Dumanlı'nın mektubuna yanıt geldi!
Abone olEkrem Dumanlı'nın Başbakan Erdoğan'a hitaben yazdığı açık mektuba cevap geldi.
Zaman si Genel Yayın Yönetmeni Ekrem
Dumanlı, dershaneler konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a
mektup yazmıştı. Dumanlı yazısında 'Bu çağda devlet zoruyla dönüşüm
yapılamaz' gibi ifadeler kullanmıştı.
Dumanlı'nın bu yazısına cevap, hükümete yakınlığı ile bilinen
Sabah gazetesinin köşe yazarı Sevilay Yükselir'den geldi.
Dumanlı'nın yazısını 'samimiyetten ve içtenlikten
uzak' diye tanımlayan Yükselir'in köşe yazısı şu
şekilde:
KANI DURDURMAYA ÇALIŞMAK HAYIRSIZ BİR ŞEY Mİ?
Lafı eğmeye bükmeye gerek yok! Dün kaldığımız yerden devam
edelim. Mevzu malum. Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem
Dumanlı'nın pazartesi günü Başbakan Erdoğan'a hitaben kaleme aldığı
samimiyetten ve içtenlikten yoksun yazısı...
Diyor ki yazısında Dumanlı: "Yaptığınız bütün hayırlı işlerde size
var gücüyle destek verenler, 'mezardan kalkıp' Türkiye'nin
demokratikleşmesine katkı sağlayanlar sizin mükerreren söylediğiniz
bir çift söze gönül bağlamıştı: 'Ben Rabb'ime söz verdim; benim
dönemimde insanımıza zarar verilmeyecek.' Şimdi 'bu ülkenin
sevdalıları', yapmayı düşündüğünüz bir icraatın sadece kendilerine
değil; ülkeye büyük zarar vereceğini düşünüyor. Hal böyleyken bu
ısrar niye?"
Cevap verir vermez bilemiyorum. Ama madem diyor ki; "Biz sizin
bütün hayırlı işlerinizde yanı başınızdaydık!" O halde şunu sormak
zorundayım kendisine! Peki...
40 senedir akan kanı durdurmak için elini değil, gövdesini taşın
altına seren Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı şey hayırsız bir iş
miydi Ekrem Dumanlı?
HASTA YATAĞINDAN
KALKTI
Onun için mi o evde hasta yatağında dinlenirken bunu fırsat
bilip sırf; "bu topraklarda yıllardır süren kardeş kavgasını
bitirsinler" diye bizzat onun görevlendirdiği bürokratlarını
gümletmeye çalışan savcılara kol kanat gerdiniz? Devletten aldığı
yetki ile gidip Oslo'da PKK'yla müzakerelerde bulunan MİT
yetkilileri Hakan Fidan, Emre Taner ve Afet Güneş hayırsız bir
görevi mi ifa etmişlerdi de sen ve senin medyan bin türlü tezvirat
ve yalan haberle o insanları "vatan haini bunlar" diye yaftalamaya
kalktı?
DİNLENDİRTMEDİNİZ
ADAMI
Haberin var mı o günlerde Başbakan'ın hangi duyguları
yaşadığından?
Dinlenecekti güya.
Doktorları; "Aman Sayın Başbakanımız!
Telefonları, televizyonları ve hatta evinizin kapısını kapatın ve
sadece kendinizi dinleyin. Çünkü çok kritik bir ameliyat
atlattınız! Bir süre kesinlikle strese girmemeniz gerekiyor ve
kesinlikle sinirlerinizi gerecek meselelerle uğraşmamanız
gerekiyor!" demişti.
Peki n'oldu? O çok vatansever savcılarınızın alenen darbeye
kalkıştıkları o gün yani 7 Şubat 2012'de yaşamak zorunda kaldığı
gerginlikten dolayı tam 3 gün sonra bir kez daha ameliyat masasına
yattı Başbakan! Dinlendirtmediniz adamı!
Aksine fırsat bu fırsat deyip hem onu hem memleketi germek için
elinizden geleni ardınıza koymadınız!
ALLAHTAN SÖZ UÇUYOR YAZI
KALIYOR
Allah'tan söz uçuyor ama yazılar kalıyor Ekrem Dumanlı! Ve 7 Şubat
2012 ve sonrasında senin de, gazetenin de, köşe yazarlarının da ve
hatta cemaatinize bağlı diğer yayın organlarınızın da o günlerde
nasıl bir tavır aldığı ve nasıl bir duruş sergilediği öylece
duruyor arşivlerde. Dün yazımı yazmadan evvel oturup biraz
karıştırdım. İnan utandım! Yerin dibine girdim senin yerine. Ve
kabak gibi ortada duran tüm bu gerçeklere rağmen senin Başbakan'a
hâlâ; "Senin dostunuz! Hep yanındaydık! Sen ne dediysen, ne için
adım attıysan yanında yürüdük!" diyebilmene hayret ettim. Yahu siz
o operasyonu yapan savcıları gazlamakla ya da onlara sahiplik
etmekle sadece MİT yetkililerine değil, Başbakan'a, çözüm sürecine
ve üstelik de onun hasta olduğunu bile bile operasyon çektiniz.
Yalansa yalan deyin hadi! Sırf örnek olsun diye senin 13 Şubat
2012'de "Aman Dikkat!" başlığı ile kaleme aldığın yazının linkini
veriyorum.
NE KADAR SAMİMİYETSİZ OLDUĞUN
GÖRÜLÜYOR
Operasyonunuzun haklılığını ortaya koymak için yazdığın ve "KCK
operasyonlarında ele geçen bilgiler, belgeler MİT'i zan altında
bırakıyordu.
Sadece belge bilgi de değil; KCK elemanlarının itirafları da
devletin çok önemli bir kurumu olan MİT'i zor duruma düşürmüştü.
Soruşturma dosyasına giren iddialar korkunç!
PKK'lı ya da KCK'lı diye tutukladığınız adamların bir kısmı aslında
devlet için 'ajanlık' yapıyormuş" diyerek binbir yalan ve
tezviratla sosladığın o yazıyı (!) okusun insanlar. Görsünler o hep
hayırlı işlerinde yanında olduğunu iddia ettiğiniz Başbakan
Erdoğan'a ne yapmaya çalıştığınızı!
/ekrem-dumanli/aman-dikkat_1244245.html (Ha unutmadan.
Hani şu Çin uçağında karşılaştığımızda...
Sana selam verdiğimde...
Memleketin en ünlü gazete yayın yönetmenlerinin gözleri önünde
karşındakinin bir bayan, bir insan olduğuna aldırış etmeden şahsıma
hakaret etmene neden olan benim sana dair yazdığım 2 gün sonraki
yazımın da linkini veriyorum. Onu da görsünler!
/Yazarlar/yukselir/2012/02/15/ekrem-dumanli-su-soruma-cevap-verebilir-mi)
Neyse... Aslında verdiğim bu örnek bile pazartesi günkü yazında
neden samimiyetsiz olduğunu ortaya seriyor Ekrem Dumanlı ama daha
çok konuşmak lazım.
Dedim ya dün; madem pandoranın kutusu açıldı, girelim içine ve
kafamıza takılan bütün soruları tek tek soralım birbirimize!