Ekmeleddin Bey’de Kılıçdaroğlulaşma eğilimi var
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Çok tehlikeli bir eğilim görüyorum Ekmeleddin Bey’de. Bu Kılıçdaroğlulaşma eğilimi" dedi.<br/>Dışişleri ...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Çok tehlikeli bir eğilim
görüyorum Ekmeleddin Bey’de. Bu Kılıçdaroğlulaşma eğilimi"
dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TGRT Haber ve İHA Ankara
Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın moderatörlüğünü yaptığı “Neler Oluyor?”
programına konuk oldu. Davutoğlu, gündeme ilişkin önemli
açıklamalarda bulundu. Programın başında İsrail’in Gazze’ye yönelik
saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, “İsrail’in
belli aralıklarla karşı tarafı yıldırmak için uyguladığı bu
yöntemleri herkes tarafından biliniyor. Bu bir insanlık suçudur,
etnik kıyımdır, uluslararası hukuk anlamında hiçbir gerekçe mağdur
gösteremez” dedi.
“Biz, her an, bir saniye bile önce kanın durmasını isteriz” diyen
Davutoğlu, saldırılarla Hamas’ın tasfiye edilmeye çalışıldığını
belirtti. Davutoğlu, İsrail’in Mısır arabuluculuğuyla teklif ettiği
ateşkese ilişkin de “Tek taraflı ateşkes doğru değil. Bu, ‘ben seni
muhatap almıyorum, tek taraflı istediğim an ateşkes yaparım,
istediğim an ateşkesi bozarım’ demektir” dedi.
Ateşkesle ilgili diplomatik görüşmeler gerçekleştirdiği anlatan
Davutoğlu, “Bu temaslarla gerçekleştirmek istediğimiz kalıcı bir
ateşkesin sağlanmasıdır. Eğer sürdürülebilir bir barış olacaksa kim
ne yaparsa yapsın, kim prim alırsa alsın” dedi.
“İSRAİL’İN İSTEDİĞİ ZAMAN VURMASINI VE ÇEKİLMESİNİ KABUL
EDEMEYİZ”
Hedeflerden birinin de bu dosyanın Mısır’a ait olduğunu, Mısır’ın
muhatap alındığını gösterilmeye çalışıldığına dikkat çeken
Davutoğlu, “Mısır’ın inisiyatifini yok saymadan bugün de
temaslarımızı sürdüreceğiz. Hamas tarafı ve diğer Filistinli
taraflarla da görüşeceğiz ve bu ateşkesin bütün tarafların
görüşleri muhtevi, herkesin içinde olması, bütün oyuncuların oyunun
parçası olması için bugün yoğun bir diplomasiye devam edeceğiz.
İsrail’in istediği zaman vurmasını ve çekilmesini kabul edemeyiz”
şeklinde konuştu.
İsrail’in tünelleri kapatılmasıyla ilgili açıklamalarını da
eleştiren Davutoğlu, “Hem Gazze’yi açık hava hapishanesine
dönüştüreceksiniz hem de yüzsüzce böyle diyeceksiniz. Yaşamak için
insan her şey yapar, tünel de kazar. Ama insanlara normal hayat
şartları sağlandığında, hayat şartlarının gereğini yapar” diye
konuştu.
“HİÇBİR GÜÇ ONURU İÇİN AYAĞA KALKMIŞ HALKTAN GÜÇLÜ DEĞİLDİR”
“Gazze bizim için önemlidir” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Onlar destansı bir mücadele veriyor. Çünkü her türlü yoklukla,
saldırıyla imtihan edildiler ama boyun eğmediler. ‘Biz bu
toprakların çocuklarıyız’ dediler. Buna saygı duymayanlar, sanki
ortada eşit iki taraf var, bir taraf ateşkes istemiş diğer taraf
reddetmiş. Dolayısıyla bu kötü taraf… Peki o arada öldürülenlerin
hesabı ne olacak. Ramazan boyunca kalıcı bir barış için gece gündüz
çalışıyoruz. Hiçbir güç onuru için ayağa kalkmış halktan güçlü
değildir. Filistin halkının devlet olma iradesini kimse
engelleyemez. Ortadoğu’daki iç mücadeleler dolayısıyla, ‘ben bu
dönemden istifade Filistin halkının tümünü tasfiye ederim, Hamas’ı
yok ederim ve kendime orada yakın bir yönetim kurarım’ diye
düşünüyorlarsa çok büyük bir aldanma içindedirler.”
ABBAS, CUMA GÜNÜ TÜRKİYE’YE GELİYOR
Bakan Davutoğlu, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Cuma günü
Türkiye’ye geleceğini bildirdi. Davutoğlu, Filistin taraflarıyla
bugün de görüşmelere devam edeceğini dile getirdi. Davutoğlu, “Bu
ateşkesin kalıcı bir hale gelmesi için temaslarımızı sürdüreceğiz”
dedi.
“Suriye-İsrail barışı için yıllardır için uğraşırken aslında
Filistin’e barış getirmek için uğraştık” ifadesini kullanan
Davutoğlu, “Hedefimiz hep netti. O da Filistin Devleti’nin bir önce
kurulması. Herkes BM Genel Kurulu oturumdan ‘acaba Avrupa ne der,
Amerika ne der, büyük ülkeler ne der?’ diye kaçarken biz ordaydık.
