlarımız da iç saha
performansından memnun.”