Efkan Ala'dan telekulak garantisi!
Abone olİçişleri Bakanı Efkan Ala makul şüphe ile gündeme gelen yargı paketini yorumlarken "suç yoksa devlet dinlemeyecek" dedi...
İçişleri Bakanı Efkan Ala son yargı
paketiyle dinleme faaliyetlerinin kapsamının genişlemesinden kaygı
duyulmamasını istedi. Ala “Bundan sonra herhangi bir vatandaş suç
işlemediği, suç işlemeye girişmediği sürece devlet kesinlikle
dinlemez. Devlet dışındaki gayrikanuni olanları söylemiyorum ama
devlet içinde artık böyle bir şey olamaz” dedi.
Hürriyet Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, son yıllardaki
suistimaller ve son yasayla gelen yetki genişlemesi, kamuoyunda
‘telekulak’ kaygısını artırırken, bu kaygıları İçişleri Bakanı
Efkan Ala’yla konuştu.
ARTIK OLMAYACAK
Ala “Bugünlerde sürekli geçmişteki usulsüz dinlemeler ortaya
çıkıyor. Yeni yasal düzenlemeler yapıyorsunuz. Telekulak sorununu,
ortadan kaldırabilecek misiniz?” sorumuza şu yanıtı verdi: “O işler
(Usulsüz dinlemeler) ortaya çıktıktan sonra yaptığımız düzenleme
ile TBMM’de bir komisyon kurduk. O komisyonda bu dinlemeler ele
alınıyor. Başbakanlık Teftiş Kurulu’na da yetki verdik. Sadece
kendi teftişimize bırakmadık. Başka bir mekanizma da denetlesin
istedik. Bütün o dinlemelerin hesabı, senelik envanteri, TBMM’de
iktidarın ve muhalefetin birlikte bulunduğu o komisyona çıkarılacak
ve hesap sorulacak. Bundan sonra herhangi bir vatandaş suç
işlemediği, suç işlemeye girişmediği sürece devlet kesinlikle
dinlemez. Devlet dışındaki gayri kanuni olanları söylemiyorum ama
devlet içinde artık böyle bir şey olamaz. Zamanında olmuş, ancak
bundan sonra devlet içinde böyle bir şey olamaz.
MAHREMİYETİ KORURUZ
Yasaları keyfi yorumlayarak, kötüye kullanarak hiçbir iş bundan
böyle yapılmayacak. Yapanların hepsi görülüyor, soruşturuluyor.
Devlet ve biz vatandaşın özel hayatını, iletişim mahremiyetini
korumak için varız. Onu deşifre etmek, dinlemek, yasaları keyfi
yorumlayarak o hakkını kullanmasını engellemek için burada değiliz.
Garantiyi sağlamak için görevdeyiz. Bu anlayışın devletin bütün
kılcal damarlarına işlemesi için gerekli çabayı fazlasıyla
gösterdiğimiz kanaatindeyim.”
Güvenlik paketi reform adımı
Bakan Ala, TBMM’de ocak ayında görüşülmesi beklenen Güvenlik
Paketi’nin ‘Gerçek anlamda bir demokratik reform adımı’ olarak
görülmesi gerektiğini savundu. Paketin bazı konulardaki boşlukları
doldurmak ve mevzuattaki gri alanları gidermek için hazırlandığını
söyleyen Ala, paketin en önemli detaylarını şöyle sıraladı:
- Molotofkokteyli konusunda yargının ‘silahtır’ kararı var. Serbest
mi bırakacağız. Molotof elbette bir silah kadar, hatta daha da
fazla etki yapan bir madde ve bu hiçbir şekilde ele alınmamalı.
Kanun dışı gösterilerde, bilye, sapan, yakıcı madde atanlara karşı
bir düzenleme.
- Uyuşturucu mesela. Bakın, narkotimleri harekete geçirdik.
Ankara’da 500 kg uyuşturucu ele geçirildi. Paketle okulların,
ibadethanelerin, kışlaların etrafı daha iyi düzenleniyor.
Uyuşturucuya, narkotiğe karşı çok daha etkin olacağız.
- Jandarma ve sahil güvenlik İçişleri Bakanlığı’na bağlanıyor.
