Emekli MİT'çiden komik anılar
Abone olEski MİT'çi Yılmaz Tekin'in göreve başlarken ve görev sırasında yaşadıklarını anlatan kitabı piyasaya çıktı. Tekin, kitabında yaşadıklarını mizahi bir dille kaleme aldı...
MİT’ten emekli olan Yılmaz Tekin, göreve başlarken ve görevi
sırasında yaşadıklarını anlatan kitapları arasına "Simitçi mi?
MİT’çi mi?" isimli yeni kitabını da ekledi. Bu kitaptaki öykülerden
birinde, istihbarat görevlilerine işe girişte yapılan "erkeklerde
çift cinsiyetlilik ve homoseksüellik muayenesi" de mizahi bir dille
anlatıldı.
Emekliye ayrılan MİT görevlisi Yılmaz Tekin’in, "Simitçi mi? MİT’çi
mi?" adlı yeni kitabı Paragraf Yayınevi tarafından yayımlandı.
Tekin, anılarından geniş bir derleme yaptığı bu kitabında, bir MİT
mensubunun teşkilata katılmasından başlayarak, aldığı eğitimi ve
görev sırasında karşılaştığı olayları traji-komik bir dille
anlatıyor.
MİT’e 1974 yılı sonlarında katılan Tekin, Türkiye’nin askeri
müdahale öncesinde ve sonrasında yaşadığı olayları, o dönemdeki
siyasal durumu ve diğer ülkelerle yaşanan olayları ve gelişmeleri
bir MİT’çinin gözüyle, mizahi yönden kaleme alıyor. Kitapta
Tekin’in bir Rus ile yaptığı zorunlu dans, gazetelere "MİT’çiler,
dün gece şehrin günah yuvasında alem yaptı..!" başlığıyla yansıyan
olayın perde arkası, Necmettin Erbakan’ın yurt gezileri, Recep
Ergun’un MİT Müsteşarı iken MİT’çilerle kavgası, istihbaratçıların
fal merakı gibi pek çok konu yer alıyor.
DOKTOR "DONLAR AŞAĞI" DEYİNCE
Kitapta, bir kişinin MİT’e alınmasıyla ilgili aşamalar arasında ise
"Muayenenin Böylesi.." başlığıyla ilginç bir bölüm de yer alıyor.
Buna göre, MİT’e katılmak isteyen bir kişi tam teşekküllü bir
devlet hastanesinden Türkiye’nin her yerinde çalışmaya müsait
olduğuna ilişkin bir rapor alıyor.
Ancak bu yeterli görülmediğinden adayı bir de MİT’in doktorları
muayene ediyor. Tekin, kitabın bu bölümünde, 6-7 kişinin birden
yaptığı muayene sırasında MİT doktorunun, "Hadi soyunun bakalım...
Pantolon ve donlar aşağıya!.." diye seslenmesinden sonra yaşadığı
duyguları mizahi bir dille anlatıyor.
Tekin, kitapta, bu muayene ile ilgili olarak, "Doktor, büyük bir
ciddiyetle arkamızda dolaşıyor ve on tam puan vereceği talihli
popoyu seçmeye! Çalışıyordu... Alnımızda, şakaklarımızda, küçük ter
damlacıkları oluşmaya başlamıştı.
Saniyeler bir türlü geçmek bilmiyor, midemiz, sanki kaderin bu
cilvesini de hazmedecekmiş gibi, hazırlıklarını tamamlamış bir
şekilde bekliyordu!.." ifadelerini kullanıyor. Tekin, kitabında,
"doktorun niyetinden kuşkuya düştükleri" olayla ilgili olarak sonra
şöyle devam ediyor:
BÜYÜKLERİMİZİN HOŞGELDİN ŞAKASI
"...Neden sonra, içinde bulunduğumuz paralize durumdan kurtulup
aceleyle pantolonları yukarıya çektiğimizde, olayın etkisinden
sıyrılarak daha makul düşünmeye başlamıştık.
Atlattığımız bu büyük tehlikenin(!), aslında erkeklerde çift
cinsiyetlilik ve homoseksüellik belirtilerini aramak amacıyla
yapılan olağan bir muayene olduğunu anlamıştık.
Anlamıştık ama, bunu önceden söyleyemezler miydi?.. Hepimiz,
doğrusu ecel terleri dökmüştük!.. Herhalde böylesi bir muayene;
büyüklerimiz tarafından düşünülen ve servise yeni katılacaklar için
düzenlenmiş bir ’Hoş geldin şakası’ olacaktı!.."
Kaynak: