'Ekmel Bey, ahu gözleriyle kalbimi çaldı'
Abone olFüsun İhsanoğlu hakkında bilmek istedikleriniz bu haberde. İşte 'çatı adayı' Ekmeleddin İhsanoğlu'nun 43 yıllık eşi Füsun Hanım...
CHP ve MHP tarafından çatı adayı olarak
Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen eski İslam İşbirliği Teşkilatı
Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun eşi Füsun İhsanoğlu eşi
ile nasıl tanıştıklarını anlattı. Füsun İhsanoğlu, babası
aracılığıyla Ekmeleddin İhsanoğlu ile tanıştığını belirterek, “Eşim
o an için ‘Ahu gözleriyle kalbimi çaldı’ der hâlâ”
dedi.
Hürriyet gazetesinden Zeynep Miraç’ın konuştuğu Füsun İhsanoğlu,
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda neler
yapacağını anlattı. Füsun İhsanoğlu şunları söyledi:
Dedeniz Niyazi Ünal Alcılı eski DP milletvekili. Ailenizde
siyaset nasıl karşılanıyordu? Özellikle de 27 Mayıs darbesini
yaşadıktan sonra?
Annem Ülker Bilgiç, söylediğiniz gibi Demokrat Parti Yozgat
Milletvekili ve Ağır Ceza Hâkimi Niyazi Ünal Alcılı’nın kızıdır.
Babam Prof. Dr. Emin Bilgiç ise Kültür Bakanlığı Müsteşarı ve
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi dekanıydı.
Dolayısıyla siyasete yabancı olmayan bir ailede dünyaya geldim.
Dedemin birinci dönem DP milletvekili olduğu dönemleri yaşım gereği
çok net olarak anımsayamasam da, yine DP milletvekili olan büyük
amcam Said Bilgiç ve Adalet Partisi milletvekili olan küçük amcam
Saadettin Bilgiç vasıtasıyla ailemiz uzun seneler boyunca aktif
siyasetin içerisinde yer aldı. Dolayısıyla siyasi tartışmaların,
görüşmelerin eksik olmadığı bir ortamda, siyaset dünyasından önemli
şahısları tanıyarak büyüdük.
Nasıl bir aileydi sizinki? Çocukluğunuzdan en çok hangi
resimler var hafızanızda?
26 Aralık 1951’de Ankara’da doğdum. İlkokula kadarki çocukluğum,
dedeciğimin Kavaklıdere’de yer alan ve bahçesinde her türlü meyve
ve sebzenin yetiştiği bahçeli evinde geçti. Daha sonrasında
Ankara’da ailemize ait apartmana geçtik ve bu geniş ailede 10
kuzenimle birlikte büyüdüm. Gelenek ve göreneklerini muhafaza eden,
aynı zamanda çağdaş dünya görüşüne sahip bireylerden oluşan bir
ailede yetiştiğimi söyleyebilirim.
EKMEL BEY İLE BABAM SAYESİNDE
TANIŞTIM
Ekmeleddin Bey ile Ankara’da tanışmışsınız. Tanışma
hikâyeniz nasıl?
Rahmetli babam 1968’de Hititler konusunda bir konferans vermek
üzere geldiği Kahire’de Ekmeleddin Bey ile tanışmış, onun
refakatinde geçirdiği seyahatin ardından yine Ekmeleddin Bey
tarafından Ankara’ya uğurlanmıştı. Ekmeleddin Bey 1970’te yüksek
lisans eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönmüştü. Ben o
sırada Eczacılık Fakültesi birinci sınıfta okuyordum. Babam onu ve
annesini akşam yemeğine davet etmişti. İlk kez o akşam kendisini
gördüm. Eşim o an için “Ahu gözleriyle kalbimi çaldı” der hâlâ.
1971’de evlendik ve bu mutlu evliliğimizde üç oğlumuz oldu.
Genç yaşta evlenmişsiniz. Evlendikten sonra mesleğinize
devam etme fırsatınız oldu mu?
Evet, Ankara Doğumevi Hormon Laboratuvarı ve Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Kadın Doğum Bölümü Hormon Laboratuvarı’nda eczacılık
yaptım.
ÖZEL KALEM MÜDÜRÜ DİSİPLİNİYLE
ÇALIŞTIM
Hayatın sürprizlerle dolu olduğu malum... Benim için dönüm
noktasıdır dediğiniz bir olay, an var mı?
1975 yılı ortalarında hipotiroidi hastalığım teşhis edildi.
1976’nın ortalarına doğru vücudum normale dönse de maalesef
hastalığın ağır etkileri nedeniyle o dönemleri sıkıntılı geçirdim.
