Ecevit için bunları yazdılar:
Abone olBülent Ecevit'in vefatının ardından açılan taziye defterine her kesimden mesaj yağdı
Eski Başbakan Bülent Ecevit'in vefatının ardından Or-An
Sitesindeki evinde açılan taziye defterine, çalışma arkadaşlarından
komşularına, devlet adamlarından siyasetçilere kadar bir çok seveni
duygularını aktardı.
AA muhabirlerinin derlemelerine göre, eski Adalet Bakanı Prof. Dr.
Hikmet Sami Türk, taziye defterine duygularını, ''Türk Milleti,
ömrünü ülkesine hizmete adamış büyük bir insanı, 20. ve 21. yüzyıl
Türkiye'sinin en önemli siyaset ve devlet adamlarının başında gelen
evladını kaybetti'' sözleriyle kaydetti.
Eski Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay ise deftere, ''Sizi
kaybetmenin acısı bizlerin ve tüm ulusun gönlünde büyük bir yara
açtı, nur içinde yatınız'' diye yazdı.
Eski TBMM Başkanı Ömer İzgi de Ecevit ile ilgili görüşlerini,
''Sayın Ecevit'in pek çok tutkusu olabilir. Benim için kesin
tanısını çok önceleri koyduğum 3 tutkusu vardı. Bunlar, Türkçeyi
güzel kullanmak ve sevdirmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş
felsefesinden hiç kopmamak ve onu korumak, Türkiye Cumhuriyeti'nin
tam bağımsızlığı onun tutkularındandı'' sözleriyle deftere not
etti.
Eski bakanlardan Halil Şıvgın da deftere, ''Türk siyaset hayatının
son 40 yılına damgasını vuran Ecevit'i kaybettik. Milletimizin başı
sağ olsun'' diye yazdı. ASO Başkanı Zafer Çağlayan, ''Sizi tarif
etmeye, sizinle ilgili duygularımı ifade etmeye kağıtlar, defterler
yetmez. Siz, dürüst, sade, temiz bir devlet adamı olarak, Türk
siyaset hayatına geçtiniz'' diye yazarken, emekli Orgeneral Tuncer
Kılınç ise ''Türk Milleti seçkin bir evladını, mümtaz bir devlet
adamını kaybetti. O, insanlık ve dürüstlük örneğiyle çizgisini hiç
değiştirmedi'' sözcüklerini deftere kaydetti.
Emekli 1. Sınıf Emniyet Müdürü İlhan Aytekin ise ''Sizi her zaman
yaşatacağız. Siz ölmeyeceksiniz. Nur içinde yatınız'' cümleleriyle
duygularını deftere aktardı.
-SEVENLERİNİN DUYGULARI-
Emekli öğretmen Şayeste Yiğin de taziye defterine, şunları
kaydetti: ''Dürüst, ilkeli insanı ne yazık ki kaybettik. Üzüntümüz
sonsuz, fakat asla unutulmayacak. Tüm ulusumuzun başı sağ olsun.
Ömrü boyunca vatanı için çalıştı. Yeri doldurulmayacak bir devlet
adamı, bir tarih o. Işık içinde uyu. Ecevitimiz, sizden çok şey
öğrendik. Laik, demokratik, çağdaş, ilkeli, dürüst niteliklerin
bizlerle devam edecek.''
Ecevit'in komşusu olduğunu belirten Mehveş Özgür ise deftere,
''Sayın Bülent Ecevit'i kaybetmenin üzüntüsüyle ilk başta komşumuz,
sonra 20 sene evvel kaybettiğim babam Fikret Büyükburç'u temsilen
buraya geldim. Babam, Ecevit ile çok seneler çalışmıştı. Ecevit'i
çok sevdiğim için ölümüne de çok üzüldüm. Babamın hayatta örnek
aldığı insandı'' diye yazdı.
-''CUMHURİYETİMİZ SİZSİZ KALDI''-
Ecevit'in bir başka komşusu Belma Erkal da ''Cumhuriyetimiz sizsiz
kaldı, çok üzgünüz. Daha ne diyebiliriz ki'' şeklinde duygularını
aktardı.
Mualla Ünal isimli bir vatandaş ise deftere, ''Tek tesellimiz
eserin demokratik sol kültürün ebediyen yaşayacak olmasıdır.
Nesilden nesile çığ gibi büyüyecek, çoğalacaktır. Toprağın bol,
mekanın cennet olsun.
DSP Çankaya ilçe teşkilatı üyesi Ayşe Subaşı ise ''Sonsuz
üzüntülerle Rahşan hanım efendiye sabır diliyorum. Siz hasta
olunca, bizler karanlıkta kaldık. Şu an kendimi zindanda
hissediyorum. Eminim, tanrının yanındayken de bizi
düşünüyorsunuz.''
-''UMUDUMDU...''
Or-An semtinde oturduğunu belirten Gülsüm Demir de ''Değerli
Ecevit'in vefatından dolayı çok üzgünüm'' diye yazdığı defterde,
Ecevit için yazdığı şu şiire yer verdi:
''Umudumdu...
Mavi gömleğim oldu sizin sayenizde,
Halkçı düşüncelerim oldu sizin sayenizde,
Yağmur yağarken ben de sessizce dinledim yağmuru sizin
sayenizde,
5 Kasım 2006 bembeyaz bir gecede karanlığa gittiniz,
Bembeyaz umutlarım da karanlığa gömüldü.''
Ecevit'in Zehra Adıgüzel isimli bir seveni de deftere, ''Ben ikinci
babamı kaybettim. Akşamdan beri çok üzgünüm. Hatıran, dürüst ve
onurlu bir insan olarak hiçbir zaman silinmeyecek, Karaoğlan. Her
yerde, öbür dünyada bile sana ihtiyaç olduğuna inanıyorum'' notunu
düştü.