El Kaide'ye en sert tepki Gülen'den
Abone olEmniyet İstihbarat Daire Başkanlığı, İstanbul’da 4 ayrı bombalı saldırı gerçekleştiren, El Kaide'nin Türkiye ayağını raporlaştırdı. Fethullah Gülen'in sözleri dikkat
Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı, İstanbul’da 4 ayrı bombalı
saldırı gerçekleştiren, Londra’daki patlamaların da sorumluluğunu
üstlenen El Kaide’nin Türkiye ayağını raporlaştırdı. 400 sayfalık
raporda bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış birçok konuya açıklık
getiriliyor. Afganistan’daki El Kaide kamplarında eğitim alanların
isimleriyle tek tek deşifre edildiği El Kaide raporu kara kaplı bir
kitap şeklinde hazırlandı. Raporda, terör örgütünün eylemlerine
yönelik en açık kınamanın Fethullah Gülen’den geldiğine dikkat
çekiliyor. Kitapta Gülen’in şu sözlerine yer veriliyor: “Dünyada en
nefret ettiğim insanlardan bir tanesi Bin Laden’dir. Çünkü
Müslümanlığın aydınlık çehresini kirletmiştir. Bir kirli imaj
meydana getirmiştir. O korkunç tahribatı bundan sonra biz bütün
gücümüzle tamire kalkışsak bile seneler ister. Bin Laden, hissini
ve hevesini İslamî mantık yerine koymuş, canavarlık yapıyor.
Etrafındaki adamlar da öyle. Türkiye’de öyle düşünen insanlar varsa
onlar da canavarlığa kilitlenmiş insanlardır.” Emniyet
istihbaratının raporuna göre eylemler gerçekleştikten sonra 245
kişi gözaltına alındı. Bunlardan 62’si tutuklandı. Kitapta İstanbul
eylemlerinin ardından, 2004 yılı Mart ayında hazırlandığı
belirtilen ve televizyon kanallarına gönderilen kasete de açıklık
getiriliyor. Kasette ikisi Kalaşnikof marka silahla bekleyen
yüzleri örtülü üç şahıs yer alıyor. 30 dakikalık kasette açıklama
yapan ve altında Ebu Enes Turki ibaresi yer alan kişinin Habip
Akdaş olduğu belirtiliyor. Kasette İstanbul saldırılarını
gerçekleştiren örgüt mensuplarının fotoğraflarına da yer veriliyor.
Fotoğraflar arasında Irak’ta öldürülen firari sanık Azat Ekinci de
yer alıyor. Rapora göre El Kaide’nin Türkiye yapılanmasının lideri
Habip Akdaş. Örgüt üyeleri Türkiye’de eylem fikrini ilk
Afganistan’daki kamplarda planladı. Akdaş, Türkiye’den çok sayıda
kişiyi Kandahar Muasker Faruk kampına göndererek eğitim almalarını
sağladı. Usame bin Ladin de eğitimler boyunca 2 kez kampa geldi.
Kampta eğitim alan Hakan Çalışkan, TÜSİAD üyelerine yönelik fidye
amaçlı kaçırma eylemlerini gündeme getirdi. Amerika’nın
Afganistan’a müdahalesiyle şahıslar Afganistan’dan ayrıldı. 2002
Mart ayında Habip Akdaş ve Gürcan Baç, Adana’da İncirlik Üssü, bir
İsrail gemisi ya da ABD ve İsrail konsoloslukları ile sinagoglara
yönelik eylem planına koyuldu. 2003 yılı Ekim ayında Habip Akdaş
bomba yapımına başladı. Gürcan Baç ve Feridun Uğurlu Antalya’da
bulunan İsrail gemisine, Mesut Çabuk, Şişli Beth İsrail
Sinagogu’na, İlyas Kuncak da HSCB Bank’a eylem gerçekleştirecekti.
Ancak eylem hedefi olan İsrail gemisi Antalya’ya gelmeyince hedef
değişti. Sinagog saldırısında 3,5 ton bomba kullanıldı 15 Kasım
2003’te Beth İsrail ile Neve Şalom Sinagogu eylemleri gerçekleşti.