Hiçbir Arap Dışişleri Bakanı yoktu orda. Gazze, açık hava
hapishanesi olmaktan çıkarılmalı” ifadelerini kullandı.
John Kerry’nin bölgeye gelmesi ve Türkiye’ye uğramamasıyla ilgili
yorumlara ilişkin Davutoğlu, “Bu anlamda Türkiye ile ABD arasında
herhangi bir iletişim bozukluğu yok” dedi.
“İSRAİL’E ‘DOĞRUDAN’ MESAJIMIZI İLETTİK”
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından gerekli mesajı
İsrail’e gönderdiklerini vurgulayan Davutoğlu, “Dışişleri
Müsteşarımızın üzerinden çok net mesaj İsrail’e iletildi. ‘Yani bu
politikaya devam ettirirseniz normalleşmemiz mümkün olmaz. Gerçek
anlamda barışı bölgede istersiniz, o zaman diğer ülkelerle olduğu
gibi sizinle normal ilişkilere geçebiliriz. Ya da Filistinlilere bu
zulmü devam ettirirseniz buna sessiz kalmamız mümkün değil’
mesajını ilettik” şeklinde konuştu.
“İLK SALDIRIYI İSRAİL YAPTI”
3 İsrailli gencin öldürülmesini Türkiye dahil olmak üzere bütün
ülkelerin kınadığını belirterek, Batı’nın Filistinli gencin
yakılmasına tepki göstermemesini eleştirdi. Davutoğlu, “İsrail’in
nefsi müdafaa için saldırıları yaptığı söyleniyor. Hayır, ilk
saldırıyı İsrail başlattı” dedi.
Filistin’in kullandığı roketlerin tehdit unsuru olmadığını söyleyen
Davutoğlu, bunun sonuçları itibariyle de görüldüğünü kaydetti.
Davutoğlu, “Ama İsrail’de bir panik doğurduğu aşikar. Bu tür
durumlarda haksız olanlar panik yaşar. Hiçbir etkisi olmayan
roketleri İsrail havada gördüğünde bile paniğe kapılıyor. Çünkü
haksızlar. O topraklardan sürdükleri insanların vicdanlarından
korkuyorlar. Filistin’de ise hiç panik havası yok” diye
konuştu.
IŞİD TARAFINDAN ALIKONULAN BAŞKONSOLOSLUK PERSONELİ
Davutoğlu, programda, IŞİD tarafından alıkonulan Musul
Başkonsolosluğu personellerinin durumuyla ilgili konuya da değindi.
Davutoğlu, “Gecemiz ve gündüzümüz Musul’daki kardeşlerimizle
beraber. Hiçbir gece yok ki uykumuz bölünmemiş olsun veya bu konuyu
konuşmamış olalım. Onlar ülkemize, ailelerine kavuşana kadar uyku
ve rahat haram. Bir şekilde her an onların haliyle halleniyoruz.
İnşallah güzel bir haberi vermek istiyoruz” ifadelerini
kullandı.
Başkonsolosluk personelinin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden iki gün
önce getirileceği yönündeki manipülasyonlara da cevap veren Bakan
Davutoğlu, “Bu, vicdani olarak mümkün değil, hiç kimse zihninden
bile geçiremez. Rasyonel olarak da mümkün değil. Allah muhafaza
onlara bir şey olsa bunun cumhurbaşkanlığı seçimlerine etkisi nasıl
olur? Böyle bir riski göz önüne alabilir miyiz? Hiçbir siyasi akıl
böyle bir kritik dönemde vatandaşını bırakır mı? Bizim neler
çektiğimizi bir biz biliriz bir de aileler. Orada bir
vatandaşımızın bir tek saç teline, zihnindeki makam neyse bunları
söyleyenlerin, makamların hepsinden daha üstündür. Cumhurbaşkanlığı
da dahil bütün makamları feda ederiz” diye konuştu.
“EKMELEDDİN BEY’DE KILIÇDAROĞLULAŞMA EĞİLİMİ GÖRÜYORUM”
“Aslında yayın yasağı bizim hayatımızı kurtardı. Çünkü Türkiye’de
çıkan birçok haber bizdeki tutumlarını etkiliyordu” diyen
Davutoğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun “Sadece bizim mi pilotlarımız
var, bizim mi şoförlerimiz, diplomatlarımız var. Neden bizimkiler
kaçırılıyor” şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak, şunları
kaydetti:
“Bir kere bilim adamı olarak objektif halkalara dayalı yorumlar
yapmak lazım. Açıkçası çok tehlikeli bir eğilim görüyorum
Ekmeleddin Bey’de. Bu Kılıçdaroğlulaşma eğilimi. Dikkat ederseniz
Kılıçdaroğlu’nun söylediği bazı şeylerin vakayla hiçbir alakası
yoktur. Kılıçdaroğlu mantıksal silsile, sebep sonuç ilişkisi
kuramaz. Ya Ekmeleddin Bey bu dünyada yaşamıyor. Ya da ona
öğretildi ki yalan da olsa gerçeğe dayanmasa da tekrar et birileri
inanır. Bölgeyi iyi bilse bu Lübnan’da kimlerin kaçırıldığını,
Mısır’da kimlerin kaçırıldığını, Libya’da kimlerin kaçırıldığını
bilmemiş olabilir mi? Bilmiyorsa o zaman bölgede ne olup bittiğini
bilmiyorsun.”
(İHA)