Emine Erdoğanın hayatı kitap oldu
Abone olTayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın hayatını konu alan kitap piyasada. İşte kitabın içinden bir kaç satır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın hayatını
konu alan "Emine Erdoğan: İktidara Taşıyan Kadın" adlı kitap,
piyasaya çıktı.
Ayla Özcan’ın hazırladığı, Emine Erdoğan’ın hayatının yakınları ve
onu tanıyanların gözünden anlatıldığı kitap, Birharf Yayınları
tarafından yayımlandı.
Kitapta, bir yakınının "29 yıl önce giydiği gelinliği bile
kimsesizlere verdi" sözleriyle hayırseverliğine dikkat çekilen
Emine Erdoğan, ortanca ağabeyi Eyüp Gülbaran tarafından "Biz çok
mutlu bir çocukluk geçirdik. Eski İstanbul’u doya doya yaşadık.
Emine, hepimizin biricik kardeşiydi. Hepimiz onun üzerine
titrerdik" şeklinde anlatıldı.
Kitapta, Emine Erdoğan’ın "cici anne" dediği ve annesi Hayriye
Gülbaran’ın da komşusu olan İfakat Haydargil ise, "manevi kızının"
kendisine çok baktığını ve annesi Hayriye Gülbaran öldüğünde
göğsüne yatarak, "Sen benim ikinci annemsin, üzülme" diyerek
ağladığını anlattı. Kitapta, Haydargil’in şu sözlerine yer
verildi:
"Annesine babasına çok baktı. Hayriye Hanımla, Cemal Beyin
muhabbetleri çok güzeldi. Birbirlerini çok seviyorlardı. Annesi
Emine’yi hiçbir yere bırakmazdı.
’4 erkekten sonra olan o benim biricik kızım’ derdi. Hep ona
hayırlı bir kısmet bulsun diye dua ederdi." AK Parti Bakırköy eski
İlçe Başkanı Emine Nalbantoğlu ise kitapta, Emine Erdoğan’la ilk
kez 1994 yılında Bakırköy’de bir ev toplantısında tanıştığını
anlatarak, "Çok etkilidir. Çok fedakardır. Emine hanım, asla
emrivaki yapmaz.
Ödü patlar insanlara öyle davranmaktan. İsrafı hiç yoktur. Kimseyi
eleştirmez.
Çok lüks evlerde oturabilirdi. Herkesin yaşadığı gibi yaşamayı hep
tercih etti" ifadelerini kullandı.
"LİDER EŞİ DİYEMEM, LİDER MİZAÇLI BİR KADIN"
Kitapta, Eski Refah Partisi’nin İl Hanımlar Komisyonu Başkanı Sibel
Eraslan ise Başbakan Erdoğan hapse girdiğinde Emine Erdoğan’ın
çalışmalarını tek başına devam ettirdiğini belirterek, Çekmeköy’de
bir düğün salonundaki toplantıda partilileri teselli etmesini şöyle
anlattı:
"Salon tıklım tıklımdı. Salon sahibi gelip ’salon yıkılacak’ diye
bizi uyardı. Balkon demirleri ve merdiven tırabzanları kırıldı.
Tayyip Bey’in haksız yere hapse girmesi bir infiale sebep olmuştu.
Emine Hanımın geldiğini duyan herkes ağlayarak yollara düşmüştü.
Kendisini içeri zorla sokabilmiştik.
Yazdıkları çok güçlü bir metindi. Bizzat kendi yazmıştı. ’Bugünler
geçecek, bizi güzel günler bekliyor’ derken sesi titriyordu.
Ağlayan herkesi teskin etti.
Metaneti inanılmazdı. O kadar güçlüydü ki ve o kadar inançlı sanki
başı örtülü bir amazon gibiydi. Eşi hapisteyken bile çalışmaları
aksatmadı asla. Onun için sadece bir lider eşi diyemem, lider
ruhlu, lider mizaçlı bir kadın..."
"ÇOK DUYGUSALDIR"
AK Parti İstanbul Eski İl Sosyal İşler Başkan Yardımcısı Nilgün
Diptaş da, Emine Erdoğan’ın bilinmeyen yönlerini şöyle anlattı:
"Çok duygusaldır. Evde otururken bile ne yapsak, neler üretsek diye
düşünür. Kafası hep meşguldür. Hastaya oturur üzülür, sevincini de
mutlaka paylaşır.
Sesi çok güzeldir. Evde olunca birlikte şarkı söylerdik. Ben şimdi
ud kursuna gidiyorum.
Çok iyi Arapça bilir. Kur’an-ı Kerim’i çok iyi okur.
Nefsine çok hakimdir. Kafasına bir şey koyarsa onu mutlaka
yapar.
Kafasına taktığı bir şeyi mutlaka yapması lazım.
Araba kullanmayı hem çok sever, hem de iyi araba kullanır. 1990’lı
yıllarda tam yılını hatırlamıyorum, ehliyet almıştı. Sonra
kullanıyordu da. Ama Tayyip Bey Belediye Başkanı olunca rahat
kullanamaz oldu. Sonra da bıraktı.
Sigara içmez, içeni de hemen uyarır, yanında asla içirtmez, içene
çok kızar. Tayyip Bey de çok kızar." Kitabın sonunda Emine
Erdoğan’ın, fotoğraf albümü de yer alıyor.
İÜ Turizm İşletmeciliği Eğitim Programı’ndan mezun olan Ayla Özcan,
1991 yılında Meydan gazetesinde başladığı meslek yaşamını, halen
Vatan gazetesinde sürdürüyor.