Eylemlerin ardından Feridun Uğurlu ile Yusuf Polat İstanbul’da bir
araya geldi. Suat Şarman’ın kullandığı takside Feridun Uğurlu
kullanılan bombanın 3,5 ton olduğunu söyledi. Eylemden iki gün
sonra 17 Ekim 2003’te İlyas Kuncak evinden “cihada gideceğim”
diyerek ayrıldı. 20 Kasım’da İngiliz Başkonsolosluğu ve HSCB Bank’a
saldırı düzenlendi. El Kaide’nin Türkiye grubunun lideri Akdaş
eylemlerden bir gün önce Mehmet Ali Etiz adına alınmış pasaportla,
eylemlerin koordinatörü Gürcan Baç da Abdullah Demir adına
düzenlenmiş sahte kimlikle eylemlerden bir gün sonra, Hatay
Cilvegözü Kapısı’ndan çıkış yaptı. Suçlu ve masum ayrımı yapmıyor
Rapor, İstanbul saldırılarının dünyadaki El Kaide eylemleriyle bazı
ortak noktalarını da şöyle sıralıyor: El Kaide’nin asıl hedefi ABD
ve müttefiki devletler. Örgütün 11 Eylül’de Dünya Ticaret
Merkezi’ne saldırılarda olduğu gibi ekonomik hedeflere yönelik
eylemleri var. 1998 yılında ABD’nin Nairobi, Kenya ve Tanzanya Dar
El Selam’daki elçiliklerine dönük saldırılarda olduğu gibi elçilik
ve konsolosluklara dönük eylemleri buluyor. Uluslararası seyahat
yapacak örgüt mensuplarının pasaportlarında Afganistan, Pakistan ve
İran gibi ülkelere ait vizelerin bulunmamasına özen gösteriyorlar.
Eylemler eş zamanlı gerçekleşiyor. Bomba yüklü araçlar tercih
ediliyor. Bombalar suni gübreden imal ediliyor. Her eylemden
sorumlu biri var ve eylemler öncesi tehdit mesajları açıklanıyor.
Raporun en çarpıcı bölümlerinden biri de Afganistan’daki kamp
faaliyetleri. Öyle ki Afganistan’daki bir kampta Türklerin
sayısının fazla olması buraya “Türk kampı” denmesine neden olmuş.
Taliban yönetiminin devrilmesine kadar bu kamplarda yüzlerce
militan yetiştirmiş. Raporda Afganistan’da dört ayrı kampta eğitim
alan 107 Türk’ün isimleri de tek tek sıralanıyor. Afganistan’daki
kamplarda eğitim gören Türklerin bir bölümünün ABD’nin Irak’a
müdahalesinin ardından bu bölgeye gittiği de raporda yer alıyor.
2003 yılının ilk aylarında Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren Ensar-ül
İslam saflarında savaşmak amacıyla giden grubun isimleri şöyle
sıralanıyor: Yusuf Yahya kod adlı Birol Çoruh, Tarık kod adlı
Tarkan Kalaycı, Abdülmelik kod adlı Muhammet Bastın, Abdulmetin kod
adlı Metin Bak, Abdurrahman Taşkıran, Muhammed Emin kod adlı Fehmi
Koçaklı, İsmail ve Murat kod adlı kişiler. İstihbarat Daire
Başkanlığı’nca hazırlanan rapor, El Kaide adına İstanbul’da
gerçekleştirilen 4 ayrı bombalama saldırısına dinî kesimlerin bakış
açılarını da ele alıyor. Dinî kesimler raporda; dinî motifli terör
örgütleri, radikal dinî kesimlerin yaklaşımları ile tarikat ve dinî
akımların yaklaşımları başlıkları altında ayrı ayrı inceleniyor.
Raporda, tarikat ve dinî akımlar başlığı altında eylemlerin
faillerini ve dayandırıldığı sebepleri de içeren en açık kınamanın
Fethullah Gülen’den geldiğine dikkat çekiliyor. Haber: Sedat Günenç
Kaynak: www.zaman.com.tr