Edelman sonrası ve yeni terör
Abone olBugüne kadar görev aldığı ülkelerde tarihi değişikliklere tanıklık eden ABD Büyükelçisi Edelman'la birlikte Türkiye'nin yeni bir terörle tanışması dikkat çekici. .
Yıllarca teröre karşı mücadele veren Türkiye, son günlerde yeni
bir terörle karşılaştı, terörle mücadele etti. Ancak bugün
karşılaştıkları öncekilere hiç benzemiyor.
Bugüne kadar görev aldığı ülkelerde tarihi değişikliklere tanıklık
eden Edelman'la birlikte Türkiye'nin yeni bir terörle tanışması
dikkat çekici.
Önceki terör saldırılarına benzemeyen bir başka yönü de terörü bu
kadar iyi tanıyan bir ülkenin yapılan bunca saldırı karşısında aciz
kalması. Yıllardır teröre karşı kazanılan deneyimler bu saldırılar
karşısında hiçbir anlam ifade etmiyor. Devlet ancak yapılan
salıdırılardan sonra olay yeri incelemesi ve yıkılan binaları ve
umutları düzeltmeye çalışıyor.
Yıllardır verilen mücadele sonunda terör bitti denildiği bir
dönemde başlayan bu yeni terör hareketi üzerine günboyu yorumlar
geliyor uzmanlardan. Ve tüm uzmanların ortak bir noktası var bu
terör hareketinin uluslararası olduğu ve önceki terör hareketine
benzememesiydi.
Özellikle son yıllarda elde edilen huzur ortamının böylesine
bozulmasına sebebin Türkiye'nin birliğini, düzenini bozmak olduğu
aşikar. Saldırılar sonrasında vatandaşların gösterdiği birlik ve
olaylar karşısındaki olgunluk belki de teröristlerin beklemediği
tepkiydi.
Olaylarla igili bizim ilgimizi çeken bir başka nokta var. ABD'nin
Ankara Büyükelçisi Eric Edelman. Zira Türkiye'ye geldiği dönemlerde
sık sık yaptığı ziyaretlerle birlikte geçmişiyle de dikkati
çekmişti Edelman. Gittiği her ülkede köklü değişikliklerin
yaşanması sadece bir tesadüf mü yoksa Edelman'a verilen bir görev
miydi bilmiyoruz. Ancak Türkiye'nin bugüne kadar tanışmadığı yeni
terörist saldırılara "ciddi bir gerekçe olmamasına rağmen" şimdi
tanışıyor olması bize biraz manidar geldi.
Edelman'ın Türkiye'ye geldiği günlerde kaleme alına bir yazılar
şimdi daha da ilginçlikler ortaya koyuyor. Haberanaliz'de Hasan
Oktay'ın 21 Ekim 2003'te kaleme aldığı Büyükelçi tayin
süreci başlıklı yazıda şu paragraflar yer alıyor ;
" Edelman'ın Türk-ABD ilişkileri ve Türkiye'ye izleyeceği politika
hakkındaki görüşleri ancak yapacağı faaliyetler ve söylemleriyle
ortaya çıkacak, üzerindeki esrar perdesi o zaman kalkacak ve belki
de o zaman bir çok konu için iş işten geçmiş bile olacak."
"Yahudi bir aileye mensup olan Edelman’ın ABD dışişleri
bakanlığındaki ilk görev yeri Ortadoğu’dur ve ilk işe başlar
başlamaz Batı Şeriya ve Gazze bölgelerine özerklik tanınması
görüşmelerine Amerikan delegasyonunda görev yapmıştır. Edelman
burada iken İsrail Kudüs’ü başkent ilan etmiştir. Edelman SSCB’nin
dağılma sürecinde Moskova’da ABD Dışişleri bakanlığının özel
danışmanı olarak görev yapmıştır.1989-90 yıllarında Edelman’ı Doğu
Avrupa masası direktörü olarak görüyoruz. Burada Varşova paktını
dağıtma görevini üslenmiş. Varşova paktının dağılmasının başlangıcı
Berlin duvarının yıkılışına Edelman canlı şahitlik yapmıştır.
1993’te ise Çekoslavakya’nın başkenti Prag’da büyükelçi müsteşarı
olarak görevdedir. Aradan çok zaman geçmez ve Çekoslavakya Çek ve
Slovak cumhuriyetleri olarak ikiye bölünmüştür. Bunlar belki
tesadüfi olaylar olarak yorumlanabilir. Fakat gelişmeler ve
Ayağının tozuyla Türkiye’de yapmış olduğu görüşme ve verdiği
demeçler bir planın adım adım uygulanışına şahit olacağız gibi bir
izlenim vermektedir."
Daha bunun gibi yüzlerce yazı yazıldı Edelman'la ilgili. Türkiye'ye
geldiği günlerde gitmediği yer, görüşmediği yetkili bırakmadı
Edelman. Oysa bugün Türkiye'de acı üstüne acı yaşanırken Edelman'ın
varlığı ile yokluğu belli değil.
Dileriz daha önce bulunduğu yerlere tarihi değişimler yaşatan
Edelman Türkiye'de böyle bir değişime şahitlik etmeden gider.