Elif Şafak duvarları yıkın dedi
Abone olYazar Elif Şafak İtalyanlar aracılığıyla Batı'ya sitem etti. seslendi. İslam karşıtlığından yakındı.
Yazar Elif Şafak, günümüz insanlarının zihinlerinde oluşturulan
hudutlar ve duvarların kaldırılması gerektiğini söyledi. Şafak,
Roma Uluslararası Edebiyat Festivali çerçevesinde dün gece
Massenzio Bazilikası'nda düzenlenen toplantıda, çoğunluğu
İtalyanlardan oluşan davetlilere hitaben yaptığı konuşmada,
"Günümüz dünyasında, İslam'a karşı çok önyargı var. Batıda bir
İslam fobisi var" dedi.
Edebiyatın zihinlerdeki hudutları ve duvarları aşmada önemli bir
işlev üstlenebileceğini belirten Şafak, "Edebiyat, sınırları
aşabilen bir güce sahip. Oysa günümüz dünyasında, tam tersine çok
fazla sınırlar var, hudutlar var. Öncelikle zihinlerimizde
hudutlar. Ama edebiyat, bize verilen kimliği sorgulamayı da
sağlıyor. Bu açıdan edebiyatı, hudut yıkan bir şey olarak
algılıyorum" diye konuştu.
"Baba ve Piç" adlı romanının bir süre önce "La Bastarda di
Istanbul" adıyla İtalyanca çevirisi de yayımlanan Şafak,
konuşmasında kendi yazarlık serüvenini de anlattı. Şafak, tuba
ağacının kendisi için önemli bir metafor olduğuna değinerek, şöyle
konuştu: "Kur'an-ı Kerim'deki tuba ağacı benim için önemli bir
metafor. Kökleri yerde yani toprakta değil, havada olan bir ağaç
bu. Edebiyatım da tıpkı onun gibi olsun isterim. Yani, hem yerleşik
hem göçebe; hem buraya bağlı, hem evrensel. Kadınlardan çok iyi
hikaye anlatıcısı çıkar geleneksel toplumlarda. Hafıza ve
hikayelerin kaynağı kadınlardır hep. Kadınlar, kuşaktan kuşağa
aktarırlar. Ben, Türkiye'de son derece zengin ve dinamik kadın
kültüründen çokça besleniyorum yazarken." Şafak, İstanbul'un
edebiyatla iştigal edenler için "bulunmaz bir hazine" olduğunu
belirterek, "İstanbul, benim için dinmeyen bir aşk. Bu şehri
anlamak için sokaklarını, insanlarını dinlemek lazım. Romancı, iyi
anlatıcı olmakla yetinmemeli, aynı zamanda iyi bir dinleyici
olmalı. Ben insanların hikayelerini dinlemeyi severim" dedi.
"DOĞU VE BATI HAYALİ KATEGORİLER. NE DOĞU SABİT NE BATI
HOMOJEN"
ABD'deki 11 Eylül saldırılarının bir tür travmaya yol açtığını ve
İslam konusundaki cehaletin de etkisiyle karşılıklı bir dışlama
sürecine doğru gidildiğini söyleyen Şafak, "Doğu ve Batı hayali
kategoriler. Bugün pek çok insan bu kategorileri, sabit ve
birbirini dışlayan kategoriler gibi kullanıyor. Bunun böyle
olmadığını görmek için İstanbul'a gelmek yeter. Aslında ne Doğu
sabit ne Batı homojen" diye konuştu. Dünyada hiçbir ülkenin artık
yalıtılmış vaziyette olmadığına değinen Şafak, aşırı uçların
birbirlerini körükleme tehlikesine de dikkat çekerek, şunları
söyledi:
"Bir ülkede olup biten bir şey, bir başka ülkedeki gelişmeleri
etkiliyor. O zincirleri, o bağlantıları görmemiz gerekiyor. Bu
açıdan bakacak olursak Batı karşıtlığı İslam fobisini, İslam fobisi
de Batı karşıtlığını körüklüyor. Dünyanın neresinde olursa olsun,
aşırı uçların birbirlerini körüklediğini, birbirlerini yarattığını,
birbirlerini beslediğini düşünüyorum." İslam konusunda genellemeler
yapmanın da yanıltıcı olduğuna dikkati çeken Şafak, "İslam
coğrafyası çok sesli bir coğrafya. Tıpkı Hristiyanlığı yaşamanın
farklı biçimleri olduğu gibi, İslam'ı da farklı farklı yaşama
biçimleri var. Aşkı temel alan bir inanç ve düşünce sistematiği
olan tasavvuf yeterince bilinmiyor, araştırılmıyor" dedi.
TASAVVUF VE EDEBİYAT
Elif Şafak, tasavvuf ile edebiyat arasında bir paralellik
bulunduğuna inandığını belirterek, "Tasavvufta da, edebiyatta da
'beni aşmak' çabasıdır aslolan. Tasavvuf, özünde aşkınlık
arayışıdır. Hudutların, doğuştan sana verilen kimliğin ötesine
geçme arzusu. Edebiyat da hudutları aşmak ister. Ben'in ötesine
geçmek ister" diye konuştu. Medeniyet çatışması olasılığını
bertaraf etmenin yolunun da kültürler arası diyalogdan geçtiğini
anımsatan Şafak, "Birbirimizi daha fazla dinlemeyi öğrenmenin
yararlı olacağına inanıyorum. Edebiyat da bunun en iyi yollarından
biridir. Çünkü edebiyatın özü insandır. İnsana, insanın hikayesini
anlatır. O hikayeyi okuyan kişi empati kurabilir, empati yeteneğini
artırabilir. Bu anlamda ben, edebiyatın müthiş bir şey olduğuna
inanıyorum" dedi.