Egebank'ın içi nasıl boşaltıldı?

BDDK tarafından hazırlanan raporda, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından hazırlanan ve bankaya el konulmasını isteyen raporun bürokrasi içinde nasıl eritildiği şu şekilde anlatıldı:

''Bankalar Yeminli Başmurakıbı Sinan Çam, Bankalar Yeminli Murakıbı Serdar Sümer ve Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcısı Utku Tosun tarafından düzenlenen 23.06.1999 tarih ve R-4,4,5 sayılı mali bünye raporunda özetle bankanın özkaynak açığının ortaklarca karşılanabilecek seviyenin üzerine çıktığı ve mali bünye üzerindeki olumsuz etkisinin giderek arttığı, banka sermayesine hakim gerek eski gerekse yeni grubun finansman gereksiniminin banka kaynaklarından sağlanması, özellikle son 3 yıllık süreçte kredi portföyünün giderek seyyaliyetini kaybetmesi, özkaynakların yetersiz düzeyde kalması, çok kısa vadeli olan yabancı kaynakların da donuk aktiflerinin finansmanında kullanılması dolayısıyla her an bir likidite krizine maruz kalabileceği ve taahhütlerini karşılayamaz bir duruma düşebileceği, banka kredi portföyünün seyyaliyetini büyük ölçüde kaybettiği, donuklaşmış alanlara yapılan plasmanların artmakta olduğu, banka net karının sermaye oranının negatif yüzde 469,8'e, net kar marjının 1997 yılına göre daha da kötüleşerek negatif yüzde 51,8'e gerilediği, bankanın gelir gider dengesinin özellikle son 2 yıllık faaliyet döneminde giderek bozulma eğilimi içine girdiği ve plasa edilen her 100 TL'nin 51.8'inin zarara dönüşmeye başladığı, banka adına aval verilen 31.541.543 doların banka kayıtlarına intikal ettirilmediği, banka yönetim organınca bazı paravan firmalar kullanılmak suretiyle Demirel Grubu'na dolaylı yollardan kaynak aktarıldığı, banka kaynaklarının gruba ait muhtelif firmaların kredi faizlerinin ödenmesinde kullanıldığı ve back to back kredilendirme ile yine grup firmalarına kaynak aktarıldığı belirtilmektedir.

Ayrıca, 64. madde kapsamındaki bankanın, Hazine Müsteşarlığı'nın bu madde kapsamında alınmasını istediği önlemleri almadığı, 20.06.1994 tarihinden itibaren 3182 sayılı Bankalar Yasası'nın 64/1. maddesi kapsamında yakın izlemeye alınan banka hakkında bu madde kapsamında öngörülen önlemler ile mali bünyesindeki sorunların giderilmesi yönünde bir gelişme sağlanamadığı ve zararın yabancı kaynaklara (mevduat vs.) sirayet etmesinin önüne geçilemediği, ayrıca gerçekleştirilen sermaye arttırımlarında banka kaynaklarının kullanılmasının kronikleşen problemlerin daha da derinleşmesine sebep olduğu, bui nedenle aktifteki donuklamanın mali bünye üzerinde yarattığı yıkıcılığın Bankalar Yasası'nın 64/1. maddesi kapsamında öngörülen önlemlerle giderilemeyeceği ve banka hakkında aynı yasanın 64/2. (4389 sayılı yeni Bankalar Yasası'nın 14/5. maddesi) maddesinin uygulanması sonucuna varıldığı belirtilmektedir. Görüleceği üzere raporda 14. madde kapsamında istenen önlemlerin yerine getirilmediğinden hareketle 14/5. madde kapsamında bankanın mevduat kabul etme ve bankacılık yapma yetkisinin kaldırılması isteminde bulunulmaktadır."

1 YILA MAL OLAN BİLGİ NOTU

Egebank'a el konulması sırasında yaşanan ''sümenaltı'' skandalını gözler önüne seren DDK raporunda; bürokratlar arasında yaşanan ''bilgi notu'' rezaleti ise şöyle anlatıldı:

''23.06.1999 tarihli bu rapor 01.07.1999 tarihinde Bankalar yeminli Murakıpları Kurulu Başkanlığı'ndan Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü'ne, konunun aciliyetine binayen birlikte değerlendirilmek üzere iç yazışma ile gönderilmiştir. Ancak, Banka ve Kambiyo Genel Müdürü Adnan Yaylacı'ya incelenmesi için gönderilen rapor, genel müdürlük havale kağıdı ile aynı gün Genel Müdür Yardımcısı Binnur Berberoğlu'na, ondan Daire Başkanı Mesut Yıldırım'a ondan da uzmanlar Niyazi Çakır ve K. Kalyoncu'ya iletilmiştir. havale kağıdı üzerindeki şube bilgi notunda şu ifadeler yer almaktadır: ''Banka, Bakanlar Kurulu'nun 22.12.1999 tarih ve mükerrer 23914 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 99/13765 sayılı kararı uyarınca Fon'e devrolunmuştur. Dosyasına hıfzını arzederim. 6/6 Aylin''.
Burada dikkati çeken nokta 01.07.1999 tarihinde Genel Müdürlüğe gönderilen rapora ilişkin bilgi notunun 6.6.2000 tarihinde yani yaklaşık 1 yıl sonra yazılmış olmasıdır. Ancak, Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü söz konusu raporu ve raporda yer alan bilgileri makama aşağıda açıklanan şekilde iletmiştir.''

Haber : Murat Kelkitlioğlu
Kaynak: www.tercumangazete.com