Dünya devini satın alan Ülker'in en büyük korkusu!
Abone olİngiliz bisküvi devi United Biscuits'i satın alarak adını dünya gündemine yazdıran Murat Ülker'in en büyük korkusu iş kazaları.
Geçen haftanın en önemli olaylarından
biri Ülker'in United Biscuits'i 3,2 milyar dolara satın almasıydı.
Godiva ile global oyuncu olma yoluna çıkan Yıldız Holding artık 48
bin çalışanlı bir dünya şirketi.
Peki, bu vizyona sahip Yıldız Holding'in, kamuoyunda muhafazakar
kimliği ile tanınan patronu Murat Ülker kim?
Bu sorunun yanıtını Radikal yazarı Jale Özgentürk bugünkü
köşesinden verdi.
Köşesine "Yeni Türkiye'nin yolu Ülker'den geçti" başlığı atan
Özgentürk, Murat Ülker'in twitter'dan attığı bir tweeti paylaştı ve
Ülker'in İngiliz bisküvi devini satın almasına uzanan yolu anlattı.
İşte o yazı:
“Keremi takvâda, zenginliği yakînde ve şerefi tevâzuda
bulduk.”
Attığı son tweetlerden birinde Hazreti Ebu Bekir’in bu sözlerine
yer veriyordu Murat Ülker. Şerefi tevazuda bulan Ülker ve Grubu,
bugün sadece Türkiye’nin değil, küresel ekonominin önemli bir
oyuncusu. Ülker Grubu’nun “Nohutçu Han'daki atölyede
yılda sadece 200 kilo bisküvi üreterek başladığı
yolculuk”, 800 milyon dolara alınan Godiva’dan sonra 3,2
milyar dolara dünyanın altıncı büyük bisküvi ve atıştırmalık
şirketi İngiliz United Biscuit’i almasıyla küresel bir boyut
kazandı.
Yıldız Holding böylece, bugün dört kıtada 3,5 milyar insana hitap
eden, dünya çapında 48 bine yakın çalışanı, 15.7 milyar TL cirosu,
10 ülkede fabrikası olan bir kurum oldu.
...
Bu önemli vizyonun başrolünde Murat Ülker var.
Adı Ülker Fırtınası isimli romandan mı, yoksa tesadüfen mi
seçildiği bilinmeyen Ülker markasının macerası, Kırım’dan 10 ruble
nakitle göçen dedeyle başlıyor. Sabri ve Asım Ülker’le yerleşiyor.
Murat Ülker’in kendi ağzından gazeteci Nuriye Akman’a anlattığı
hikayeye göre “Kırım’dan geldikten sonra aldıkları
imalathanenin ismi önce Üç Yıldız daha sonra Ülker oluyor. Ülker
markası o kadar yerleşiyor ki, nüfus memurunun verdiği Berksen
soyadının değiştirilmesine neden oluyor.”
GELENEKSELDEN GLOBAL
DÜNYAYA
Muhafazakar ve geleneksel bir yapıyla doğan Ülker’de globalleşme
vizyonu ise 1959 doğumlu Murat Ülker’le başlıyor.
Ülker, İstanbul Erkek Lisesi mezunu... Bu okulda Alman disipliniyle
analitik düşünmeyi öğreniyor.
Üniversiteyi ise Boğaziçi Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi’nde
okuyor. Bu okulda da ABD’nin liberal düşünce ortamıyla tanışıyor.
Boğaziçi’nde aynı dönem okuyan isimler arasında Başbakan Ahmet
Davutoğlu, Cem Boyner, Güler Sabancı gibi isimler var. Yani bugün
Türkiye’yi yöneten ya da etkin olan birçok isim sıra ya da dönem
arkadaşı. 1970’li yıllarda siyasi çalkantıların en yoğun olduğu
günlerde farklı bakış açıları, farklı görüşlerle tanışıyor. Murat
Ülker’in demokrat kimliğini oluşturan günler…
İş hayatı çocukluk yıllarında başlıyor. Babası Sabri Ülker’le çok
yakın çalışıyor. 2 yıl Ülker’in tüm fabrikalarını dolaşıyor.
2000’li yıllarda ise Sabri Ülker’in onursal başkan olarak günlük
işlerden çekilmesiyle direksiyona geçiyor.
2007'DE BELÇİKA DEVİNİ
ALDI
2007’de Godiva’nın alınması küreselleşme vizyonunun ilk adımı
oluyor. Önemli bir adım atıyor ancak muhafazakar kimliğinin
gerektirdiği incelikleri unutmayarak. Yine Nuriye Akman’a verdiği
röportajda içkili ürünleri de olan Godiva’yı alırken hocalara
danıştığını büyük bir açık yüreklilikle aktarıyor.
