Düşünce özgürlüğü olmalı
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de 1, 2, 3 ve 4’üncü sanayi sitelerindeki esnafı ziyaret etti. <br/>İlk olarak 1. Sanayi Sitesi’...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de 1, 2, 3 ve 4’üncü
sanayi sitelerindeki esnafı ziyaret etti.
İlk olarak 1. Sanayi Sitesi’nde bulunan Gıda Çarşısı’nı gezen CHP
Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tek tek dükkanlara girerek, esnafın
sorunlarını dinledi. Gıda Çarşısı esnafı tarafından düzenlenen
yemekte bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Bu Gıda Çarşısı’nın tüm
Türkiye’ye bereket getirmesini diliyorum. Bugün sizlerle birlikte
yemek yiyeceğiz. Satışınız bereketli olsun. Az önce Esnaf
Sanatkarlar Odaları’nda konuştum. Önce sizin başkanınızı yürekten
kutluyorum. Bütün sorunları ve çözümleri biliyor. Hepinizin önünde
söz veriyorum. O sorunların çözümünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun
imzasını atıyorum. Başkanınız ‘AVM’lere karşı çıkılsın, yasa
çıksın’ dedi. AVM’lerle ilgili yasa çıkması lazım. Esnaf bu ülkenin
orta direğidir bunun güçlendirilmesi lazım. Sizin sorununuz hiç
endişe olmasın, bizim sorunumuzdur. Sizin sorununuz çözüldüğü zaman
emin olun ki bu ülkede tüm sorunlar çözülecektir. Çözümü siyasetten
geçiyor. Çözümü halktan yana politika üreten siyasetten geçiyor.
Esnaftan, çalışandan yana, alın teri ile çalışandan geçiyor.
Çözümün yolu Ahi Evran kültüründen gelenlerden geçiyor” dedi.
Daha sonra, İzmir 3. Sanayi Sitesi’ni ziyaret eden ve burada
konuşan Kılıçdaroğlu, "Bugün insanoğlu demokrasiyi de merak ederek
öğrendi. Demokrasinin özünü kavramak zorundayız. Demokrasi düşünce
özgürlüğü demektir. Düşünce özgürlüğü olacak ki, vatandaş
düşüncelerini, sorunlarını çözmekle yetkilendirdiği siyaset
kurumuna aktarabilsin. Siyasetçi de vatandaşın eleştirilerine kulak
kabartacak. Eğer siyasetçi düzgün adamsa, halkını düşünen insansa,
siyaseti başka alana çekmeksizin soruna odaklanır. Siyasette iki
tehlikeli alan vardır. Birincisi etnik kimlik, diğeri inançtır.
Siyasetçi kimsenin inancıyla, kimliğiyle ilgilenmez. İlgilenmemek
zorundadır. Çünkü herkesin inancı kendisine aittir. Herkesin
kimliği kendisine aittir. Türkiye bu iki ana nokta arasında büyük
sorunlar yaşıyor. İnanç üzerinden, siyasi kimlik üzerinden siyaset
yapanlar, kendi ülkelerinin geleceğini karartan politikacılardır"
ifadelerini kullandı.
“BEN HER ŞEYİ BİLİRİM DEĞİL, BU KONUYU BİLİRİM DEMENİZ GEREKİR”
Kimsenin kimseye baskı yapamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu,
"’Benim dışımda kimse konuşamaz, yeni öneri getiremez’ anlayışı
demokrasilerde kabul edilemez. Siyasetçi akılcı olmak zorundadır.
Ben bilirim değil, biz biliriz demek zorundadır. Bilene danışmak
zorundadır. Üniversiteyi niye kuruyoruz? Niye iş bölümü yapıyoruz?
Ben üniversite bitirdim ama otomobil tamir edemem. İş bölümü
gelişen toplumlar açısından çok önemli. Kişi başına düşen milli
gelir tek başına gelişmişlik ölçütü değildir. Öyle olsa Suudi
Arabistan da gelişmiş ülke olurdu. Okuduğumuz gazeteden,
üniversitelerden tutun da birçok farklı ölçütü vardır. En önemlisi
de küçük ayrıntılarda iş bölümüdür. Ben her şeyi bilirim değil, bu
konuyu bilirim demeniz gerekir" diye konuştu.
"O GENÇLERİN ÜSTÜNE SOPAYLA, COPLA, TOMA İLE GİTTİĞİNDE TOPLUMU
AYRIŞTIRMIŞ OLURSUNUZ"
Taksim Gezi Parkı olaylarına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları
söyledi: "Gençler bugün bize ders veriyorsa, Taksim Gezi Parkı’nda
bir ağaca sahip çıkmak için mücadele ediyorsa, onlar bizim
çocuklarımız; onların eylemine yüreklice destek vermemiz lazım.
Onları dövmememiz, biber gazıyla püskürtmememiz lazım. Bizim bütün
değerlerimize sahip çıkıyor onlar. Dün gece kandili kutladılar,
kandil simidi dağıttılar. Bu bizi birleştirir, ayrıştırmaz. O
gençlerin üstüne sopayla, copla, TOMA ile gittiğinde toplumu
ayrıştırmış olursunuz. Daha düne kadar bu gençlerden adam olmaz
dediklerimiz bir baktık ki, öyle değilmiş. Türkiye’nin sorunlarına
sahip çıkıyorlar."
Herkesin verilen dersten kendine pay çıkarması gerektiğini kaydeden
Kılıçdaroğlu, "Ortak paydaları büyüteceğiz ve güçlendireceğiz.
Yeteri kadar düşmanımız var, bir de içeride düşman yaratmayacağız"
dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Gezi Parkı’
olaylarıyla ilgili açıklamaları hakkında ise, şu ifadeleri
kullandı:
"Sayın Başbakan; ‘yüzde 50’yi içeride zor tutuyorum’ dedi. Bu,
‘yüzde 50 dışarıda ben onlara düşmanım’ anlamına gelir. Bu olmaz.
Yüzde 100 bu ülkenin onurlu yurttaşlarıdır ve tamamının yeri benim
başımın üstündedir. Ayrım olur mu? Vatandaş özgür iradesiyle
sandığa gidecek. Demokrasiyi bu ülkeye getiren partiyiz. Biz
iktidarlara doğruyu yaptığı sürece saygı gösteren bir
partiyiz."
"FAS KRALI ONU KABUL ETMEZSE, BUNDAN BEN RENCİDE OLURUM"
Başbakan Erdoğan’ın Fas temaslarıyla ilgili olarak konuşan
Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir ülkenin Başbakanı Fas’a gider; Fas Kralı onu kabul etmezse,
bundan ben rencide olurum. İran’a gider; İran’da 1 gün
bekletilirse, bundan ben rencide olurum. Bu ülkeyi biz kan ve
gözyaşı ile kurduk. İlk kurşunun atıldığı yerdeyiz, demokrasinin
kalesindeyiz. Ülkemizi savunmak gibi bir görevimiz var. Yola
kararlı çıkacağız ama tek gücün halk olduğunu da bileceğiz.
Demokrasilerde en güçlü olan halktır. Halkın iradesine bütün
siyasetçilerin saygı göstermesi lazım."
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından sanayi sitesi içerisinde
bulunan Ar-Ge merkezine giderek incelemelerde bulundu.