Domuz gribinde skandal itiraf!
Abone olTüm dünyayı korkutan, ülkelerin milyon dolarlarca aşı almasına sebep olan Dünya Sağlık Örgütü'nden skandal itiraf!
Skandal itiraf! Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hastalıkların
sıklık ve yayılma düzenini inceleyen epidemioloji birimi direktörü
Profesör Ulrich Keil, “Domuz gribi salgını ilaç
üreticilerinin kârlarını artırmak için bu şirketlerle ortak olarak
üretilen bir korku kampanyasıydı” diye konuştu.
Tüm dünyada büyük önce panik, sonra korku ve son olarak kuşkuyla karşılanan domuz gribi hastalığı giderek daha büyük bir skandala dönüşüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün direktifleri doğrultusunda tüm dünyada gerçekleşen aşı kampanyaları ve milyarlarca dolara varan aşı ve ilaç stoklarına rağmen “Yanlış yapıyorsunuz” diyen bazı bilim adamları ilk aylarda tepkiyle karşılanıyordu.
Ancak son dönemde hastalığın neredeyse tamamen ortadan
kaybolması ve ölüm vakalarının normal gripten ölümlerin bile kat
kat altında kalması saygın bilim adamlarının da yavaş yavaş
“domuz gribi abartıydı” diyen bu uzmanların yanına katılmasına
sebep oldu.
İlk olarak Harvard Üniversitesi uzmanlarının araştırması, domuz
gribinin mevsimsel gripten farkının bulunmadığını, öldürme riskinin
daha düşük olduğunu ve aşılama kampanyalarının gereksiz olduğunu
ortaya çıkardı. İddialar üzerine domuz gribini “yüzyılın en
büyük tıp skandalı” olarak tanımlayan Avrupa Konseyi Aile
ve Sağlık Komisyonu Başkanı Wolfgang Wodarg, geçen ay AK Parti
İstanbul Milletvekili Lokman Ayva ile Karabük Milletvekili Mustafa
Ünal’ın da yer aldığı 14 Avrupa milletvekiliyle birlikte Avrupa
Konseyi’ne “Domuz gribi sahte bir salgın mıydı,
araştırılsın” başlıklı bir araştırma önergesi verdi.
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO) ÇARK ETTİ!
Önergenin kabul edilmesinin ardından önceki gün domuz gribi
oturumunda ifade veren Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) hastalıkların
sıklık ve yayılma düzenini inceleyen epidemioloji birimi direktörü
Profesör Ulrich Keil, “Domuz gribi salgını ilaç
üreticilerinin kârlarını artırmak için bu şirketlerle ortak olarak
üretilen bir korku kampanyasıydı” diye konuştu. WHO grip
direktörü Keiji Fukuda ise “Domuz gribi konusunda karar alan bilim
adamlarımızın ilaç şirketleriyle herhangi bir çıkar anlaşmaları
bulunmamaktadır” diye örgütü savundu. WHO’da kalp hastalıkları
konusunda bir numaralı uzman olarak kabul edilen Profesör Keil,
Avrupa Konseyi’ndeki ifadesinde şu sözleri kullandı: “WHO,
SARS ve kuş giribi konusunda da tüm tahminlerinde yanıldı. Kamu
sağlığını ilgilendiren onca şey varken domuz gribi konusunda halkta
büyük bir panik yaşanmasına sebep olduk ve bu tamamen abartılmış
bir korkuydu. WHO’nun kararları ülkelerin sağlık
bütçelerine çok büyük yük getirdi. İnsanların ölümüne sebep olan en
önemli etkenlerin hipertansiyon, sigara, yüksek kolesterol,
obezite, egzersiz yapmama, sebze ve meyve tüketiminin azlığı
olduğunu çok iyi biliyoruz. Hükümetler, WHO’nun tavsiyesi
doğrultusunda bu alanlara yatırım yapmaları gerekirken küresel bir
salgın yaşanması yönündeki deliller çok zayıf olmasına rağmen domuz
gribine yatırım yapmak zorunda bırakıldı.”
WHO Başkanı yine savundu
Avrupa Konseyi’ne WHO’nun savunmasını gönderen Dünya Sağlık Örgütü
Grip direktörü Fukuda, “Domuz gribi konusunda karar alan bilim
adamlarımızın ilaç şirketleriyle herhangi bir çıkar anlaşmaları
bulunmamaktadır. Aldığımız kararlarda hiçbir ilaç şirketinin
etkisinin olmadığını bir kez daha çok açık ve net bir şekilde ifade
ediyorum” dedi.
DÜNYADA 14 BİN 286 TÜRKİYE’DE 627 KURBAN
WHO verilerine göre dünya genelinde domuz gribinden
ölenlerin sayısı 14 bin 286. Bu rakam sadece ABD’de bir yıl içinde
normal gripten ölenlerin sayısının 3’te biri. Domuz gribine en çok
kurban veren ülkelerin başında ABD, Brezilya, Hindistan, Meksika ve
Çin geliyor. Türkiye’de ise 627 kişi hayatını kaybetti.
‘Salgın’ tanımı değiştirildi
WHO, Nisan 2009’da bilim adamlarının tavsiyesiyle tüm dünyada
hükümetlerin referans aldığı “pandemi” (salgın) tanımını
değiştirdi. Eski tanımda WHO’nun bir hastalığı pandemi olarak ilan
edebilmesi için yeni bir virüsün ortaya çıkması, hızla yayılması,
insanların bu hastalığa bağışıklığının bulunmaması, yüksek ölüm
oranına sahip olması ve bulaşma oranının yüksek olması gerekiyordu.
Ancak Nisan ayında alınan kararla WHO, bu son iki şarttan vazgeçti
ve ölüm oranı yüksek olmayan domuz gribi hastalığı bir anda pandemi
tanımının içinde kendine yer bulmuş oldu. İlk domuz gribi vakası 14
Mart 2009 tarihinde Meksika’da belirlenmişti.