Hastalığımın teşhisinin konmasını hayatımın çok önemli bir dönüm
noktası olarak görüyorum. Hastalığın tespiti ve tedavi
süreçlerinden sonra Allah’a şükürler olsun ki evlat sahibi
olabildim.
Eşinizin İslam İşbirliği Teşkilatı genel sekreterliği
sırasında siz de yoğun olarak çalıştınız.
Evet, eşimin diplomatik görevleri süresince düzenlenen tüm davet ve
etkinliklerde adeta bir özel kalem müdürü disipliniyle hizmetler
sunmaya gayret ettim.
Sizin için öncelikli olan konular neydi? O dönemde neler
yaptınız?
O dönemde teşkilat tarihinde ilk kez kadın sorunları ele alındı. Bu
benim için müthiş bir fırsattı, zira kadınların sorunları en çok
ilgilenmek istediğim alanların başında geliyordu. Teşkilatın kadın
sorunlarını konu alan ilk kongresi Türkiye’de yapıldı. Kadınların
eğitim, istihdam ve toplumsal yaşama katılım konularının teşkilata
üye 57 ülkede ele alınması konusunda çalışmalar yürüttük. Ayrıca
kültürel tanıtım faaliyetleri de gerçekleştirdik. Bunlardan biri
Suudi Arabistan’da düzenlenen ve tezhip, hat, ebru gibi geleneksel
sanatlarımızın tanıtıldığı Olgunlaşma Enstitüsü Defilesi’ydi. Bir
diğer etkinliğimizde de Türk folklor zenginliklerini tanıtmış ve
dönemin birçok devlet adamının eşlerini ağırlamıştık. Tüm bunların
yanında dokuz yıl boyunca Türkiye ile İslam dünyasının diğer
ülkeleri arasında eşimle birlikte köprü vazifesi görecek çalışmalar
yürüttük.
Sorumluluklarınızın yanında sizi mutlu edenler
neler?
Kitap okumayı, özellikle de tarih ve siyasi tarih alanında yazılmış
eserleri okumayı çok seviyorum. İç mimari, dekorasyon, yemek ve
sofra düzeninin yanı sıra dikiş dikmek de ilgi alanlarım arasında
yer alıyor.
Eşinizin Çankaya adaylığı herkes için sürprizdi. Siz bu
öneriyi duyduğunuzda ne düşündünüz? Hayatınızın bu denli bir
değişime uğraması ihtimaline nasıl yaklaştınız?
Eşimin adaylığı kesinleştiğinde uzun ve zorlu bir görevden yeni
çıkmıştık. Ailemi ve memleketimi çok özlemiştim. Bu onur verici
görev hiç kuşkusuz benim de kadın, aile, eğitim ve sağlık
alanlarına yönelik ağlar kurup, bu alandaki sorunların
giderilebilmesine yönelik çalışmalar yapmama olanak tanıyacak.
Dolayısıyla son derece mutlu, gururlu ve heyecanlı olduğumu ifade
etmek isterim.
ÇANKAYA'DA ÖNCELİĞİ KADIN SORUNLARI
OLACAK
Çankaya, kadın, aile, eğitim ve sağlık alanlarındaki sorunların
giderilmesine yönelik çalışmama olanak tanıyacak.
Ekmeleddin Bey cumhurbaşkanı seçilirse, Çankaya’nın yeni yaşam
biçimiyle ilgili nasıl planlarınız var?
Halihazırda sürmekte olan bir seçim süreci bulunuyor. Dolayısıyla
bu konulara eğilmek için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Her
şeyin hayırlısını temenni ediyorum.
Aklınızda mutlaka yapmak istedikleriniz
sıralıdır...
Kadınlara uygulanan şiddet, genç kızlarımızın küçük yaşta
evlendirilmesi ve elbette ki eğitim sorunlarına odaklanacağım.
Kadınların mutlak surette eğitime katılmaları gerektiğini
düşünüyorum. Zira annelerin ve yetiştirecekleri nesillerin adil ve
iyi eğitim almaları toplumun gelişim seviyesine sınırsız katkılar
sunabilir.
Önceliğiniz kadın sorunları olacak o halde...
Eşimin görevi vesilesiyle çok sayıda ülkeyi ziyaret ettim. Gittiğim
her ülkede kadınların ne kadar özverili ve ne kadar çalışkan
olduklarına şahsen tanıklık etme fırsatı buldum. Bu alanda en
önemli unsur iletişim. İnsanların sorunlarını yerinde görmek,
onları dinlemek zorundasınız. Akıcı İngilizcemin birçok farklı
ülkede kadınların sorunlarına eğilmemde bana büyük fayda
sağladığını düşünüyorum. Kurulacak köprüler, eğitim ve işbirliği
vasıtasıyla kadınların toplumsal yaşamdaki yerleri çok daha ileri
bir noktaya gelebilir.