Dursun Çiçek neden tutuklanmadı?
Abone olBu soruyu kamuoyu değil, bu kez Çiçek'in avukatı soruyor. Çiçek'in avukatı müvekkilinin suçsuzluğunu şu sözlerle anlatıyor.
Albay Dursun Çiçek’in avukatı Mustafa Çevik, Jandarma
Kriminal Dairesi’nin de “İrtica Eylem Planı”ndaki imzanın Albay
Çiçek’e ait olduğu yönünde verdiği kararın, soruşturmanın
gizliliğini ihlal ettiğini söyledi.
Çevik, Dursun Çiçek adına yaptığı açıklamada, “İrtica Eylem
Planı”na ilişkin kamuoyunda yer alan iddiaların, bağımsız yargıya
açık bir müdahale olduğu öne sürerek, “Yapılanlar, yargıyı baskı
altına alma ve yönlendirme suçu değil mi? Gizli olması
gereken hazırlık soruşturmasının temel unsurlarından biri olan ve
kamu vicdanında şaibeli hale gelen ve sadece ve özellikle imza
analizlerine dayanan raporların, ilgili kamu
görevlilerinde önce medyaya servis edilmesi hiç şüphe çekmiyor mu?
Bir gizli güç gerçeklerin ortaya çıkmasını ve ısrarla talep
edilen imza dışındaki analizlerin yapılmasını kim
önlüyor?” diye sordu.
"MAKİNE OLABİLİR"
“Defalarca talep edilmesine rağmen; plan üzerinde, parmak izi,
kağıt, mürekkep, bilgisayar ve yazıcı, ihbarcının gönderdiği zarfta
ve planda aynı şekilde parmak izi, tükürük, hangi
postaneden gönderildiği, yazıların ve kağıdın kullanılma tarihi
gibi diğer incelemelerin yapılmadığını” kaydeden Çevik,
Çiçek’in imzasının teknik imkanları ve yetkileri fazla olan
birileri tarafından o “kağıt parçasına” imza taklit
makinesi marifetiyle de atılmış olabileceğini dile
getirdi. Çevik, “O yüzden o ıslak imzalı sahte
planda tek gerçeğe yakın olan şey, çok iyi taklit edilmiş olan
imzadır. Bu komployu hazırlayanlar ve bu oyuna destek
verenler işte bu gerçeği çok iyi bildikleri için sadece imza
gündemde tutuluyor” dedi.
Adalet Bakanlığı'nın görevini yerine getirmediği de öne süren
Çevik, “İmza iddiaları dışında söz konusu planın müvekkilim
tarafından hazırlandığını ortaya koyan tek bir yasal delil var
mı? Müvekkilimin delil olmadan kısa süreli de olsa
tutuklanmasına neden olan Savcı ve Hakimler hakkındaki Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna yapılan ve dört kez tekrarlanan suç
duyurularına sekiz aydır sonuçlandırmayan Adalet
Bakanlığının görevini yaptığı söylenebilir mi? Görevlendirilen
Müfettişlerin maksadı bizi müvekkilimi ve kamuoyunu oyalamak mıdır?
Nerede o yüce adalet?” şeklinde konuştu.
NEDEN HUKUKİ İŞLEM YAPILMADI?
Çevik, ‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın hukuki işlem
yapılmadan, gazetelere servis edildiğini de ileri sürerek, şu
eleştirilerde bulundu:
“Önce bir fotokopisi, devletin Cumhuriyet Savcısının
sorumluluğunda yapıldığı bir aramada ele geçtiği iddia edilen
meşhur o fotokopi plan Cumhuriyet Savcısının sorumlu
olduğu, namusu gibi korumak zorunda olduğu dosyadan
çıkarak gazetelere nasıl ve niçin gönderildi? Üzerinde hiç bir
tarih olmayan ve askeri yazışma usullerine uymayan planın Nisan
2009 ayı içinde Genelkurmay Karargahı’nda hazırlandığına kim karar
verdi? Aradan geçen dört ay sonra bir ihbarcı tarafından
müvekkilimin odasındaki çift kilitli dolaptan, müvekkilimin haberi
olmadan imhadan kurtarıldığı iddiası ile bir zarfa konularak
İstanbul’daki Cumhuriyet Savcısına nasıl ulaştırıldı?
Neden dört ay beklendi? Müvekkilimin ısrarlı taleplerine rağmen;
‘Islak imzalı plan’ hakkında; gerek fotokopisinin ve gerekse ıslak
imzalı olduğu iddia edilen kopyasının bahse konu ele geçiriliş
süreçleri niçin sorgulanmıyor. Neden müvekkilim Türk
Milleti adına yargılama gücünü kullanan adli ve askeri mahkemeler
tarafından serbest bırakılıyor?”