Çevresinin anlattığına göre neşeli, esprili, lafını sakınmayan bir
patron Ülker. Gençlerle de yaşlılarla da ilişkisi çok güçlü. Ayrıca
çalışanları ile de. Yıldız Holding’de 10 bine yakın sendikalı işçi
var. Bisküvi ve atıştırmalık sektöründe 10’dan fazla marka, 20’nin
üzerinde şirket var ama Eti ile birlikte sendikalı iki şirketten
biri Ülker.. Yeni şirketi United Biscuits’in 7100 çalışanı da
sendikalı.
Murat Ülker, Godiva’yı aldığında olduğu gibi United Biscuits’i
aldığı gün de Türkiye’deki sendika temsilcileri ile bir araya
geldi. İşyeri temsilcileri ve işçilere önce aldığı şirketi detaylı
bir şekilde tanıtan Ülker, global bir şirket olarak yola devam
edeceklerini anlatmış.
'BORÇ BÜYÜK, ÇOK
ÇALIŞACAĞIZ'
İşçilerin sorusu ise doğal olarak ücretlerinin değişip
değişmeyeceğine ilişkin:
“3.2 milyar dolar verdiniz. Dünyanın büyüğü oldunuz. Bu
büyümeden biz de etkilenecek miyiz?”
Ülker esprili yaklaşımı ile işçilere “Artık çok borcumuz
var. Bundan sonra çok daha fazla çalışıp, borcumuzu
ödeyeceğiz” demiş.
İŞ KAZALARI KONUSUNDA
HASSAS
Özgentürk'ün şçilerden aldığı bilgiye göre Ülker’in en çok önem
verdiği konulardan biri ise iş kazaları.
“Hiçbir iş önlem alınmadan yapılacak kadar acele
değil” diyen Ülker, işçilere “Önlem alınmamışsa
sakın o işi yapmayın, çalışmayın” diye de akıl
veriyormuş.
KENDİYLE BARIŞIK İNSAN
İşçilere göre Murat Ülker kendi ile barışık bir insan. Sosyal yönü
güçlü, modern, demokrat ve hukuka saygılı…
Eskiden “tanınmamak, sokakta rahat dolaşmak için”
kamuoyu karşısına çıkmazdı Murat Ülker. Şimdi ise elinde değil! Bir
haberde kullanmak için Murat Ülker fotoğrafı aradığımız günler
artık çok geride kaldı.
EKMEĞİNİ FIRINDAN
ALIYOR
Fotoğraf çektirmeyi bile sevmeyen Murat Ülker’e ilişkin arşiv
bilgileri bize bazı şeyler anlatıyor. Sokakta rahat dolaşmak
isteyen Ülker, ekmeğini hala fırından almayı seviyormuş. Oysa biz
onu ülkenin neredeyse bütün endüstriyel ekmek markalarını
şirketinin bünyesinde toplamaya çalışmasıyla tanıyoruz. Tevazu
sahibi olduğunu bildiğimiz Ülker’in bu niteliğiyle örtüşmeyen
hobileri de var. Arabalara ve hıza, silaha meraklı olması gibi…
Arşivin bir de hoş hatırlanmayan, sıkıntılı bir dönemi var. Ülker
Grubu 28 Şubat’ın karanlık günlerinin ürettiği yeşil sermaye
listelerinin ilk sırasına otururdu. O dönemde çıkan haberlerde
Ülker ürünlerinin askeriye kantinlerinde ve ordu evlerinde
yasaklandığına dair haberler şaşırtıcı görülmüyordu. Ya da
belediyelerde başlayan İslamcı yükselişten rahatsız olan sıkı
ulusalcıların bireysel protesto eylemleri de…
Sonra Murat Ülker’in kritik, stratejik hamleleri geldi. Şirketin
yönetim kuruluna alınan asker temsilciler, bazı asker vakıflarına
destekler, muhalif yayınlarla kurulan pozitif ilişkiler derken,
süreç içinde o listelerden yavaş yavaş sıyrılmayı, imaj değişimini
sağlamayı başardı Ülker. Bazıları sıkı bir ulusalcı muhalif olan
Bedri Baykam’ın boş çerçevesine ödenen 125 bin doların da bu
doğrultuda yapılan bir halkla ilişkiler yatırımı olduğunu öne
sürüyor. Kim bilir?
Kendileri siyasetle aktif olarak ilgilenmese de Ülker ailesinin
yolu siyasilerle denk düştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasete atılmadan önce Ülker
grubunun bayisiydi. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ülker Ailesi’nin
yol arkadaşlığı ise İlim Yayma Vakfı’ndan, Bilim Sanat Vakfı’na ve
Şehir Üniversitesi’ne kadar uzanıyor... Yani ‘Yeni Türkiye’nin en
üst isimlerinin yolu Ülker’le bir biçimde kesişti.
Ülker dünyevi alemde dev adımlarla yoluna devam ediyor. Yazıyı
markanın o ünlü cıngılıyla bitirelim: “Akşama babacığım,
unutma Ülker getir!”