Düşük kur yüzünden fırsat kaçırdık
Abone olDevlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dolar kurundaki gelişmeler nedeniyle işlerinin çok zorlaştığını ve fırsat kaçırdıklarını belirti..
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, dolar kurundaki gelişmeler
nedeniyle işlerinin çok zorlaştığını, ihracatta fırsatların
''ıskalandığını ve kaçırıldığını'' bildirdi. Tüzmen, yaptığı
açıklamada, dolar kuruyla ilgili söylemesi gereken her şeyi dile
getirdiğini ve şu anda beklediğini söyledi. ''Arkadaşlar gerekli
düzenlemeleri kendilerine göre yapacak. Doğal sonuçları da
göreceğiz hep birlikte'' diyen Tüzmen, Merkez Bankası Başkanı'nın
bu konudaki açıklamaları için de şu değerlendirmede bulundu: ''Ben,
kişilerle konuşmuyorum. kişilerle bir sorunum da yok. Ben,
prensipleri konuştum. Prensip olarak işin geleceğini, nasıl olması
gerektiğini söyledim. Görüşleri değerlendirmeye çalıştım. Ben,
kendi bildiğim doğruları, ihracatçının doğrularıyla, sanayicinin
doğrularıyla birleştirerek bir açıklama yaptım. Bu kurla işimiz çok
zorlaşıyor. Fırsatı kaçırıyoruz. Dönemsel fırsatları kaçırıyoruz,
atlıyoruz, ıskalıyoruz. Siparişlerin Türkiye'ye kaydığı bir dönem.
İleride kur dengelenmiş, benim işimi çözmüyor. Şu anda bir fırsat
var. Bir tehdit unsuru, Türkiye için bir fırsat haline geldi. Bunu
değerlendirmemiz lazım.'' Faizlerin aşağı çekilmesinin dolar
kurunun dengesini bulmasıyla daha kolay gerçekleştirilebileceğini
savunan Devlet Bakanı Tüzmen, kendilerinin 1-1.5 ay evvel bu
tehlikelerin olacağını söylediklerini bildirdi. Önümüzdeki günlerde
ülkeye daha fazla döviz girişi olacağını ve işçi dövizlerinin de
gelmeye başlayacağını belirten Tüzmen, ''Bizim 1-1.5 ay önce
söylediklerimiz dikkate alınsa, o zaman tedbir alınsaydı bugün çok
daha rahatlıkla bu iş hallolurdu. Ama bakın şimdi müdahalelere tam
cevap da vermiyor. Neden? Çünkü zamanlama kaçırıldı'' dedi.
Kimseyle polemiğe girmek istemediğini, ''Ben bunu dedim, orası
onu'' gibi davranışlara yönelmeyeceğini kaydeden Tüzmen, şöyle
devam etti: ''Benim söylediğim Türkiye, ihracata dayalı kalkınma
modelini benimsemişse ihracatçının arkasında durmak zorunda.
İhracatçımız şu anda sipariş kabul edemiyor, en uygun şartlara
rağmen siparişleri reddediyorsa, bunun bir dönem sonra acısını
görürüz. En kibar ifadeyle şöyle anlatmaya çalışayım. Hatayı herkes
yapar. Aynı hatayı iki kere yapmamak esastır. Çünkü aynı hatayı iki
kere yapanlara başka türlü ad takılıyor biliyorsunuz. Türkiye,
üçüncü kez aynı filmi görmek durumunda bırakılıyor. Bu da beni
üzüyor.''