Millete karşı sorumlu olanların millete hizmet sunarken kolluk
üzerindeki denetimi ve gözetimi yetkisi tanımlanıyor ve
artırılıyor. Bundan daha iyi ne olabilir.
- Vatandaşın evinde gidip rızasıyla bilgisine başvurmak var
mesela. Karakola çağırıyorsunuz, insanlar şaşırıyor. Halbuki sadece
şahitliğine başvurulacak. Sanık da değil. Neden karakola
çağırsınlar. Şimdi vatandaş arzu ederse evine gidilecek.
- Nüfusta, geçmişte yanlışlar yapılmış, garip garip soyadları
yazılmış. Soy isimlerin değiştirilmesi için mahkemeye gidip karar
aldırıyorsunuz. Şimdi bunun için de imkan getiriyoruz. Başvuru ile
değiştirilebilecek.
- Pasaport ve ehliyeti neden polis yapsın? Polislik yapsın diye
eğitiyoruz, ihtiyacımız da var ama pasaport ve ehliyet için 5 bin
polis çalışıyor. Bunları sivil nüfus müdürlüklerine devredeceğiz, 5
bin polis de sahada olup asayişle uğraşacak. Makul şüphe kavramı
yargı paketindeydi. Bu paketle ilgisi yok.
‘ALIN BUNU’
DİYEMEYECEK
- Arama konusunda bir araç durduruldu ve arandıysa, bir şey bulundu
mu bulunmadı mı, vatandaşı bilgilendirmek bakımından vatandaşa
tutanağı verilecek. Yönetmelikle yapılacak bir değişiklikti, yasa
olmasına karar verdik.
- Üst araması konusunda gri alanlar var. ‘Yoklama’ dedikleri şey
aslında üst aramasıdır. Şimdi netleştiriliyor. Polis ya da
jandarma, bir ihbar varsa, zan varsa arayamaması olmaz zaten. Bazı
faaliyetler yapılırken hukuki itilaflar çıkıyor, onları
berraklaştırıyoruz.
KEYFİLİK ÖNLENECEK
- Bunları keyfiliği önleyecek mekanizmaları kurarak yapıyoruz.
Kişilerle ilgili gözaltı, gasp, çocuk tacizi, silah kullanma,
hırsızlık, uyuşturucu gibi ağır şiddet içeren belli suçlarda
zanlıyı durdurmak olarak düzenleniyor. Yani öncelikle bir ‘suç
üstü’ durumu olacak. İkincisi, belli suçlarda olacak ve gözaltı
yetkisi her poliste, jandarmada bulunmayacak. Ayrıca her polis ya
da jandarma ‘Alın bunu’ diyemeyecek. Yetki, her karakolda belli
sayıda seçilmiş yöneticiye verilecek ve onlar bilinecek ki, batıda
olduğu gibi, bir yanlış olduğunda onlar sorumlu tutulacak ve
onlardan hesap sorulacak. Sokaktaki polis, yetkisi olandan izin
alacak, sonra gözaltına alacak.
SUÇSUZ GÖZALTI YOK
- Paketle, jandarma ve Emniyete sivil denetim geliyor. Kamu
çalışanı olmayanların da katılabileceği sivil bir komisyon
kuruluyor. Sivil idareye bağlılık ve sivil idarenin denetim yetkisi
önemli. Sivil denetimin yeniden gündeme geldiği bir düzenleme.
Kolluk kuvvetinin orantısız güç kullanmak gibi hataları olursa,
vatandaş bizim yaptığımız denetimi yetersiz gördüyse bu sivil
denetim komisyonuna başvuracak. Komisyonun yaptırım gücü olacak.
Cezası verilecek. Polis polisi korumasın, kapalı kalmasın, kimsenin
devlet yetkisini kötü kullanma hakkı yok. Kimsenin de demokratik
hakkı yakıp yıkmak için kullanmaya hakkı yok. Bu dengeyi kurmak zor
değil.
- Pakette önleyici gözaltı şeklinde bir düzenleme yok. Suç
oluşmadan gözaltı olmayacak. Kesinlikle öyle bir düzenleme yok.